Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yasal düzenlemelerden de anlaşıldığı üzere, derneğin yerleşim yerleri ile dernek merkezinin aynı olmadığı, yerleşim yerinin kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerin yönetildiği yer, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il ve ilçeyi ifade ettiği açıktır. Dernekler ile ilgili mevzuatta düzenlenen dernek ile üyeler arasındaki davanın, dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağına dair yetki kuralı kesin nitelikte olup, kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce re'sen gözetilmesi gerekir. (Yargıtay 20.Hukuk Dairesi 2018/4202 Esas 2018/5667 Karar - Yargıtay 8.Hukuk Dairesi 2017/9083 Esas 2017/5845 Karar) Davalı derneğin dosyada mevcut tüzüğüne göre, derneğin merkezi İzmir'dir....

İnsan haklarının en önemlilerinden birisi olan dernek kurma özgürlüğü yoluyla kişilerin kültürel, siyasi, dini, mesleki, sportif veya sosyal amaçlarla bir araya gelmeleri sağlanır. Dernek kurma özgürlüğünün en basit ve anlaşılabilir faydası özellikle günümüzün yalnızlaşan bireyleri için, bir ifade biçimi ve faydalı olma duygusuyla birlikte kendilerini iyi hissetmelerinin bir yolu olmasıdır. Bireylerin derneklere üye olup, dernek faaliyetlerine katılmaları, onların artan bir şekilde yardım, spor, şehir yaşamı, sağlık, eğitim, müzik ve sanat etkinliklerine katılmalarının bir yoludur. Dernek kurma özgürlüğü aracılığıyla sosyal ve kültürel yaşamın gelişimi sağlanır. 1982 Anayasası da 1961 Anayasasında olduğu gibi dernek kurma özgürlüğünün yanı sıra, siyasi parti ve sendika özgürlüklerini ayrıca güvence altına almıştır....

    Dernekler Kanununun 32. maddesinin "b" bendi gereği ise Genel kurulu süresinde toplantıya çağırmayan, “l” bendi gereği ise genel kurul toplantısı ile organlara seçilenleri kanunda belirtilen süre içerisinde idareye bildirmeyen dernek yöneticilerine idari para cezası verileceği “Cezaların uygulanması” başlıklı 5253 s. Dernekler Kanunu'nun 33. madde gereği ise; 5253 s. Dernekler Kanunu'nun 32. maddesinde geçen “dernek yöneticileri” ibareleri dernek yönetim kurulu başkanını ifade ettiği, bu Kanunda yazılı olan idarî yaptırımlara karar vermeye mahalli mülki amirin yetkili olduğu hüküm altına alınmıştır. Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır....

    GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 107 ada 44 parsel sayılı 2.948,08 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı dernek adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, yasal süresi içinde, kurs, lojman ve bahçesi niteliğindeki taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/A maddesi uyarınca hizmet malı sayılacağı ve Hazine adına tesçili gerektiği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazın davacı Hazine adına tapuya tesçiline karar verilmiş; hüküm, davalı dernek vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Bu nedenlerle, dava dilekçesinde dernek yöneticilerinin davalı olarak gösterilmesinin temsilcide yanılma olduğu kabul edilerek, dava dilekçesi ve duruşma gününün dernek tüzel kişiliği adına ve dernek merkezinin bulunduğu adrese tebliğ edilmesi, dernek yetkilileri veya vekilleri duruşmaya geldikleri takdirde davaya karşı diyeceklerinin ve delillerinin ibraz etme imkanı tanındıktan sonra toplanan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi doğru değildir. ( Yargıtay 18.Hukuk Dairesi'nin 2014/2218E - 2014/6855K sayılı ilamı ) Kabule göre de, davanın kabulüne karar verildiğine göre kendisini vekille temsil ettiren davacı kurum yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti takdir edilmemesi de hatalı olmuştur.. (Yarg. 8....

