Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, dernek veya vakıfların iktisadî işletmeleri şeklinde tanımlanmıştır....

    Dernek tüzüğünde derneğin adı, amacı, gelir kaynakları, üyelik koşulları, organları ve örgütü ile geçici yönetim kurulunun gösterilmesi zorunludur. Dernek tüzüğü, kanunun emredici hükümlerine aykırı olamaz. Dernek tüzüğünde düzenlenmemiş konularda kanun hükümleri uygulanır.'' hükmüne, 85. maddesinde ise; yönetim kurulunun derneğin yürütme ve temsil organı olduğu, bu görevin Kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirileceği, temsil görevinin yönetim kurulunca üyelerden birine veya bir üçüncü kişiye verilebileceği kuralına yer verilmiştir. Dosyanın incelenmesinden; asıl borçlu derneğin ''… Mah. … Cadde …. Sok....

      da düşünülemeyeceğini, müvekkilin davalı Belediyeye hiçbir borcu bulunmadığını, 01.01.199 tarihinde Başkanı olduğu Rize Üniversite Mezunları Derneği adına kira sözleşmesini imzaladığını, ancak Dernek başkanlığından 2002 yılında ayrıldığını ,takip ile istenen 2005,2006 ve 2006 yıllarında Derneğin başkanı olmadığını, kaldı ki Dernek başkanı olsa dahi söz konusu kira alacağından Dernek Tüzel Kişiliği sorumlu olduğunu ,diğer taraftan 2008 yılından bu yana da söz konusu taşınmazda başka bir kiracı bulunmadığını, sırf kira sözleşmesini imza etti diye müvekkil hakkında takip yapılması kanuna aykırı olduğunu, sorumlu Dernek Tüzel kişiliği olduğunu. dernek başkanının sorumlu olduğu kabul edilse dahi alacağın esasını teşkil eden yıllarda müvekkil dernek başkanı olmadığı gibi Dernek ile ilgisi de olmadığı, hukuken zamanaşımına uğramış bir alacaktan müvekkilin gayri hukuki bir şekilde borçlandırılmasının kabulü mümkün olmadığını, bu sebeplerle davca açma gereği doğduğunu, davalıya borçlu olmadığının...

      Yine Anayasa'nın 33. maddesinde;herkesin önceden izin almaksızın dernek kurma ve bunlara üye olma hürriyetine sahip olduğu, dernek kurma hürriyetinin, ancak, milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlak ile başkalarının hürriyetlerinin korunması sebepleriyle ve kanunla sınırlanabileceği dernek kurma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usullerin kanunda gösterileceği hükmü bulunmaktadır. Anayasa ile güvence altına alınan dernek kurma hürriyeti ve mülkiyet hakkına kanunlarla getirilen sınırlamaların, belirtilen hak ve özgürlüklerin özünü zedelemeyecek biçimde uygulanması gerektiğ açıktır. Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan 2809 sayılı Dernekler Kanunu'nun 64. maddesinde yer alan "Dernekler ikametgahları ile amaç ve faaliyetleri için gerekli olanlardan başka taşınmaz mal edinemezler" kuralı ile, derneklerin taşınmaz mal edinme hakkına getirilen sınırlama, mutlak bir sınırlama değildir....

        Derneğin fesih veya kendiliğinden sona erdiğinin tespitine ilişkin davaların aleyhine hüküm verilecek olan dernek tüzel kişiliğinin hasım gösterilerek açılması, dava dilekçesi ve duruşma oturum gününün derneği temsil yetkisi bulunan yönetim kurulu başkan ve üyelerine tebliği, dernek temsilcilerinin huzuru ile davanın yürütülmesi, hükmün de dernek hakkında verilmesi, kararın dernek adına temsilcilerine tebliğe çıkartılması gerektiği kuşkusuzdur. Ne var ki dava, dernek davalı gösterilerek açılmamış, eski kurucu ortaklardan ve yönetim kurulu üyelerinden bir tanesi davalı gösterilmiş ise de, açılan davada ilgili derneğin yönetim kurulunun başkan ve tüm üyelerinin tamamının davalı olarak gösterilmediği de nazara alındığında açılan davanın dernek aleyhine açıldığının kabulüne imkan ve olanak bulunmadığının kabulü gerekmektedir. Öte yandan Usul Hukukunda davaya dahil şeklinde bir müessese yer almayıp, bir kimseye dahili dava yolu ile taraf sıfatı verilemeyeceği açıktır....

        Dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörmektedir....

        Yargılama sırasında mahkemece bilirkişiden rapor alınmış ise de, raporda dernek haricindeki davalıların sorumluluğu mahkemenin takdirine bırakılmış olup, mahkemece de dernek tarafından imzalanan sözleşme nedeniyle davalıların sorumluluğu yeterince irdelenmemiş soyut gerekçe ile davalıların sorumluluğuna gidilmiştir....

          Yargılama sırasında mahkemece bilirkişiden rapor alınmış ise de, raporda dernek haricindeki davalıların sorumluluğu mahkemenin takdirine bırakılmış olup, mahkemece de dernek tarafından imzalanan sözleşme nedeniyle davalıların sorumluluğu yeterince irdelenmemiş soyut gerekçe ile davalıların sorumluluğuna gidilmiştir....

            Dernekler Kanunu'nun 2/h maddesine göre dernek şubesinin tüzel kişiliğinin bulunmaması sebebiyle dernek şubesi aleyhine dava açılması veya icra takibi yapılması mümkün değildir. Taraf ehliyeti dava şartlarından olup re'sen gözetilmesi gerekir. Her ne kadar dava dilekçesinde, T5 Merkezini Temsilen TÜED Yüreğir Şube Başkanlığı davalı olarak gösterilmişse de, icra takibinde dernek genel merkezi borçlu olarak gösterilmemiştir. Dolayısıyla dernek genel merkezi hakkında yapılmış bir icra takibi yoktur. Hakkında geçerli bir icra takibi bulunmayan dernek genel merkezi hakkında açılan itirazın iptali davasında da davalı dernek genel merkezi yönünden husumet yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş olması yerindedir. Sonuç olarak: Davacı vekilinin istinaf talebinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            nun dernek faaliyetleri çerçevesinde, dernek iktisadi işletmesi tarafından çıkartılan "Engelsiz" adlı dergiyi, dernek adına yurt genelinde 5 TL makbuz kesmek suretiyle satıp gelirinin % 60'nı dernek iktisadi işletmesinin hesaplarına aktarmaları gerektiği halde, dergi satışından para ve ürün olarak elde ettikleri gelirlerin büyük bir kısmını makbuz kesmeden, belge düzenlemeden zimmetlerine geçirdikleri, dergi satışı yapmadan, makbuz kesmeden adı geçen dernek adına yardım toplayıp elde ettikleri gelirleri dernek veya dernek iktisadi işletmesi hesabına aktarmadan mal edindikleri iddia edilen olayda: Mahkeme kararı ile yapılan iletişim tespitlerinde, temyiz kapsamı dışında olan sanık ...'nün sanık ...'e "... başkan dergi satacağız ancak makbuz kesmeyeceğiz" demesi üzerine sanık ...'in "bilmiyorum abi ama bir şey yapacağız, açık çok fazla" şeklindeki beyanı, ...'nün "tanıdıklara KDV'sini verir, fatura kestiririz" biçimindeki sözleri üzerine sanık ...'...

              UYAP Entegrasyonu