Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı davalıya ait fırın işyerinde 1998 yılının 12.ayından 17.8.1999 tarihindeki deprem olayına kadar olan sürede çalıştığını,deprem nedeniyle fırının bir süre çalışmadığını ve zorunlu olarak işe ara verildiğini belirttiğine ve işyeri dosyasından da bu durumun anlaşılmasına göre deprem gibi doğa olayları nedeniyle zorunlu olarak işe ara verildiğinin belirlenmesi halinde,bu sürede iş akdinin askıda olduğu kabul edilerek 1999-2000 yılları arasındaki sürede hak düşürücü süre işlemeyeceğinden,dosyadaki belgelere göre de davacının 1.7.2003 tarihinde davalı işyerinden ayrıldığı anlaşıldığından dava tarihi olan 1.5.2006 tarihine kadar olan sürede 5 yıllık hak düşürücü süre koşulunun oluşmaması nedeniyle çalışmasının bulunup bulunmadığı yönünden deliller yöntemince toplanarak sonuca gidilmelidir.Buna göre 1998-1999 yılları arasındaki istem yönünden işyeri dönem bordrolarında yer alan çalışanların ve komşu veya yakın işyerlerinde çalışan kayıt,belge ya da araştırma ile belirlenmiş kimselerin beyanları...

    İşin esasının görüşülüp, sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken zamanaşımı nedeniyle davanın reddi yönünde hüküm kurulması doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı lehine BOZULMASINA, 08.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacı yüklenici şirket bu davada deprem yönetmeliğinde yapılan değişiklik nedeniyle yapmak zorunda kaldığı fazla giderlerin tahsilini istemiştir. Yüklenicinin yükümlülüğü sözleşmeye, imar durumuna, projesine ve yürürlükte bulunan deprem yönetmeliğine uygun nitelikte inşaat yapıp arsa sahibine teslim etmektir. Davacı yüklenici şirket ilk yüklenici ...’dan depremin meydana gelmesinden sonra 19.09.2000 tarihinde aynı şartlarla daire karşılığı inşaat yapım sözleşmesine konu işi devir almıştır. Davacı yüklenici şirket davalı arsa sahibi ile imzaladığı 16.01.2003 tarihli düzenleme şeklindeki ek sözleşmede de asıl sözleşmenin şartlarında herhangi bir değişiklik olmayacağını kabul etmiş, fazla yaptığı giderler konusunda istekte bulunabileceği sözleşmede kararlaştırılmamıştır....

        doğru olmadığı gibi bozmadan önce alınan 13.12.2008 günlü bilirkişi raporunda 2007 yılı Deprem Yönetmeliği’ne göre güçlendirme yapılması gerektiği belirtilerek 10.10.2007 günlü raporda hesaplanan bedele göre güçlendirme masrafının hüküm altına alınması doğru olmamıştır....

          Davalı vekili, davacının konutunda deprem nedeniyle oluşan hasarın hafif hasar olduğunu, yapısal kusurlar nedeniyle binanın yıkımına karar verildiğini, belirterek, davanın reddini savunmuştur. ... Hakem Heyeti tarafından, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının talebinin kısmen kabulü ile 78.204,00 TL'nin 30.11.2014 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; bu karara davalı vekili İtiraz Hakem Heyeti nezdinde itiraz etmiştir. ... İtiraz Hakem Heyeti tarafından itirazın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, ... poliçesine dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir....

            KARAR Davacılar, 09.11.2011 günü ... ilinde meydana gelen deprem nedeniyle davalı şirkete ait....in yıkıldığını, deprem sırasında otelde konaklayan ortak mirasbırakanları ...'ın enkaz altında kalarak öldüğünü, binanın, deprem yönetmeliğine ve standartlara uygun yapılmamasından yıkımın gerçekleştiğini, ölüm nedeniyle müteveffanın desteğinden yoksun kaldıklarını ileri sürerek; destek yoksun kalma tazminatı,cenaze ve defin giderleri ve manevi tazminat olmak üzere toplan 335.000 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemişler, birleştirilen dava dosyası ile şirketin sahipleri olan diğer davalılara husumet yöneltmişler, ıslah ile de talep miktarını artırmışlardır. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....

              ya verilmesine;15.000’er TL manevi tazminatın deprem tarihi olan 23/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (diğer olabilecek sorumluların kusurlarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla ve tahsilde tekerrüre yol açmayacak şekilde) tahsili ile davacılar Sedat ve Yağmur’a verilmesine;fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş,hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava;deprem nedeniyle davacıların yakınlarını kaybetmelerinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Ceza mahkemesi kararlarının hukuk mahkemesindeki davaya etkisini düzenleyen Borçlar Kanunu'nun 53.maddesi hükmünde, "Hakim, kusur olup olmadığına, yahut haksız fiilin failinin temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun sorumluluğa ilişkin hükümleri ile bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraat kararı ile de bağlı değildir.Bundan başka ceza mahkemesinin kararı, kusurun takdiri...

                Bu yetki kapsamda hazırlanarak, 18/03/2018 tarih ve 30364 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği'nin 1. maddesinde, bu Yönetmeliğin amacının, yeniden yapılacak, değiştirilecek, büyütülecek resmi ve özel tüm binaların ve bina türü yapıların tamamının veya bölümlerinin deprem etkisi altında tasarımı ve yapımı ile mevcut binaların deprem etkisi altındaki performanslarının değerlendirilmesi ve güçlendirilmesi için gerekli kuralları ve minimum koşulları belirlemek olduğu; 3. maddesinde de, deprem etkisi altında binaların tasarımı için bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Esaslar'ın uygulanacağı kurala bağlanmıştır....

                  ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ... sigorta A.Ş. vekili; müvekkili şirket tarafından davacının konutuna ilişkin olarak muhtelif rizikolar içeren evim paket sigorta poliçesi düzenlendiğini, deprem sonrasında yapılan başvuru üzerine yapılan incelemede davacının sigorta poliçesi kapsamında bir zararının bulunmadığının tespit edildiğini, davacının depremde hasar gören yapının hasar bedelini DASK kurumundan aldığını, müvekkilinin poliçe kapsamında deprem rizikosu nedeni ile sorumluluğunun bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur....

                    ./...’ta 19/08/1966 tarihinde meydana gelen deprem afeti nedeniyle 7269 sayılı Yasa hükümlerine göre afetzede hak sahibi kabul edilen ailelere ait isim listesinde “Kıyas Bayraktar” olarak yazıldığından, bu yazım hatası nedeniyle kendisine tanınan hak ve alacaklardan yararlanamadığını iddia ederek isim listesindeki bu hatanın düzeltilmesini istemiştir. 7269 sayılı Afet (Umumi Hayata Müessir Afetler Nedeniyle Alınacak Tedbirlerle, Yapılacak Yadımlara Dair) Yasası gereğince deprem sonrası ilgililere yapılacak yardımlara dair işlemler idari işlemlerdir. Bu bağlamda, afetzedeleri belirten isim listesi de bir idari işlemdir. İdari işlemlerden doğan uyuşmazlıkların çözüm yeri İdare Mahkemeleri olduğundan dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddi gerekirken işin esasının incelenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA; 05/04/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu