in davalı derneğin üyesi iken 25.05.2018 tarihli disiplin kurulu kararı ile dernek üyeliğinden ihraç edildiğini, söz konusu ihraç kararının tamamen yönetim kurulunun talimatı üzerine verildiğini ve bütünüyle hukuksuz, delilsiz ve ispatsız, yanlı, ölçüsüz, orantısız, keyfi ve esasen yönetime muhalif sesleri susturmak maksadıyla alınmış bir karar olduğunu ve kararın dernek tüzüğü hükümlerine de tamamen aykırı olduğu ileri sürülerek ihraç kararının iptaline ve davacının dernek üyeliğinin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dernek tüzük hükümleri uyarınca üyelikten çıkartılma cezası almış eski bir üyesi olduğunu, üyeliğinin dernek disiplin kurulu kararı ile sonlandırıldığı beyan edilerek davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine karar verilmesini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Dernek Üyeliğinden Çıkarılma Kararının İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dernek Tüzüğünün 9. maddesine göre derneği yönetim kurulu temsil eder. Bu temsil yetkisi başkan tarafından kullanılır. Yönetim kurulu temsil konusunda yönetim kurulu üyelerine de yetki verebilir. Davalı vekiline dernek adına vekalet veren ...’in başkan olmadığı, ayrıca dosya içinde bu konuda yetkilendirildiğine dair yönetim kurulu kararının da bulunmadığı anlaşıldığından, yönetim kurulu başkanı ise buna dair değil ise yönetim kurulunun yetkilendirilmesine dair kararın ibraz edilmesi, ibraz edilmemesi halinde dernek başkanı tarafından verilen usulüne uygun vekaletnamenin ibrazı için dosyanın mahal mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 01.05.2008...
. maddesi, 1. fıkrası, (c), (d) ve (e) bentlerindeki koşulları taşımadığı, bu nedenle kamuya yararlı dernek statüsünün kaldırılması gerektiği kanaatine varılmıştır....
Mahkemece davalı dernek genel merkezinin ... İlinde bulunduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmiştir. Dava dosyasının incelenmesinde davacı İl Dernekler Müdürlüğü tüzel kişiliği bulunmayan davalı dernek şubesine karşı dava açtığı, dava dilekçesinin ise davalı dernek şubesi ile birlikte genel merkeze de tebliğ edildiği ve dernek genel merkezinin davaya cevap verdiği anlaşılmaktadır. Şu halde taraf teşkilinin sağlandığı anlaşılmaktadır. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK nun 14/1. maddesinde; bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda, o şubenin bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğu vurgulanmıştır. Yerel mahkemenin kesin yetki bulunduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verdiği aynı Kanunun 14/2 maddesinin dernek ile üyeleri veya üyeler ile üyeler arasındaki üyelik ilişkisinden doğan davalarla sınırlı olarak uygulanacağı ifade edilmiştir....
un....Eğitim Yardımlaşma ve Kültür Derneği'nin dernek başkanı olduğu, diğer sanıkların da derneğin yönetim kurulu üyeleri oldukları, dernek başkanı olan sanık ...'a ait olan ancak eşi ...adına kayıtlı ... plakalı otomobilin dernek hizmetlerinde kullanılacağına dair yönetim kurulu kararı alınmaksızın bakım ve tamir gideri olan 580 TL'yi... San. Ltd....
Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek, derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....
, dernek veya vakıfların iktisadî işletmeleri şeklinde tanımlanmıştır....
Dernek tüzüğünde derneğin adı, amacı, gelir kaynakları, üyelik koşulları, organları ve örgütü ile geçici yönetim kurulunun gösterilmesi zorunludur. Dernek tüzüğü, kanunun emredici hükümlerine aykırı olamaz. Dernek tüzüğünde düzenlenmemiş konularda kanun hükümleri uygulanır.'' hükmüne, 85. maddesinde ise; yönetim kurulunun derneğin yürütme ve temsil organı olduğu, bu görevin Kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirileceği, temsil görevinin yönetim kurulunca üyelerden birine veya bir üçüncü kişiye verilebileceği kuralına yer verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden; asıl borçlu derneğin ''… Mah. … Cadde …. Sok....
Yine Anayasa'nın 33. maddesinde;herkesin önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma hürriyetine sahip olduğu, dernek kurma hürriyetinin, ancak, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlak ile başkalarının hürriyetlerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabileceği dernek kurma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usullerin kanunda gösterileceği hükmü bulunmaktadır. Anayasa ile güvence altına alınan dernek kurma hürriyeti ve mülkiyet hakkına kanunlarla getirilen sınırlamaların, belirtilen hak ve özgürlüklerin özünü zedelemeyecek biçimde uygulanması gerektiğ açıktır. Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan 2809 sayılı Dernekler Kanunu'nun 64. maddesinde yer alan "Dernekler ikametgahları ile amaç ve faaliyetleri için gerekli olanlardan başka taşınmaz mal edinemezler" kuralı ile, derneklerin taşınmaz mal edinme hakkına getirilen sınırlama, mutlak bir sınırlama değildir....
da düşünülemeyeceğini, müvekkilin davalı Belediyeye hiçbir borcu bulunmadığını, 01.01.199 tarihinde Başkanı olduğu Rize Üniversite Mezunları Derneği adına kira sözleşmesini imzaladığını, ancak Dernek başkanlığından 2002 yılında ayrıldığını ,takip ile istenen 2005,2006 ve 2006 yıllarında Derneğin başkanı olmadığını, kaldı ki Dernek başkanı olsa dahi söz konusu kira alacağından Dernek Tüzel Kişiliği sorumlu olduğunu ,diğer taraftan 2008 yılından bu yana da söz konusu taşınmazda başka bir kiracı bulunmadığını, sırf kira sözleşmesini imza etti diye müvekkil hakkında takip yapılması kanuna aykırı olduğunu, sorumlu Dernek Tüzel kişiliği olduğunu. dernek başkanının sorumlu olduğu kabul edilse dahi alacağın esasını teşkil eden yıllarda müvekkil dernek başkanı olmadığı gibi Dernek ile ilgisi de olmadığı, hukuken zamanaşımına uğramış bir alacaktan müvekkilin gayri hukuki bir şekilde borçlandırılmasının kabulü mümkün olmadığını, bu sebeplerle davca açma gereği doğduğunu, davalıya borçlu olmadığının...