Daire:... .../..." adresinde kain mesken daire 06.02.2023 tarihli Kahramanmaraş/Pazarcık merkezli depremde “ağır/tam hasarlı” hale geldiğini, ... poliçe numaralı zorunlu deprem sigortası poliçesi (DASK) yaptırılan taşınmaz bu sebeple yıkılacak olması nedeni ile rizikonun tamamı gerçekleştiğini, davacı tarafından ihbar yapılarak dosyası açıldığını, bu dosya üzerinden davacıya muafiyet uygulanarak 118.227,2 TL ödeme yapıldığını, Kurumca yapılan bu ödeme eksik olup davacıya yatırılan paradan başka yine muafiyeti düşüldükten sonra kalan 118.227,2 TL daha ödeme yapılması gerektiğini, Zorunlu deprem sigortası poliçesi (DASK) yaptırılan bu taşınmazlarla ilgili rizikonun tamamının gerçekleştiğini, deprem sonrasında davacı davalı kuruma gerekli ihbarları yaptığını ve ayrı ayrı dosyalar açtırdığını, ödemelerin eksik yapıldığını, dava öncesi zorunlu arabuluculuk süreci de tamamlandığını, bu nedenlerle mülkiyete davacıya ait olup zorunlu deprem sigortası poliçe numarası ...- ...- ...- ...- ... poliçelerle...
ya verilmesine;15.000’er TL manevi tazminatın deprem tarihi olan 23/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (diğer olabilecek sorumluların kusurlarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla ve tahsilde tekerrüre yol açmayacak şekilde) tahsili ile davacılar Sedat ve Yağmur’a verilmesine;fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş,hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava;deprem nedeniyle davacıların yakınlarını kaybetmelerinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Ceza mahkemesi kararlarının hukuk mahkemesindeki davaya etkisini düzenleyen Borçlar Kanunu'nun 53.maddesi hükmünde, "Hakim, kusur olup olmadığına, yahut haksız fiilin failinin temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun sorumluluğa ilişkin hükümleri ile bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraat kararı ile de bağlı değildir.Bundan başka ceza mahkemesinin kararı, kusurun takdiri...
tuğladan inşa edildiği, 24.01.2020 tarihli depremde 103 binadan 40'nın yıkılmış olduğu, alanın Doğu Anadolu fay hattına 3,4 km mesafede bulunduğu, deprem riskinin ve deprem nedeniyle alan üzerindeki yapılaşmanın can/mal kaybına neden olma riskinin de yüksek olduğu" yönünde görüş belirttiği anlaşılmıştır....
in 22/02/2023 tarihinde davacı şirkete yazdığı dilekçe ile deprem bölgesine gönüllü gitmek üzere izin talebinde bulunduğu, ayrıca 13/02/2023 tarihli tutanakta müşarünileyhaya dair herhangi bir kayda yer verilmediği, ... isimli kişiye teslim edilen ve depremzedelere teslim edileceği belirtilen ürünlere ilişkin bilgilere yer verildiği, bu iki evrak haricinde Av....'in deprem bölgesinde yer alan illerden birine gittiğine ve bu illerde yapılan çalışmalara katıldığına dair başkaca bir evrakın sunulmadığı, Av....'in 22/02/2023 tarihinde davacı şirkete yazdığı dilekçe ile deprem bölgesine gönüllü gitmek üzere izin talebinde bulunmuş olmasının, tek başına adı geçen avukatın deprem bölgesinde yer alan illerden birine gittiği şeklinde yorumlanamayacağı, dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi m.2/6 hükmünün Av.... bakımından uygulanamayacağı gerekçesiyle hak düşürücü süre noksanlığı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....
