KARAR Davacı, davalı firma elamanlarının bir kısım vaatler ile kendisini yanılttıklarını ve psikolojik baskı ile 17.11.2011 tarihinde devre mülk sözleşmesi imzaladıklarını, ancak inşaat dahi başlanmadığını, sözleşmeden sonra 27.2.2012 tarihli ihtarla cayma hakkını kullandığını bildirdiğini ileri sürerek, düzenlenen devre tatil sözleşmesinin feshi ile, uğradığı maddi ve manevi tazminatın ödetilmesini istemiştir. Davalılar, sözleşmenin yasaya uygun olarak yapıldığını, yasal sürede fesih hakkının kullanılmadığını bildirerek davanın reddini dilemişlerdir....
K A R A R Davacı, davalı şirket ile 06/10/2013 tarihinde ... no'lu devre mülk satış sözleşmesi ve senetleri imzaladığını, 4.900,00-TL'sini ödediğini, geriye kalan kısmını taksitlendirdiğini, devre mülkün tesliminin yapılmadığını, sözleşme imzalandıktan sonra 31/08/2015 tarihinde ...Noterliğinin 015126 yevmiye numarası ile cayma bildiriminde bulunduğunu, 06/10/2013 tarihinde İD 10755 no'lu sözleşmenin iptalini, sözleşme sebebi imzalanan senetlerin iptalini, 4.900,00-TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
KARAR Davacı, davalı şirket ile 16/11/2015 tarihinde 14.900 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi ve senetleri imzaladığını, toplamda 7.300 TL ödeme yaptığını, bakiye kalan kısmı için senetler imzaladığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını, 16/11/2015 tarihinde imzalanan sözleşmenin iptalini, sözleşme sebebi imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitini ve ödediği 7.300 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalı, cevap vermemiştir. Mahkemece, Davanın KABULÜ'NE, Davacı ... ile davalı ......
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında 26/05/2015 tarihinde SA-13563 ve SA-13564 nolu her biri 17.500- TL olan iki adet toplam 35.000- TL bedelli Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi akdedildiği, devre mülklerin teslim tarihinin 30/09/2015 olarak tayin edildiği, inşaatın planlanan tarihte tamamlanmaması durumunda davalı şirketin devre mülkün teslim tarihini 6 aylık ek süre ile uzatabileceğinin düzenlendiği, ancak davalı şirketin üzerine düşen sorumluluğunu yerine getirmediği, inşaatı tamamlayamadığı, ek sürenin bitmesinin üzerinden 1,5 yıl geçmiş olmasına rağmen hala inşaatı biteremediği, davacının,davalı şirkete İstanbul 7....
KARAR Davacı, davalının tanıtım toplantısındaki psikolojik baskı ile 28.10.2011 tarihinde "Devre Mülk Pay Satışı Vaadi sözleşmesi" imzaladığını, toplam bedeli 21.500,00 Tl olan muhtelif bedelli senetler verdiğini, hisse devrinin yapılmadığını ve sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürerek, sözleşmenin iptali ile borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki devre mülk sözleşmesinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı şirket yetkililerince ... ili ...ilçesinde Termal Devre Mülklerini görmek, bilgi edinmek üzere 26/01/2013 günü davalı firmanın temin ettiği araçlarla ...'...
KARAR Davacı, davalı ile 03/11/2013 tarih 5.162,00 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, daha sonra sözleşmenin 17.09.2014 tarihinde 13.500 TL bedelli başka devremülk satış sözleşmesi ile talil edildiğini, devremülkün tapuda tesliminin yapılmadığını belirterek 03.11.2013 tarihli ve talil edilen 17.09.2014 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 5.162,00 TL nin iadesini ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı, duruşmada davanın reddini dilemiştir....
GEREKÇE : Dava, davalı ile yapılan devre mülk satış sözleşmesinden cayan davacının ödediği bedelin iadesi amacıyla davalı hakkında yaptığı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı verilmesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesi, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması gerektiği açıktır. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar. Tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece tüketici her zaman sözleşmeyi feshedebilir....
GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda değişiklik yapan 4822 sayılı Kanunun 3/c maddesinde “Konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki kanun kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 23. maddesine göre de bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda; davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı, kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....