      ye yönelik temyiz itirazları yönünden; Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davacı derneğin İstanbul Anadolu Yakası yerel gazetecilerinin durumunu düzeltmek ve gazetecilik mesleğinin itibar kaybının önüne geçmek için kurulduğu, habere konu edilen yemekli gecenin dernek tarafından organize edildiği, haberde, davacı derneğin ya da başkanının adının kullanılmadığı, "gazetecilerin adını kullanarak kurulan dernek" ibaresinin yer aldığı, habere konu derneğin, içerik kısmından davacı dernek olduğu anlaşıldığından dernek tüzel kişiliği yönünden matufiyet unsuru oluşmuş ise de dernek başkanı olan davacının hiçbir yerde isminin geçmediği gibi davacının kast edildiği bir bölümünün olmadığı anlaşıldığından davacı dernek başkanı ... yönünden haberde matufiyet unsuru gerçekleşmemiştir. Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davacı ... yönünden de matufiyet unsurunun gerçekleştiği yönündeki kabul doğru olmayıp kararın bozulması gerekmiştir. 2-Davacı ......

        K A R A R Davacı dernek temsilsicisi (kayyım) dava dilekçesinde, davacı derneğin tapu kaydında muhdesat olarak kayıtlı camii bulunduğunu, iş bu caminin dernek üyelerinin yardım ve gayretleri ile yapıldığını, dernek yöneticilerinin genel kurul toplantısında usulsüzlük ve sahtecilik yapmaları sebebi ile derneğe kayyım atandığını, tedbiren görevden uzaklaştırılan dernek yöneticilerinin vesayet makamının denetiminden kaçmak, mahkeme kararlarını etkisiz hale getirmek için davalı derneği kurduklarını, bu durumun ahlaka, adaba ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, isim hakkından dolayı davacı derneğin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ileri sürülerek davalı derneğin Türk Medeni Kanunu 89. madde gereği feshini istemiştir. Cevap dilekçesinde kayyımın böyle bir dava açma yetkisinin bulunmadığı, isim benzerliği olmadığı, isim benzerliğinin derneğin feshi sebebi olmayacağı gerekçeleri ile davanın reddi savunulmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılığa teşebbüs HÜKÜM : TCK.nın 158/1.d, 35, 53, 58. maddeleri gereğince mahkumiyet Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılığa teşebbüs suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın, katılan ...'...

            Üniversitesi Gençlik ve Spor Kulübü Derneğine taşıma hizmeti verdiğini, bu hizmet karşılığı düzenlenen faturalar ödenmeyince dernek hakkında icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasının kabul edildiğini, devam eden takipte dernek hakkında aciz vesikası düzenlendiğini, sulh hukuk mahkemesince derneğin kendiliğinden fesholduğunun tespitine karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, davalı yöneticilerin borçlu olduğunu bildikleri halde kötüniyetle takibe itiraz ettiklerini, derneğin borç ödemeden acze düştüğünü, bu nedenle tüzel kişilik perdesinin kendiğinden kalktığını, eğer borca itiraz edilmeseydi müvekkilinin, derneğin gelirlerinden alacağını tahsil edebileceğini, davalıların dernek borçlarından sorumlu olduklarını ileri sürerek davanın kabulünü talep ve dava etmiştir....

              Dernek ile ilgili davalar kamu düzenine ilişkin olup, 5253 sayılı Yasanın 32/k bendinde düzenlemeye uyarınca zayi belgesini vermeye yetkili mahkeme dernek merkezinin bulunduğu yer mahkemesidir. Bu yetki kesin niteliktedir. Mahkemece, davacı derneğin merkezinin neresi olduğu araştırılarak öncelikle yetkili olup olmadığı hususunda bir karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsiz görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, peşin ödenen 74,00 TL harcın istek halinde davacı derneğe iadesine, bozma neden ve şekline göre davacının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 11.11.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu