Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 4721 sayılıTürk Medeni Kanununun 56. maddesi hükmüne göre dernek bir özel hukuk tüzel kişisi olup Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 33. maddesinin yollaması ile Türk Medeni Kanununun 50. maddesi hükmüne göre tüzel kişinin iradesi organları aracılığı ile açıklanır ve organlar hukuki işlemleri ve diğer tüm eylemleri ile tüzel kişiyi borç altına sokarlar. 5253 sayılı Dernekler Kanununun 2/h maddesinde ise; dernek şubeleri, dernek faaliyetlerinin yürütülebilmesi için bir derneğe bağlı olarak açılan, tüzel kişiliği olmayan ve bünyesinde organları bulunan alt birim olarak tanımlanmıştır. Bu olgu gözetildiğinde, kanun ile derneklere şube açma imkanının tanınması ve dernek şubelerinin organlarının bulunması, şubelerin tüzel kişiliği bulunduğu sonucunu doğurmamaktadır....
Somut olayda, davalının, dernek üyelik aidatlarını ödememesi sebebi ile aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali için.... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açıldığı, davalı derneğin tüzüğünde merkezinin ... (... Adliyesi yargı çevresinde) olarak belirtildiği anlaşılmaktadır. Derneklerle ilgili mevzuatta düzenlenen dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağına dair yetki kuralı kesin nitelikte olup kamu düzenine ilişkin olduğundan; re'sen dikkate alınması gerekir. Bu durumda mahkemece, kesin yetki kuralı gereği derneğin merkezinin bulunduğu ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğu gözetilerek dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesi yerine işin esasına girilerek davanın kabulü doğru görülmemiştir....
Derneğinin başkanı olduğu, 03.03.2010 tarihli denetimde, dernek adına basılan ve ... Matbaacılık tarafından dernek yetkilisine teslim edilen 000051- 00100 sıra numaralı 1 cilt alındı belgesini denetim esnasında dernek denetleme komisyonuna ibraz etmediği, ayrıca dernek adına demirbaş listesinde kayıtlı herhangi bir motorlu araç bulunmadığı halde akaryakıt kullanımına ilişkin 35 adet yazar kasa fişi ile otomobil parçası alımına ilişkin 1 adet fatura toplamı olan 2.648,26 TL'yi dernek defterine gider olarak kaydedilmesini sağlamak suretiyle derneği zarara uğratarak atılı suçları işlediğinin iddia edildiği olayda, 1-Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; Mahkemenin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Somut olayda, davalının, dernek üyelik aidatlarını ödememesi sebebi ile aleyhine yapılan ,,,, takibine vaki itirazın iptali için ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açıldığı, davalı derneğin tüzüğünde merkezinin ... (... Adliyesi yargı çevresinde) olarak belirtildiği anlaşılmaktadır. Derneklerle ilgili mevzuatta düzenlenen dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağına dair yetki kuralı kesin nitelikte olup kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen gözönüne alınması gerekir. Bu durumda mahkemece kesin yetki kuralı gereği derneğin merkezinin bulunduğu ... Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğu gözetilerek dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Maddesinde de, tüzel kişinin yerleşim yerinin, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olduğu, 5253 sayılı Dernekler Kanununun 2. maddesinde ise; bu Kanunun uygulanmasında, derneğin yerleşim yerinin, derneğin yönetim faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, davalının, dernek üyelik aidatlarını ödememesi sebebi ile aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali için İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açıldığı, davalı derneğin tüzüğünde merkezinin İstanbul (İstanbul Adliyesi yargı çevresinde) olarak belirtildiği anlaşılmaktadır. Derneklerle ilgili mevzuatta düzenlenen dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağına dair yetki kuralı kesin nitelikte olup kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her aşamasında re'sen gözönüne alınması gerekir....
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67. maddesi kapsamında itirazın iptali davasıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6. maddesinde; genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, yerleşim yerinin, Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirleneceği, 14/2. maddesinde, dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağı, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 51. maddesinde; tüzel kişinin yerleşim yerinin, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olduğu, 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 2. maddesinde ise; bu Kanunun uygulanmasında, derneğin yerleşim yerinin, derneğin yönetim faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır....
Şubesinin 23.03.2009 tarihli genel kurul toplantısının çağrıda ve divan oluşumunda usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle iptali istenilmiş, dava dilekçesi dernek şubesine tebliğ edilerek yargılama yapılmış ve hüküm verilmiştir. Yukarıda açıklanan hukuksal olgular ve şubenin tüzel kişiliğinin ve dolayısıyla davada taraf ehliyetinin bulunmadığı gözetildiğinde, davada taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapılıp hüküm verildiği anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde dernek şubesinin hasım gösterilmesinin temsilcide yanılma olduğu kabul edilerek, dava dilekçesi ve duruşma gününün tüzel kişiliği bulunan dernek adına ve genel merkez adresine tebliğe çıkarılması, dernek yetkilileri veya vekilleri duruşmaya geldikleri takdirde davaya karşı diyeceklerinin ve delillerinin ibraz etme imkanı tanındıktan ve toplanan deliller birlikte değerlendirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davada taraf teşkili sağlamadan davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Davacı derneğe ait 01.01.2000 ve 31.12.2007 tarihlerinde yürürlükte bulunan tüzüğün, 2-Davacı derneğin Şarkışla Şubesine ait 01.01.2000 ila 31.12.2007 tarihleri arasındaki dönemi kapsar şekilde yönetim kurulu karar defteri ile il dernekler müdürlüğündeki dernek dosyasının, 3-Davacı Dernek müfettişleri tarafından hazırlanan 13.02.2007 tarihli teftiş raporu ile SGK(SSK) müfettişlerince dernek şubesiyle ilgili hazırlanan 19.09.2001 tarihli teftiş raporunun ve eklerinin, 4-Dernek şubesinde 01.01.2000 ila 31.12.2007 tarihleri arasındaki dönemde çalışan işçilere ait işe giriş ve çıkış bilgi ve belgelerinin, Getirtilerek dosya içerisine konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek, derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....
Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek, derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....