./...’ta 19/08/1966 tarihinde meydana gelen deprem afeti nedeniyle 7269 sayılı Yasa hükümlerine göre afetzede hak sahibi kabul edilen ailelere ait isim listesinde “Kıyas Bayraktar” olarak yazıldığından, bu yazım hatası nedeniyle kendisine tanınan hak ve alacaklardan yararlanamadığını iddia ederek isim listesindeki bu hatanın düzeltilmesini istemiştir. 7269 sayılı Afet (Umumi Hayata Müessir Afetler Nedeniyle Alınacak Tedbirlerle, Yapılacak Yadımlara Dair) Yasası gereğince deprem sonrası ilgililere yapılacak yardımlara dair işlemler idari işlemlerdir. Bu bağlamda, afetzedeleri belirten isim listesi de bir idari işlemdir. İdari işlemlerden doğan uyuşmazlıkların çözüm yeri İdare Mahkemeleri olduğundan dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddi gerekirken işin esasının incelenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA; 05/04/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada uk Mahkemesi’nce verilen 28/05/2013 tarih ve 2012/86-2013/255 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı bankadan kullanılan kredi ile satın alınan taşınmazın deprem nedeniyle hasar gördüğünü, davalı banka tarafından orunlu deprem sigortası yaptırılmasına karşın poliçenin yenilenmemesi nedeniyle sigorta tazminatı ödenmediğini, davalı bankanın poliçelerin yenilenmemesi nedeniyle kusurlu ve sorumlu olduğunu ileri sürerek, şimdilik 10.000 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz. 6100 sayılı HMK'nun 22/7/2020 tarihli 7251 sayılı Kanunun 34 md. Değişik 341/1. Fıkrası (b) bendine göre; İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlarına karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Yukarıdaki düzenlemelere göre; ister borçlunun yokluğunda isterse yüzüne karşı verilmiş olan ihtiyati haciz kararlarına kanun yoluna başvurulabilir. Ancak yasal düzenlemelerde borçlunun yokluğunda verilen kararlarda itiraz süresinin tebliğle başlayacağına ve tebligatın şekline ilişkin kesin bir kural konulmamış; "haczin tatbiki" ifadesiyle öğrenmekle," haciz tutanağının kendisine tebliği" ifadesiyle tebliğle başlayacağı da hükme bağlanmıştır. Yine 265/2. fıkrasına göre menfaati ihlal edilen 3....
yıkılan ve yenisi inşa edilen işyeri nedeniyle sigorta bedeli olan 110.000,00 TL.nin ödenmesi gerektiğini belirterek, şimdilik 10.000,00 TL.nin davalıdan tahsilini talep etmiş; davalı sigortacı, poliçe hükümlerine göre belirlenen gerçek zararın 3.764,00 TL olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş; mahkeme ise, davalı savunmasının hakkın kötüye kullanılması kapsamında değerlendirildiğini, sigorta bedeli olan 110.000 TL.nin %80'i oranında davalı ... şirketinin sorumlu olduğu, bunun üzerinden %2 muafiyet dikkate alındığında sigorta şirketinin 86.240,00 TL miktarında sigorta bedeli ödemesi gerektiğini belirtilerek, davanın kabulü ile, davacının fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 10.000,00 TL. tazminatın 01/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar vermiştir.Dosyada içerisinde, deprem teminatının yer aldığı poliçede deprem nedeniyle uğranılan zararların sigortacı tarafından tazmin edilmesi ve hasar miktarının inşaat mühendisi bilirkişi tarafından...
haczedilmezlik şikayetinde bulunma hak ve ehliyetine sahip olduğunun kabulü gerektiğini belirterek müvekkilinin davayı açmaya yetkili olduğunun kabulü ile eşi olan borçlu T1’nun maliki bulunduğu Kocaeli ili Başiskele İlçesi Bahçecik Mah. 324 Ada 1 Parselde kayıtlı bulunan Bahçecik Deprem Konutları 9....
Bu yetki kapsamda hazırlanarak, 18/03/2018 tarih ve 30364 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği'nin 1. maddesinde, bu Yönetmeliğin amacının, yeniden yapılacak, değiştirilecek, büyütülecek resmi ve özel tüm binaların ve bina türü yapıların tamamının veya bölümlerinin deprem etkisi altında tasarımı ve yapımı ile mevcut binaların deprem etkisi altındaki performanslarının değerlendirilmesi ve güçlendirilmesi için gerekli kuralları ve minimum koşulları belirlemek olduğu; 3. maddesinde de, deprem etkisi altında binaların tasarımı için bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Esaslar'ın uygulanacağı kurala bağlanmıştır....