TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 25/02/2021 NUMARASI : 2020/534 ESAS - 2021/126 KARAR DAVA KONUSU : Tüketici Tarafından Açılan Devre Tatil Sözleşmesinden Kaynaklanan KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında devre mülk devir sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşme uyarınca müvekkilinin sözleşmenin imzalandığı gün davalıya toplam 15.300,00 TL ödeme yaptığını, sözleşmenin imzalandığı gün davalının müvekkilinden peşin olarak para aldığını ve müvekkilini borç altına sokacak sözleşmeler ve senetler imzalattığını, davalının bu şekilde müvekkilinin cayma hakkını elinden aldığını, sözleşmenin geçersiz olduğunu, ayrıca sözleşmenin müvekkili aleyhine dengesizliğe sebep olacak şekilde hazırlandığını ve müvekkili ile müzakere edilmeden tek taraflı olarak davalının menfaatleri doğrultusunda düzenlenmiş bir sözleşme olduğunu, müvekkilinin tapuyu almasına rağmen davaya konu devremülkten faydalanamadığını, söz konusu tesisin bitirme tarihinin üzerinden...
Temyize konu davada mahkemece, gerekçeli kararın son paragrafında"....Davaya konu taraflar arasında yapılan devre mülk satış vaadi sözleşmesi, matbu olarak hazırlanmış adi yazılı belge niteliğinde olması nedeniyle resmi şekilde yapılmadığından TMK’nın 706. maddesi ile TBK’nın 237. maddesi gereğince geçersiz olup, taraflara hak ve borç doğurmayacağından, hukuken geçersiz olan sözleşmeye göre tarafların birbirlerinden aldıkları şeyleri sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği iade etmeleri gerektiği..." gerekçesine dayalı olarak taraflar arasında imzalanan sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu kabul edilip davanın kabulü denilmiştir. Oysa ki hüküm fıkrasının 1. bendinde "Taraflar arasında yapılan 25/07/2015 tarihli 202295 nolu ... Termal Resort devremülk satış vaadi sözleşmesinin cayma hakkı kullanılarak fesih edildiğinin tespitine..." denilerek gerekçe ile karar arasında çelişki yaratılmıştır....
K A R A R Davacı, davalı ile 02.04.2011 tarihli devremülk satış sözleşmesi imzaladığını, davalı tarafından B Blok, Zemin Kat, 3 nolu bağımsız bölümünün 1/36 payının devredildiğine dair kat irtifakı tapu senedinin tarafına gönderildiğini, davalının tesisin pazarlamasını devre mülk olarak yaptığını, devre mülk tapusu verilmediğini, tesiste bir çok eksik olduğunu, vaat edilen özelliklerin tesiste olmadığını, tesis henüz inşaat aşamasında iken 6.700,00 TL ödeme yaptığını, taraflar arasındaki ''paylı taşınmaz pay kullanımı ve taşınmazın işletme sözleşmesi'' başlığını taşıyan sözleşmenin 3....
KARAR Davacı, davalı ile aralarında 7500 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi düzenlendiğini, tapu kaydının bu güne kadar devrinin sağlanmadığı gibi, taşınmazın teslim edilmediğini ve devre mülkten yararlanamadığını, 25.01.2015 tarihli ihtarname ile sözleşmeden cayma hakkını kullandığını, ödediği bedelin iadesi için yaptığı icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline, % 20 inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, Beypazarı Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak, yetkisizlik itirazında bulunmuş ve davanın esastan reddini dilemiştir....
