Mahkemece, 06/02/2023 tarihli deprem sonrasında davacı şirketin dava konusu defterlerinin bulunduğu muhasebecisinin binasının çökmesi sebebiyle zayi olduğu, bu tarihin dava dilekçesinde de belirtildiği; huzurda görülen davanın ise deprem olayının meydana geldiği tarihten sonra yasa ile belirlenen 15 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 16/03/2023 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de ; 10 Şubat 2023 tarihli resmi gazetede yayınlanan 08/02/2023 tarihli ve 6785 Sayılı Cumhurbaşkanı kararıyla 06/02/2023 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle OHAL ilan edilen illerde dava açma, icra takibi başlatma vs. sürelerin 06/02/2023 (bu tarih dahil) tarihinden 06/04/2023 (bu tarih dahil ) olmak üzere durduğu belirtilmiş olup buna göre dava tarihi itibariyle on beş günlük hak düşürücü sürenin dolmadığı ve davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmakla; bu durumda mahkemece işin esasına girilip deliller toplanarak yapılacak yargılama sonucunda davanın esası hakkında...
AŞ tarafından ... poliçesi düzenlendiği, poliçe süresi bitiminde poliçenin yenilenmediği anlaşılmış, Van ilinde 23/10/2011 ve 09/11/2011 tarihlerinde meydana gelen deprem nedeniyle dava konusu taşınmaz hasar görmüştür. Hazine Müsteşarlığı'nın 17/01/2009 tarih ve 27113 sayılı Resmi Gazete’de yayımladığı Bireysel Kredilerle Bağlantılı Sigortalar Uygulama Esasları Yönetmeliği’nin Zorunlu sigortalar başlıklı 5.maddesinin 2. fıkrasında "Zorunlu sigortalarda, kredi süresi içerisinde yenileme sorumluluğu kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğu ise kredi kuruluşuna aittir." düzenlemesi, 6. maddesinin 2. fıkrasında ise "İhtiyari sigortalarda kredi süresi içerisinde yenileme sorumluluğunun kredi kullanana, yenilemeye ilişkin bildirim yapma ve bilgilendirme sorumluluğunun ise kredi kuruluşuna ait olacağı" düzenlenmesi yer almaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu işyerinin davalı ... şirketine sigortalandığını, 23/10/2011 ve 09/11/2011 tarihlerinde meydana gelen depremlerde Van Valiliği hasar tespit komisyonu tarafından orta hasarlı olarak tespit edildiğini ancak, talebinin reddedildiğini, Zorunlu Deprem Sigortasının Belediye sınırları içinde kalan meskenlere yönelik oluşturulan bir sigorta sistemi olduğunu, tamamı ticari ve sinai amaçlar için kullanılan binaların zorunlu deprem sigortası kapsamı dışında kalan binalar olduğunu, deprem nedeniyle meydana gelen zararlar için, en azından geniş kapsamlı işyeri sigorta poliçesi kapsamında ödeme yapılması gerektiğini belirterek, fazlaya dair haklarını saklı...
ın Düşüncesi : Deprem nedeniyle oluştuğu ileri sürülen zararların tazmini istemiyle açılan bu davada, uğranıldığı belirtilen zarar idarenin üzerine düşen görev ve yükümlülüğü gereği gibi yerine getirmemesinden, dolayısiyla eylem ya da eylemsizliğinden kaynaklandığından Mahkemece 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 13. maddesi uyarınca davanın süresi içerisinde açılıp açılmadığı hususunun değerlendirilmesi gerekeceğinden anılan Yasanın 12. maddesinin olaya uygulanması suretiyle davanın süreaşımı nedeniyle reddi yolundaki kararın bozulması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı ...'...
Dava konusu 26/08/2020 günlü, 2878 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile Malatya İli, Doğanyol İlçesi, … Mahallesinin sınırları içerisinde bulunan ve ekli kroki ile listede sınır ve koordinatları gösterilen ve içinde davacının da hissedar olduğu parsel ve üzerinde davacıya ait yapı bulunan alan 24/01/2020 tarihinde Elazığ ilinde meydana gelen deprem nedeniyle yapılan değerlendirmeler sonucunda 6306 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca riskli alan ilan edilmiştir....
Davacı, 06/02/2023 tarihli deprem afeti nedeniyle kanuni defter ve belgelerinin, zayi olduğunu belirtmiştir. 6100 sayılı TTK m. 82/7 hükmünde tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgelerin; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacirin zıyaı öğrendiği tarihten itibaren otuz gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği, davanın hasımsız açılacağı, mahkemenin gerekli gördüğü delillerin toplanmasını emredebileceği hüküm altına alınmıştır....
Öte yandan sözleşmede geçen (...deprem konuğu olarak oturmakta olduğum) sözleri nedeniyle ... davalı satıcıya deprem konutu olarak tahsis edilip edilmediği, bu şekilde bir tahsis var ise bu amaçla tahsis edilen ... satışı konusunda herhangi bir yasal engelin bulunup bulunmadığı da mahkemece araştırılmamıştır. O halde mahkemece öncelikle taşınmazın tapulu olup olmadığı, deprem konutu olarak davalıya tahsis edilip edilmediği, deprem konutu olarak tahsis edilmişse üçüncü kişilere devri yönünden yasal bir engel bulunup bulunmadığı hususları araştırılarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 2.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, zorunlu deprem sigorta poliçesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde; dava konusu konutun 54146439 numaralı Zorunlu Deprem Sigorta Poliçesi ile sigortalandığı, poliçe limitinin 115.700,00 TL olduğu, davalı tarafından eldeki başvurudan evvel davacıya 4.271,81 TL ödeme yapıldığı, ödeme yapılan bu miktarın poliçe limitinden tenzil edilerek kalan 111.428,19 TL tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Sigortacılık Kanunu 30/23 maddesine göre; “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde Hukuk Usûlü Muhakemeleri Kanununun hükümleri, sigortacılıktaki tahkim hakkında da kıyasen uygulanır," atfı gereği 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin kıyasen uygulanacağı yasada açıkça düzenlenmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 289 ve devamı maddeleri gereğince; “(1) Keşif, davaya bakan mahkemece icra edilir....
- K A R A R - Davacı vekili; davacının 2006 yılında kullandığı konut kredisi nedeniyle davalı banka tarafından hayat sigortası, konut sigortası ve zorunlu deprem sigortası poliçesi düzenlediğini, yapılan kredi sözleşmesiyle konut ve zorunlu deprem sigortası poliçelerinin her yıl yenileneceğinin kararlaştırıldığını, poliçelerin yenilenmesinin davalı banka şubesince yapılması gerektiği halde poliçelerin yenilenmediğini, davacının yapılmayan poliçeler nedeniyle her yıl 91.000,00 TL. zarara uğradığını, davalı banka tarafından hakkında yürütülen icra takibi sonucu 110.000,00 TL. değerindeki evinin 76.000,00 TL'ye cebri icra yoluyla satıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacının mahrum kaldığı tutarın tespitine, şimdilik 1.000,00 TL. maddi ve 350.000,00 TL. manevi tazminatın davalılardan en yüksek banka mevduat faiziyle tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekilleri, kesin hüküm, zamanaşımı ve husumet itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur....
Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davacıya ait olup davalı tarafından zorunlu deprem sigortalı konutun Van İli'nde gerçekleşen depremde ağır hasar görüp yıkıldığını, davalının kusuru ile konut M2'sinin eksik yazılması nedeniyle eksik tazminat ödendiğini, davalının bu yanlışlık nedeniyle talep ettiği 26,45 TL. eksik prim de ödendiği halde davalının 40 M2'lik kısım için tazminat ödemesi yapmadığını belirterek, eksik ödenen 23.600,00 TL'nin ödenmesi için başlatılan icra takibine davalının itirazının iptalini talep etmiştir. Davalı DASK vekili ve ihbar olunan ... Sigorta A.Ş. vekili, davanın reddini savunmuştur....