Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, derneğe ait bazı defterlerin kaybolması nedeniyle buna ilişkin zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir. ....., dernek tüzüğünde dernek genel merkezi adresinin "......" olduğu belirtilerek yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ..... ise derneğin yerleşim yerinin "......" adresinde kayıtlı olduğu, genel merkezinin ise "......."...
Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 17.05.2013 tarihli davanamesiyle davalı derneğin feshi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 89.maddesi gereğince derneğin feshi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı derneğin amacı kanuna ve ahlaka aykırı hale geldiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bir derneğin feshedilebilmesi için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiğinin, süregelen ve birden çok eylemin varlığının tespiti halinde mümkün olup ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amaçlarının dernek faaliyeti yürütmek olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebilir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/1090 ESAS 2020/233 KARAR DAVA KONUSU : Dernek (Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti) KARAR : İzmir 1....
Şubesinin kuruluşundan itibaren altı ay içerisinde ilk genel kurul toplantısını yapmaması nedeniyle Türk Medeni Kanunu'nun 87/2. maddesi uyarınca şubenin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istenilmiş; dava dilekçesinde davalı olarak dernek şubesi gösterilmiş ve dava dilekçesi dernek genel merkezi yerine dernek merkezini temsile yetkisi olmayan dernek şube başkanı ve bir kısım üyelere tebliğ edilerek yargılama yapılmış ve karar verilmiştir....
Dava, derneğin genel kurul toplantısı ile iş bu toplantıda alınan kararların iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 6. maddesinde, genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, yerleşim yerinin, Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirleneceği; 14/2. maddesinde ise, dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağı; 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 51. maddesinde de, tüzel kişinin yerleşim yerinin, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olduğu; 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 2. maddesinde ise, bu Kanunun uygulanmasında, derneğin yerleşim yerinin, yönetim faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, derneğin genel kurul toplantısı ile alınan kararların iptali için ... 10....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/1063 ESAS 2019/1510 KARAR DAVA KONUSU : Dernek (Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti) KARAR : İzmir 1....
nin dernek yönetiminde bulunmadıkları ve bu nedenle adı geçen davalıların bir sorumluluğu bulunmadığından bu davalılar aleyhine açılan davanın reddine, dava konusu alacağın ödenmesinden 01/03/2004 - 11/03/2005 tarihleri arasında dernek yönetim kurulu üyeleri olan davalılar ... ve ...'un sorumlu bulundukları, dava konusu edilen alacağın derneğin tüzel kişiliği sona ermesi nedeniyle dernekten tahsil imkânı kalmadığından dernek yönetim kurulu üyesi bulunan ve sorumluluğu bulunan bu davalılardan tahsili cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davacı ... davalılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ödeme taahhüdüne aykırılık nedeniyle alacak isteminden ibarettir. ./.. -2- Borçlar Kanunu'nun 101/1. maddesi hükmüne göre muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile temerrüde düşer. Dernek yöneticisi kişilerin düzenlediği taahhütname de miktar ve süre bulunmamaktadır. Davalıların ihtar tebliğ edilerek temerrüde düşürüldüğü de iddia ve ispat edilmemiştir....
Mahallesi çalışma alanında bulunan 220 ada 1, 221 ada 1 ve 222 ada 6 parsel sayılı, sırasıyla 2.545.74, 1.941.24 ve 309,25 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, hibe nedeniyle ... köyü Tüzel Kişiliği adına tespit ve tescil edilmiş, ardından 6360 sayılı Yasa hükümleri uyarınca tahsisen devir suretiyle tapuda kayden davalı ... adına intikal ettirilmiştir. Davacı ..., taşınmazın evvelki zilyedi tarafından dernek tüzel kişiliğine bağışlandığı iddiasına dayanarak, tapu iptali ve dernek adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının 222 ada 6 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davasının reddine, 220 ada 1 parsel ve 221 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin davasının kabulüne ve bu taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 05/02/2013 NUMARASI : 2012/503-2013/61 DAVACI : DAVALI : Dava dilekçesinde, derneğin feshine karar verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece talebin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 89. maddesi gereğince derneğin feshi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı derneğin amacı kanuna ve ahlaka aykırı hale geldiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bir derneğin feshedilebilmesi; için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiğinin, süregelen ve birden çok eylemin varlığının tespiti halinde mümkün olup ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amaçlarının dernek faaliyeti yürütmek olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebilir....
olmadığı, muris adına kayıtlı 4593 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise talep edenin murisin mirasçılarına karşı vasiyetnamenin tenfizi davası açması gerektiği," gerekçeleri ile; 1- )Davanın (talebin) REDDİNE, dair karar verilmiştir....