"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Uyuşmazlık; ayıplı devre tatil sözleşmesinin iptali ve bedelin iadesi talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 13.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Davacılar, dava dışı .... ile 1.5.1992 tarihli devre tatil sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşme gereğince 31.12.2020 tarihine kadar ....nde, her yılın 36. ve 37. haftalarında B 45 no’lu odalarda kalma ve tatil köyünün olanaklarından yararlanma hakkına sahip olduklarını, tatil köyünün sözleşme tarihinden sonra davalı .....’ne ve daha sonra da ....’ne devredildiğini, daha önce açmış oldukları davada tatil hakkının varlığı konusunda muarazanın giderilmesine ve kullandırılmayan 2005 ve 2006 yılları için tatil bedellerine hükmedildiğini, davalının devre tatil sistemini değiştirip herşey dahil sistemine geçerek, sözleşmede düzenlenmeyen fahiş ödentiler talep ettiğini, mutfaktan yararlanma şartlarının kaldırıldığını ve otelden yeme içme şartının dayatıldığını, devam eden 2007 ve 2008, 2009, 2010 ve 2011 yılları tatil haklarının bu şartlarda kullandırılmadığını ileri sürerek, fazla hakları saklı kalarak maddi tazminat ile 1.000 TL....
Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra ,davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 15.8.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine 2011/1607-14371 tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/04/2019 NUMARASI : 2018/639 ESAS, 2019/186 KARAR DAVA KONUSU : Devre Tatil Sözleşmesin KARAR : Taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesinin iptali davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı Termalte Termal ... A.Ş. Ve Kuşadası Otel İşl. ... A.Ş....
Mahkemece, Davanın KABULÜ ile taraflar arasında düzenlenen 10/08/2012 tarih ve EPT0778 Nolu 11.950,00 TL tutarındaki ...Thermal Palace Devre Mülk Pay Vaadi Sözleşmesi ile bu sözleşme nedeni ile düzenlenen 10/08/2012 ila 20/07/2015 tarihleri arasındaki sıralı 36 adet senedin iptali ile davacıya iadesine, Davacı tarafından davalı şirkete ödenen 7.800,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, tapu devrini içeren devremülk satış sözleşmesi imzaladığını, tapu devrinin yapılmadığı gibi, tatil hizmetinden de faydalanmadığını belirterek devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır. Her ne kadar mahkemece, ......
Mahkemece, cayma bedelinin sözleşme hükmüne konulduğu ve davacının bunu bilerek ve kabul ederek imzaladığı, Ahde vefa ilkesi gereği sözleşmenin bağlayıcılığı söz konusu olduğu, davacının hür iradesiyle imzaladığı sözleşmeden pişman olarak dava açmış olduğu ve iradeyi sakatlayan hukuken korunacak bir durum tespit edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taraflar arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinin feshi nedeni ile davacı taraftan alınan cayma bedelinin iadesi talebine ilişkindir. Her ne kadar; Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre mülk satış vaadi sözleşmesinde cayma hakkı ve yükümlülükleri düzenlenmiş ise de; Devre tatil sözleşmesinin tüketici ile karşı taraf arasında imzalanmasından itibaren tüketici on gün içinde hiçbir gerekçe göstermeksizin cayma hakkına sahiptir....
Dava, devre tatil sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali, sözleşmenin iptali ve bedel iadesine ilişkindir. Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanmış, dava konusu satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığı için geçerli kabul edilemeyeceği, tapu devrinin verilmesinin de satış sözleşmesine geçerlilik kazandıramayacağı, davalının sözleşme kapsamında üzerine düşen edimlerini yerine getirmediği, davacının tatil hakkını kullanmadığı gerekçeleriyle taraflar arası imzalanmış olan sözleşmelerin iptaline, davacıya tapu devrinin dava dışı şirket tarafından yapılmış olması nedeniyle davacının tapu iptal ve tescil isteminin pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiştir. Davalının istinaf sebeplerinin incelenmesinde, Dava, davacı tarafından imzalanan devre tatil satış sözleşmesinin iptali, sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesi ve tapu iptal istemine ilişkindir....
Mahkemece, sözleşmenin 07/03/2009 tarihinde imzalandığı, davacı tarafa ikna yolları kullanılmak suretiyle imzalatıldığı, tüketiciden sözleşmenin imzalanmasını müteakip ve tüketici tarafından henüz tesislerde devre tatil hizmeti alınmadan peşinat ve ödeme alındığı, tüketicinin davalı tarafa ait tesislerde henüz devre tatil hakkını kullanmadığı, bu nedenle cayma hakkını kullanma süresinin başladığından bahsedilemeyeceği ve davacı tarafça cayma hakkını kullandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
Grubu A.Ş. arasında imzalanan devre-mülk satış sözleşmesinin ve tapu devir işleminin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Somut olayda; iflas idaresine karşı açılan sözleşmenin ve tapu devir işleminin iptali davasının iflas idaresine girecek alacak ve tazminat niteliğinde olmadığı, her ne kadar bedel talep edilmiş ise de esas talebin iptal işlemi olduğu, görevli mahkemenin temel ilişkideki uyuşmazlığın niteliğine ve esas talebe göre belirlenmesi gerektiği, davacı ile davalılardan ... Grubu Sağlık İnşaat Turizm A.Ş. arasında yapılan tatil amaçlı devre-mülk sözleşmesinde, davacının tüketici, davalının ise tüketici işleminin tarafı olmasından dolayı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketici işlemi niteliğinde olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır....
Devreye yönelik devremülk sözleşmesi yaptıklarını, bedeli ödedikleri halde tapu devrinin yapılmadığını, söz konusu devre mülkün tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, tapu iptal ve tescil davasının mümkün bulunmaması halinde bedelinin kendisine verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, öncelikle davacının tapu iptal ve tescil davasının incelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir. Kayıt Kabul niteliğinde olmayan tapu iptal ve tescil talepleri yönünden, İİK'da özel bir düzenleme yer almadığından taraflar arasındaki işin niteliğine göre görevli mahkemenin belirlenmesi zorunludur. Hal böyle olunca, davanın devre tatil sözleşmesinden kaynaklandığı, uyuşmazlığın niteliği itibariyle 6502 sayılı Kanunun 50.maddesinde düzenlenen “ devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri” kapsamında kaldığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu kabul etmek gerekmektedir....