Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanıklar tarafından işlenmediğinin sabit olduğu gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin eksik inceleme sonucu yetersiz gerekçeyle karar verildiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA, 17/05/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    Davaya konu somut olayda; söz konusu haber ve köşe yazısının toplumun bilgi edinme, basının haber verme hakkı kapsamında kaldığı, kamuoyunu bilgilendirmeye yönelik olduğu, haberin verilmesinde kamu yararının söz konusu olduğu anlaşıldığından, istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile davalıların sorumluluğuna karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, davalı derneğin 09.05.2013 tarihinde kurulduğunu ancak derneğin zorunlu organlarını oluşturmaması nedeniyle derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitini talep etmiştir. Davalı dernek tarafından süresi içinde cevap dilekçesi sunulmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, davalı derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine dair verilen karar davalı dernek tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK'nin 87/2. maddesi gereğince derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine ilişkindir....

        Mahkemece derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti talebinin kabulüne karar verilmiş olduğundan tasfiye talebinin de kabulüne karar verilmesi gerektiğini. Yargıtay kararı ile de; Derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti ile tasfiyesine karar verilmesi talep edildiğinden Sulh Hukuk Mahkemesince davanın görülüp sonuçlandırılması gerektiğine karar verilmesi gerektiğini. Bu nedenle kararın kaldırılması için istinaf talebinde bulunmuştur....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO: 2023/176 KARAR NO: 2023/140 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 24/11/2022 NUMARASI: 2022/754 Esas - 2022/1048 Karar DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/01/2023 Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin tek pay sahibinin ... olduğunu, aynı zamanda ... İnşaat İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin de tek pay sahibi olduğunu, iki şirketin de aynı adreste faaliyet gösterdiğini, müvekkili davacı şirkete ait ortaklık pay defterinin ... şirketine ait olan ... plakalı aracın 27/08/2022 tarihinde çalınması sonucunda zayi olduğunu, söz konusu olay nedeniyle 23/07/2013 yılında alınan ortaklık pay defterinin zayi olduğuna dair karar verilmesini talep etmiştir....

          Dava dosyasının geri çevrilmesinden sonra yapılan incelemede; davalı derneğin 10.08.2005 tarihinde genel kurul toplantısı yaptığı, daha sonra 15.09.2008 tarihinde de genel kurul toplantısı yaptığı dava tarihi itibariyle üst üste iki defa genel kurul yapmama olgusunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde karar verilmesi doğru değil ise de, bu durum yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden sonucu itibariyle doğru bulunan hükmün gerekçe değiştirilerek ONANMASINA, 19.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dava dosyasının geri çevrilmesinden sonra yapılan incelemede; davalı derneğin 10.08.2005 tarihinde genel kurul toplantısı yaptığı, daha sonra 15.09.2008 tarihinde de genel kurul toplantısı yaptığı dava tarihi itibariyle üst üste iki defa genel kurul yapmama olgusunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde karar verilmesi doğru değil ise de, bu durum yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden sonucu itibariyle doğru bulunan hükmün gerekçe değiştirilerek ONANMASINA, 19.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Derneği'nin Yönetim Kurulu Başkanı olduğunu iddia ettiği; anılan dernek tüzüğünde derneğin dava açma yetkisinin olmadığı ve dava konusu olayın gerçekleştiği tarih itibarıyla dernek tüzüğünde değişiklik yapılmasına kadar dava açma süresinin geçirileceği endişesiyle dernek başkanı olarak şahsı adına dava açtığı, kaldı ki davacının Köyceğiz İlçesinde ikamet ettiği, bu nedenle görülmekte olan davanın açılmasında kişisel, güncel ve meşru menfaatinin bulunduğu iddiası ile görülmekte olan dava açılmış ise de; davacının dernek adına değil, kendisi adına açtığı işbu davada "Dernek Yönetim Kurulu Başkanı" sıfatının kendisine dernek adına dava açma ehliyeti kazandırmayacağı sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla, davacının bu davayı kendi adına açtığının kabulü gerekmekte olup, dava konusu işlem nedeniyle menfaatinin ihlal edilip edilmediğinin incelenmesi gerekmektedir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dernek hukukuna ilişkin davada ... Sulh Hukuk Mahkemesi ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti ve tasfiyesine karar verilmesi istemine ilişkindir. 4721 sayılı T.M.Y.'nın 60. maddesinde, "Kuruluş bildirimi ve belgelerin doğruluğu ile dernek tüzüğü, en büyük mülkî amir tarafından altmış gün içinde dosya üzerinden incelenir. Kuruluş bildiriminde, tüzükte ve kurucuların hukukî durumlarında kanuna aykırılık veya noksanlık tespit edildiği takdirde bunların giderilmesi veya tamamlanması derhâl kuruculardan istenir....

                  Dernek genel kurul toplantısında hazır bulunan üyelerin en az onda biri tarafından görüşülmesi yazılı olarak istenen konuların gündeme alınması zorunlu olup, (TMK'nun 79/2.md) bu konuda divan veya genel kurulun takdir yetkisi mevcut değildir. Somut olayda 270 üyenin katılımı ile gerçekleştirilen genel kurulda, tüzüğün 12.maddesi değişikliğinin gündeme alınması için 49 üyenin yazılı önerge verdiği, divan heyetince bu önergenin onda biri aşan çoğunluk tarafından verildiğinin tespiti ile gündeme alınması gerekirken kanunun amir hükmü gözardı edilerek gündeme alınıp alınmayacağının oylamaya sunulması doğru değilse de mahkemece, bu kararın da alındığı 19 Nisan 2014 tarihli 43. olağan genel kurulun tamamen iptaline karar verilmesi karşısında sonuca etkili olmayacağından bu kanuna aykırılık bozma sebebi yapılmayarak hataya değinilmekle yetinilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu