Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2007/400 esas sayılı dosyasına 400 TL yatırılmasına karşın dernek defterlerine 655 TL olarak kaydedilerek 255 TL'nin haksız olarak alındığı, 2008 yılı haziran agustos ayları arasında ilaçlama bedeli olarak iki kalemde toplam 1760 TL ilaçlama bedeli ödendiginin dernek defterlerine işlenerek para çıkışı yapıldığı ancak ilaçlamayı yapan firmaya sözkonusu bedellerin ödenmeyerek haksız olarak alındığı, tarihsiz bir harcama makbuzu ile "eski yönetimden olan alacağım" yazılarak 850 ytl paranın dernek hesaplarından çıkışının sağlandığı, dernek tarafından herhangi bir inşaat çalışması yapılmamasına ragmen ......

    Ancak anılan farklılıklar, derneklerin iktisadi işletmelerine kanunen yüklenen sorumluluklardan kaynaklanmakta olup bu uygulamalar nedeni ile dernek iktisadi işletmesi dernekten ayrı veya bağımsız bir hüviyete kavuşmamaktadır.Dernek iktisadi işletmesi, aynen dernek şubesi, dernek lokali ve dernek sandığı gibi dernek ana tüzel kişiliğinde ayrı mütalaa edilemeyecek derecede dernekle bütün ve kişiliği dernek ana tüzel kişiliğinde mündemiç bir yan işletmedir.Asıl tacir olan derneğin, tacir hüviyeti bulunmayan İktisadi işletmesine; tacir yardımcısı, ticari temsilci veya mümessil sıfatı ile bazı kişi veya kurulları ataması, o kişi veya kurullarında iktisadi işletme adına borç veya alacak ilişkisi tesis etmeleri, dernek ana tüzel kişiliğini tamamen bağlar....

    Somut olayda; dosya içeriğinde toplanan delillerden davacı derneğin üye kayıt defteri ve alındı belgesi cildinin kaybolduğuna ilişkin 25/03/2022 tarihli dernek yönetimi tarafından dernek karar defterinde tutanak tutulduğu ve akabinde 31/03/2022 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Usul kurallarına göre ispat yükü olumsuzu iddia edene değil olumluyu iddia edene düşer. Dosya içeriğinde davacı dernek yöneticilerinin gerekli dikkat ve özeni göstermediği veya defteri kasten kaybettiklerine ilişkin herhangi bir delil ve belge bulunmamaktadır. Dernek yöneticilerinin tacir olmadığından yöneticilerinin basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülükleri de bulunmamaktadır. Her ne kadar ilk derece mahkemesince; davanın reddine karar verilmiş ise de; mahkemece eksik incelemeyle karar verildiği görülmektedir....

    Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....

    içerisinde mümkün olduğunu, bu durum karşısında zayi belgesi verilmesi istemli davaya konu dernek karar defterinin kasten veya kasta yakın kusurun varlığı nedeniyle zayi olduğunun söylenemeyeceğini, dosya içerisinde dernek karar defterinin kasten veya kasta yakın bir kusurun varlığı ile kaybedildiğine ilişkin bir delil bulunmadığını, davaya konu dernek karar defterinin kaybolması bakımından dernek yahut yönetimi nezdinde bir sebep, motivasyon ya da gerekçe de bulunmadığını, hükmün suç duyurusunda bulunulmasına dair fıkrasının yerinde olmadığı gibi, davanın reddi durumunda dahi kasıt bulunmaması ve suçun yasal tanımındaki unsurların oluşmaması nedeniyle isabetli olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur....

    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm dernek temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava derneğin feshi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Bir derneğin kapatılabilmesi için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiğinin süregelen ve birden çok eylemin varlığının saptanması halinde mümkündür. Ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amaçlarının dernek faaliyeti yürütmek olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebilir. Dernekte ilk kez yapılan aramada ele geçirilen suç unsurunun varlığı veya dernek başkan ve üyelerinin bireysel nitelikte suç işlemeleri durumunda derneğin kapatılması için yeterli neden kabul edilemez....

      Mahkemece davalı dernek yöneticilerine dava dilekçesi tebliğ edilerek dernek temsilcilerinin duruşmaları takip etmeleri sağlanmış, dernek yönetim kurulu başkanı genel kurul toplantılarını yaptıklarını ancak genel kurul sonuç bildirgelerini yasal süre içerisinde idareye bildirmeyi unuttuklarını savunmuştur. Mahkemece dernek yönetim kurulu başkanına 14.09.2009 tarihli oturumda 20 günlük kesin süre verilerek tüm genel kurul toplantılarındaki karar defterlerinin ibrazı istenmiş, bu süre içerisinde tutanakların sunulmaması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş, gerekçeli kararda davalı dernek, ihbar olunan olarak gösterilmiştir. Mahkemenin 14.09.2010 günlü kesin mehil ihtarı usulüne uygun değildir. Mahkemece kesin mehil ihtarında bulunulurken davalıdan Dernekler Kanunu ve Dernek Yönetmeliğinde öngörülen olağan genel kurul belgelerinin tamamının neler olduğu açıkça belirtilerek istenmelidir....

        Dosya içeriğinde davacı dernek yöneticilerinin gerekli dikkat ve özeni göstermediği veya defteri kasten kaybettiklerine ilişkin herhangi bir delil ve belge bulunmamaktadır. Davacı dernek tacir olmadığından yöneticilerinin basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülükleri de bulunmamaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen dernek feshi davası sırasında davalı dernek vekili 17.11.2005 günlü duruşmada hakimin çekinmesi talebinde bulunmuştur. Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı dernek vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davalı dernek vekili, 17.11.2005 günlü duruşma sırasında zapta geçen beyanı ile dernek faaliyetlerinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesinin davanın esasını çözer mahiyette olduğu gerekçesi ile hakimin çekinmesi talebinde bulunmuştur. Çekinmesi (hakimin reddi) talep edilen Hakim ... (32800) çekinme talebinin yerinde olmadığı görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci hakimliğince hakimin reddi ve çekinme sebepleri bulunmadığı, çekinme talebinin süresinde yapılmadığı gerekçesi ile talebin reddine, H.Y.U.Y.'...

            Somut olayda, davalının, dernek üyelik aidatlarını ödememesi sebebi ile aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali için ... 14. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açıldığı ve davalı derneğin tüzüğünde merkezinin ... olarak belirtildiği anlaşılmaktadır. Derneklerle ilgili mevzuatta düzenlenen dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağına dair yetki kuralı kesin nitelikte olup kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemece re'sen gözönüne alınması gerekir. Buna göre, Mahkemece, kesin yetki kuralı gereği, işin esasına girilerek toplanan ve toplanacak deliller çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

              UYAP Entegrasyonu