nin görev itirazının incelenmesinde; taraflar arasında asıl sözleşmeye bağlı tatil dönemini, daire tipini veya kullanım süresini değiştiren ek sözleşmeler yapıldığı, tüketicinin tek bir sözleşme ile devre mülk sistemine devam ettiği, davacının devre mülk edinim sebebinin kullanım olduğu, davacı tüketici konumunda olup, davalının görev itirazı da yerinde değildir. Dosya kapsamından; Davacı ile davalı T1 Ltd....
, tapu kaydının iptali ve davalı adına tescili, sözleşme bedelinin iadesi ve cezai şartın ödenmesini talep etmiştir....
K A R A R Davacı, davalı şirket ile 06/10/2013 tarihinde ... no'lu devre mülk satış sözleşmesi ve senetleri imzaladığını, 4.900,00-TL'sini ödediğini, geriye kalan kısmını taksitlendirdiğini, devre mülkün tesliminin yapılmadığını, sözleşme imzalandıktan sonra 31/08/2015 tarihinde ...Noterliğinin 015126 yevmiye numarası ile cayma bildiriminde bulunduğunu, 06/10/2013 tarihinde İD 10755 no'lu sözleşmenin iptalini, sözleşme sebebi imzalanan senetlerin iptalini, 4.900,00-TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Taraflar arasında devremülk satın almak amacıyla 9596 numaralı devremülk sözleşmeleri imzalandığını ve sözleşme kapsamında davacıya devir ve teslim etmeyi taahhüt edilen devremülkün bulunduğu blok inşaatının tamamlandığını, kullanıma hazır hale getirildiğini, tapusunun davacıya teslim edildiğini ve konaklamaya davet işlemi yapıldığını, davalı şirketin yasal mevzuat ve içtihatlar çerçevesinde sözleşmedeki edimlerini ifa ettiğini, davacının güncel değer talebinin usul ve yasalara aykırı mesnetsiz bir talep olduğunu, dava konusu sözleşmenin özgürlüğü prensibi içerisinde yapılan sözleşme olduğunu ve bu sözleşme B.K.nun da düzenlenen sözleşme tiplerinden biri olmadığından atipik sözleşme olduğunu ve atipik sözleşmelerin devre tatil sözleşmeleriyle ilgili olanlarının ise yasanın tanımladığı değişik akit tiplerini kapsadığından (hizmet, kira, vekalet, satış gibi) karma sözleşmeler olarak tanımlandığını, iki taraflı bir devre mülk sözleşmesinin feshi durumunda tarafların...
KARAR Davacı 24.04.2014 tarihinde açtığı davasında; 1996 yılında bir adet A grubu devre mülkü Gazipaşa Belediyesi’nin teminatına güvenerek davalı şirketten satın aldığını, sözleşme tarihinden itibaren 30 ay içerisinde teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, davalıların edimlerini yerine getirmediğini, fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak devre mülkün değeri olan 7.500,00 TL nin tahsilini istemiştir. Davalılardan Belediye, davaya konu devre mülk sözleşmesinin imza yıllarının 1996-1997 olup davanın 2014 yılında açıldığını, yapının ruhsatının 05.10.1997 de iptal edildiğini, 30.01.1997 tarihinde ihalenin feshedildiğini, belediyenin % 20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, ayıplı mallarda zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu belirterek davanın zamanaşımından olmadığı takdirde esastan reddini savunmuştur....
KARAR Davacı 24.04.2014 tarihinde açtığı davasında; 1995 yılında bir adet A grubu devre mülkü Gazipaşa Belediyesi’nin teminatına güvenerek davalı şirketten satın aldığını, sözleşme tarihinden itibaren 30 ay içerisinde teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, davalıların edimlerini yerine getirmediğini, fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak devre mülkün değeri olan 7.500,00 TL nin tahsilini istemiştir. Davalılardan Belediye, davaya konu devre mülk sözleşmesinin imza yıllarının 1996-1997 olup davanın 2014 yılında açıldığını, yapının ruhsatının 05.10.1997 de iptal edildiğini, 30.01.1997 tarihinde ihalenin feshedildiğini, belediyenin % 20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, ayıplı mallarda zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu belirterek davanın zamanaşımından olmadığı takdirde esastan reddini savunmuştur....
KARAR Davacı 30.04.2014 tarihinde açtığı davasında; 1996 yılında bir adet A grubu devre mülkü Gazipaşa Belediyesi’nin teminatına güvenerek davalı şirketten satın aldığını, sözleşme tarihinden itibaren 30 ay içerisinde teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, davalıların edimlerini yerine getirmediğini, fazlaya ilişkin hakkını saklı tutarak devre mülkün değeri olan 7.500,00 TL nin tahsilini istemiştir. Davalılardan Belediye, davaya konu devre mülk sözleşmesinin imza yıllarının 1996-1997 olup davanın 2014 yılında açıldığını, yapının ruhsatının 05.10.1997 de iptal edildiğini, 30.01.1997 tarihinde ihalenin feshedildiğini, belediyenin % 20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, ayıplı mallarda zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu belirterek davanın zamanaşımından olmadığı takdirde esastan reddini savunmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; taraflarca imzalanan devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş olup, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere,devre mülk satışına ilişkin sözleşme geçersiz ise de, celp edilen tapu kaydına göre dava açıldıktan sonra 15.12.2006 tarihinde tapu kaydının davacı üzerine devredildiği anlaşılmaktadır. Bu halde geçersiz sözleşme geçerli hale gelmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen hisseli gayrimenkul satış sözleşmesine dayalı olarak kurulan devre mülk sözleşmesinin feshi ile devre mülke konu taşınmazın tapusunun iptali ile davalı adına tescili ve alacak istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 637 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun Devre Mülk Hakkı başlıklı 57 nci maddesi şöyledir: "Mesken olarak kullanılmaya elverişli bir yapı veya bağımsız bölümün ortak maliklerinden her biri lehine bu yapı veya bağımsız bölümden yılın belli dönemlerinde istifade hakkı, müşterek mülkiyet payına bağlı bir irtifak hakkı olarak kurulabilir. Bu hakka devre mülk hakkı denir." 2. 6100 sayılı Kanun'un Taşınmazın Aynından ... Davalarda Yetki başlıklı 12/1 inci maddesi şöyledir: "Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir. " 3....