Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin davacı tarafın cayması nedeniyle feshi ve davacının verdiği senetlerin iade edilmesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
HUKUK DAİRESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalı ile aralarında 16-23 Temmuz tarihleri arası dönemde kullanılmak üzere 13/06/2013 tarihli 12.000-TL bedelli devre tatil sözleşmesi ile 1-15 Temmuz tarihleri arası dönemde kullanılmak üzere 13/06/2013 tarihli 30.000-TL bedelli devre mülk sözleşmesi yapıldığını, her iki sözleşme bedelinin de sözleşmenin akdedildiği tarihte peşin olarak davalıya ödendiğini, aradan iki yıl geçmesine rağmen davalının tatil kullandırmadığı gibi herhangi bir devre mülk tapusunu...
KARAR Davacı, davalı şirket yetkililerince ... ili Ayaş ilçesinde Termal Devre Mülklerini görmek, bilgi edinmek üzere 26/01/2013 günü davalı firmanın temin ettiği araçlarla ...'ten Ayaş'a götürüldüklerini ve davalı ile devremülk satış sözleşmesi imzalandığını, 2.000,00 TL peşinat ödediğini, kalan 9.000,00 TL için aylık 250'şer TL.lik senetler düzenlendiğini, taraflar arasındaki satışın kapıdan satış niteliğinde olduğunu tüm bu nedenlerden dolayı davalı tarafından hazırlanan devre mülk satış sözleşmesinin feshiyle; peşinen verilen 2000,00 TL.nin iadesi ile 36 adet senedin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığı, bu nedenle 4822 sayılı kanun ile değişik, 4077 sayılı kanundan kaynaklanan bir uyuşmazlığın bulunmadığı, davaya bakmanın genel mahkeme sıfatıyla asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, karar kesinleştikten sonra dosyanın görevli ......
DAVA Davacı; 06.10.1997 tarihli “Kombi Tatil Kenti Devremülk Sözleşmesi” ile davalı Belediyenin öncülüğünde ve diğer davalı şirketin katılımı ile yapılan devre mülklerden 2 adet ... devre mülk satın aldığını yine 10.03.1996 tarihli sözleşme ile de 3 adet ... devre mülk aldığını, iki sözleşme ile toplam 5 adet devre mülk satın aldığı halde her iki davalı arasında vuku bulan anlaşmazlıklar ve karşılıklı davalar nedeniyle devre mülklerin teslim edilmediğini, devre mülkün yapılacağı taşınmazın tapu kaydının davalı ... adına tekrar tescil edildiğini ve bu aşamadan sonra devre mülklerin tesliminin mümkün olmadığını, davalılar aleyhine açılan emsal dosyalarda A Grup için 7.500 TL rayiç değer belirlendiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 5 adet A tipi devre mülk için rayiç bedeli olan 37.500,00 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda davacı dava dilekçesinde 7 adet devre mülk satın aldığını beyan etmiş olup, bu beyanı ile devre mülkün yatırım amacıyla edinildiği anlaşıldığından davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılmıştır. Davalı tarafça cevap dilekçesinde taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi ve davacı tarafın sözleşmenin 11. Maddesinde sayılan ödemeler dahil bütün sorumluluklarını yerine getirdiği kabul edilmiş ancak aradaki sözleşmelerin devre mülk sözleşmesi olmadığı beyan edilmekle taraflar arasındaki sözleşmelerin geçersiz olduğunun söz konusu olmadığı savunulmuştur. Bu kapsamda taraflar arasındaki sözleşmelerin varlığı ve yapılan ödemeler her iki tarafın da kabulündedir. Devre mülk hakkı; 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 57....
Devre mülk ten bir devre mülk satın almak için 28.6.2003 tarihinde sözleşme imzalandığını, daha sonra iki haftalıktatil hakkı ve peşin ödemeli içeren yeni bir sözleşme yapıldığını, davalılara 15.000 YTL senet verilip, ayrıca 960,00 YTL peşin verildiğini, sözleşmenin 5. maddesi uyarınca başlangıcının 1.6.2004 tarihi olmasına rağmen 2004 döneminde tatil hakkını kullanamadığını, yapılan ikinci sözleşmede iki haftalık tatil belirlenmesine rağmen, sözleşmenin konusuna 1 haftalık hakkın yazılmış olduğunu, ayrıca interval İnternational şirketi ile yaptığı görüşmede bu sisteme kaydedilmediğini, bedelin ödenmesine rağmen davalıların üzerine düşen edimini yerine getirmediğini, davalıların devre mülk tapularını vermediğini, devre tatil sertifikası gönderdiklerini, devre tatil sözleşmesi olarak yorumlanması durumunda ise, cayma hakkı ile ilgili ibarelerin yer almadığını, fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla 685.00 YTL aidat borcu bulunmadığının tespiti ile sözleşmenin feshi ile bu güne kadar...
Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin devre mülk sözleşmesi niteliğinde olması davacının 6502 sayılı Kanun'un 3/1- k maddesi gereğince tüketici sıfatını taşıması, davalıların da aynı Kanun'un 3/1- ı-i maddeleri uyarınca satıcı-sağlayıcı olması nedeniyle, taraflar arasındaki uyuşmazlıkta tüketici mahkemeleri görevlidir. 6502 sayılı Kanun'un ''Devre Tatil Ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri'' başlıklı 50.maddesi aşağıdaki gibidir: (1) Devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir. (2) Devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olması bu maddenin uygulanmasını engellemez. Devre tatile konu taşınmazın inşa edileceği arsa için yapı ruhsatı alınmadan tüketicilerle ön ödemeli devre tatil sözleşmesi yapılamaz....
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davaya konu devre mülk hissesinin davacı adına tapuda tescili yapılmış olmakla birlikte, tesliminin yapılmamış olduğu, harici devre mülk satış sözleşmesi tapuda pay devriyle geçerli hale gelmiş olsa da, sözleşmeye konu davacıya satışı yapılan devre mülkün fiilen teslim edilerek kullanıldığı veya davacının teslimden imtina ettiğinin ispat edilemediği, tecrübe ve muayene koşulunun gerçekleşmediği anlaşılmış olduğundan, davacının cayma hakkını kullanarak sözleşmenin feshini, sözleşmeden dolayı borçlu olmadığının tespitini, senetlerin iptalini ve yaptığı ödemenin iadesini talep hakkının bulunduğu gerekçesiyle," 1- Davanın KABULÜ ile, taraflar arasında imzalanan 19/12/2016 tarihli, 12496 nolu Devremülk Devir Sözleşmesinin süresinde cayma hakkı kullanıldığından FESHİNE, sözleşme ile birlikte imzalanılan senetlerin iptaline, sözleşme nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 2- Davacı tarafından ödemesi yapılan 8.000,00 TL'nin dava tarihinden...
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davaya konu devre mülk hissesinin davacı adına tapuda tescili yapılmış olmakla birlikte, tesliminin yapılmamış olduğu, harici devre mülk satış sözleşmesi tapuda pay devriyle geçerli hale gelmiş olsa da, sözleşmeye konu davacıya satışı yapılan devre mülkün fiilen teslim edilerek kullanıldığı veya davacının teslimden imtina ettiğinin ispat edilemediği, tecrübe ve muayene koşulunun gerçekleşmediği anlaşılmış olduğundan, davacının cayma hakkını kullanarak sözleşmenin feshini ve yaptığı ödemeyi talep hakkının bulunduğu, senetlerin iptali yönündeki talebin ise, senetlerin kambiyo vasfına haiz bonolar olduğu, bonoların piyasa tedavülü etkili olduğundan ve gerek TTK'da gerekse TKHK'da senetlerin tüketiciye iadesi mümkün olmadığından ve üçüncü kişilerin hak ve menfaatlerine halel gelmemesi için iadesinin istenemeyeceği gerekçesiyle, " 1- Davanın KISMEN KABULÜ ile, taraflar arasında düzenlenen bila tarih ve 550036 sayılı Devremülk Devir Sözleşmesinin İPTALİNE...
Beldesine devre tatil tanıtımı amacıyla götürüldüklerini, baskı altında kalarak 27.600,00 TL'lik devre mülk sözleşmesi imzaladığını ileri sürerek sözleşmenin iptalini ve senetlerin iadesini talep etmiş, 12.09.2012 tarihli oturumda davalıya 18.01.2013 tarihinde süresindoe noter kanalıyla ihtarname göndererek cayma hakkını kullandığını, senet asıllarını gönderdiklerini beyan etmiş ve sözleşmenin iptalini istemiştir. Davalı, davacının cayma hakkını kullandığını, senetlerin iade edildiğini, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını beyan ile davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının sözleşmeyi feshettiğini ve davalının senetleri kendisine iade ettiğini beyan ettiğinden, davanın konusu kalmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....