KARAR Davacı, davalı ile aralarında 10.500 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi düzenlendiğini, tapu kaydının bu güne kadar devrinin sağlanmadığı gibi, teslim tarihinin 2012 Aralık olduğu halde, teslim edilmediğini ve devre mülkten yararlanamadığını, 12.3.2013 tarihli ihtarname ile sözleşmeden cayma hakkını kullandığını ileri sürerek sözleşmenin iptali ile peşin ödenen 10.500 TL'nın tahsilini istemiştir. Davalı, ...ya da ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak, yetkisizlik itirazında bulunmuş ve davanın esastan reddini dilemiştir. Mahkemece, devre mülk sözleşmesine konu taşınmazın tapusunun davacıya devredildiği, sözleşmenin feshedilmesi halinde tapunun da iptalinin gerekeceği, bu durumun taşınmazın aynına ilişkin bulunduğu, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, dosyanın Tüketici Mahkemesi sıfatıyla ... Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Devre mülk sözleşmesi de; tıpkı devre tatil sözleşmelerinde olduğu gibi tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşme olup, cayma hakkının sözleşmeye konu dairenin tesliminden sonra başlayacağı da açıktır. Tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece tüketici her zaman bu sözleşmeyi feshetme hakkına sahiptir....
KARAR Davacı, davalı ile devre mülk satış vaadi sözleşmesi imzaladıklarını, anncak daha sonra hem devre mülkün yerini beğenmemesi hemde taksitleri ödemeye maddi günü yetmeyeceğini anlaması üzerine ihtar ile 14.04.2014 tarihinde söz konusu devre mülkü satın almaktan vazgeçtiğini, ancak buğüne kadar ihtarına cevap verilmediğinden sözleşmenin iptali ile ödemiş olduğu 500,00 TL ve sözleşme nedeniyle vermiş olduğu 40 adet senedin tarafına iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenmiş olan bedelin iadesine ilişkindir.Tebligat kanununun 11. maddesinin birinci fıkrasında ''Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır.'' hükmü yer almaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar, ayrı ayrı yaptıkları sözleşme ile davalı şirketten 2011 yılında devre mülk satın aldıklarını, dava konusu devre mülkün 2013 yılında teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, devre mülkün tesliminin talep edilmesine rağmen davacılara ayrı ayrı teslim edilmediğini, emsal ve rayiç kira bedellerinin 3.000,00-TL olduğunu öğrendiklerini, davalı firmadan ödemeyi talep ettiklerini, davalı firma tarafından ödemenin yapılmadığını beyan ederek her bir davacı için ayrı ayrı olmak üzere devre mülk hakkı ile ilgili olarak 2013, 2014 ve 2015 yılları için 9.000,00-TL’den toplam 18.000,00-TL’nin taraflarına...
KARAR Davacı, davalı ile aralarında haricen düzenlenmiş devre mülk sözleşmesi bulunduğunu, 2004 yılına kadar bu hakkın kullanıldığını, davalının tapuya tescil edimini yerine getirmediğini ileri sürerek devre mülk hakkının tapuya tesciline, olmazsa fazlaya dair hakkı saklı tutularak ödediği bedelin denkleştirici adalet kuralı uyarınca tahsili gerektiğinden, 1000 TL maddi 1000 TL manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, dava değerinin 2000 TL olduğu HUMK 8/1 maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesi göevli olduğundan görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-HUMK'nun uyarınca kısmı dava açılması mümkündür. Alacağın, tamamı nizalı olduğu takdirde alacağın tamamı nazarı itibare alınarak, mahkemenin görevi belirlenir. (HUMK.4.)...
KARAR Davacı, davalı ile aralarında haricen düzenlenmiş devre mülk sözleşmesi bulunduğunu, 2004 yılına kadar bu hakkın kullanıldığını, davalının tapuya tescil edimini yerine getirmediğini ileri sürerek devre mülk hakkının tapuya tesciline, olmazsa fazlaya dair hakkı saklı tutularak ödediği bedelin denkleştirici adalet kuralı uyarınca tahsili gerektiğinden, 1000 TL maddi 1000 TL manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, dava değerinin 2000 TL olduğu HUMK 8/1 maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-HUMK'nun uyarınca kısmı dava açılması mümkündür. Alacağın, tamamı nizalı olduğu takdirde alacağın tamamı nazarı itibare alınarak, mahkemenin görevi belirlenir. (HUMK.4.)...