Turizm İşletmeleri AŞ. ile 17.9.1993 tarihinde Tatil Sertifikası Sözleşmesi imzaladığını, sözleşme gereği her yılın 29. haftası için 31.12.2022 tarihine kadar geçerli olmak üzere ... ... Tatil Köyündeki ... .../......
KARAR Davacı, davalı ile 17/12/2015 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 17.12.2015 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini ve sözleşme sebebiyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme, taşınmazın müşterek mülkiyet pay devrini içeren devre mülk sözleşmesi olup, bu sözleşmenin kullanma süresi ile ayni hak sağlaması davacıyı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da tanımlanan tüketici tanımı dışına çıkarmaz. Ayrıca tatil amaçlı taşınmaz mal satışları da bu Yasa kapsamında olup, devre mülk sözleşmesi de tatil amaçlı taşınmaz mallardan olduğundan sözleşmenin varlığı, geçerliliği ve diğer koşullarının tüketici mahkemesinde tartışılarak değerlendirilmesi gerektiğinden bu itiraz yerinde görülmemiştir. Yargıtay uygulamaları doğrultusunda 6100 sayılı HMK’nun 12/1. maddesi gereğince devre mülk sözleşmelerinden sonra tüketici adına tapu devri de yapılması halinde söz konusu uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin uyuşmazlık niteliğinde kabulü ile uyuşmazlığın taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde çözülmesi hususundaki kesin yetki kuralı uygulanacak olup davalının yetki itirazı da yerinde değildir....
K A R A R Davacı, davalı ile devre tatil sözleşmesi imzaladığını, devre tatilden faydalanmadığını, belirterek sözleşmenin feshine, 5.725,00-TL bedelli senedin iptaline, ödediği 5.725,00-TL’nin yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir 2-Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını ileri sürerek, sözleşmenin feshi ile ... olduğu bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmış, davalı şirket ise davanın reddini dilemiştir....
Bilindiği üzere tatil amaçlı taşınmaz mallar 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/c maddesinde mal kavramı içine dahil edilmiş olup anılan Yasanın 6/B maddesinde devre tatil sözleşmeleri, en az üç yıl süre için yapılan ve bu süre zarfında yıl içinde belirli veya belirlenebilecek ve bir haftadan az olmayacak bir dönem için ve daha fazla sayıdaki taşınmazın kullanım hakkının devri yada devri taahhüdünü içeren ve bir nüshasının tüketiciye verilmesi zorunlu yazılı sözleşme ya da sözleşmeler grubu olarak tanımlanmıştır. Davacının 4077 sayılı yasanın 3/f bendindeki tanıma uygun satıcı/sağlayıcı olduğu, davalının ise mesleki ve ticari olmayan amaçla hareket eden tüketici olduğunda tereddüt bulunmamaktadır. Somut uyuşmazlıkta,taraflar arasında tüketici kanununda tarif edilen şekilde devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş olup,ihtilaf bu sözleşmesel ilişkiden doğmuştur....
, müvekkilinin devre tatil konusunda yanılgıya uğradığını anladığını, sözleşmeden caymak istediğini, İnegöl 3....
A.Ş. arasındaki devre tatil sözleşmelerinin tarafı olmadıklarını, 1999 yılında ... Tatil Köyünü kiraladıktan sonra devre tatil hakkı sahiplerine aynı hizmeti vermeye devam ettiklerini, 8.7.2003 tarihinde ise adı geçen yerin üst hakkını da alarak “Clup ... ...” adlı beş yıldızlı otel hizmetine geçtiklerini, bu sistemin devre tatil ile bağdaşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, taraflar arasındaki devre tatil sözleşmelerinin feshine, davacının yararlanamadığı 2004 yılı devre tatil bedeli olan 1.201,00 YTL ile dava tarihinden 31.12.2020 yılına kadar devre tatil bedeli olan 8.399,00 YTL’nin reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalılardan ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ... Ltd. Şti. ile 21.4.2000 tarihinde ...Villaları, 30 yılık Uluslararası Devre Tatil Sözleşmesi imzaladığını, 500 dolar peşinat ile 30.05.2000 tarihinden başlamak üzere 24 adet lehdarı ..., borçlusu ... olan senetler verdiğini, yapılan icra takipleri ile ilk 6 ayın senetleri karşılığı 478.950.000 TL ödediğini, ancak sözleşmenin alelacele imzalatıldığını, okuyup anlama fırsatı bulamadığını, hataya düştüğünü, sözleşmenin geçersiz bulunduğunu, ......
KARAR Davacı, davalı şirket elemanlarının psikolojik baskısı altında davalı ile 11.06.2003 tarihinde 99 yıllık devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak sonradan tesisin yapı kullanma izni olmadığını ve 2009 yılında satıldığını öğrendiğini ileri sürerek sözleşmenin iptali ile 4.555,14 Euronun faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, sözleşmenin 11/06/2003 tarihinde devre tatile konu tesiste imzalandığı, mal ve hizmeti tecrübe ve muayene ettiği ve cayma hakkının bu tarihten itibaren başlayacağı ancak davacının 04/01/2013 tarihinde dava açtığı ve cayma hakkını süresinde kullanmadığı, ayrıca sözleşmenin düzenlendiği 11/06/2003 tarihinden dava tarihi olan 04/01/2013 tarihine kadar geçen uzun süre dikkate alındığında sözleşmenin hükümsüzlüğünün ileri sürülmesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Nitekim TBMM Devre Mülk ve Devre Tatil Sektörlerinde Yaşanan Mağduriyet İddialarının Araştırılması ve Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonunun 08.01.2019 tarihli tutanaklarına göre de (www.tbmm.gov.tr /develop/owa/ komisyon_tutanakları), komisyonda görüş bildiren yetkililer devre tatil sözleşmesinin şahsi hak olarak nitelendirilebilecek olanlarının devre tatil sistemleri, diğerlerinin de ayni hak tanıyan, kişiye mülkiyet hakkı tanıyan ve onun üzerinde sınırsız tasarruf imkânı veren devre mülk sistemleri olarak iki ana gruba ayrıldığını, devre mülk sistemlerinin de kendi içerisinde devre mülk, ya da müşterek mülkiyet payına bağlı olarak paylı sistem, dönem mülk veya hisseli gayrimenkul olarak tanımlandığını açıklamışlardır. 3....