Mahkemece de kabul edildiği gibi yüklenicinin eser sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluğu sözleşme konusu binayı o tarihte yürürlükte bulunan 1975 yılı Deprem Yönetmeliği esaslarına göre inşa etmekle sınırlıdır. Kural olarak davalı yüklenici sözleşme tarihinden sonra yürürlüğe giren 1998 yılı Deprem Yönetmeliği esaslarına göre yapılan onarım ve güçlendirmeden sorumlu tutulamaz. Ancak 1975 Yönetmeliği esaslarına göre inşa olunan binada bir kısım eksik ve kusurlar varsa, bu eksik ve kusurlar nedeniyle hasar miktarında veya 1998 Yönetmeliği esaslarına göre yapılan onarım ve güçlendirmenin maliyetinde bir artış söz konusu olmuşsa yüklenici bu artıştan ve artan maliyet bedelinden sorumludur....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; davacıya ait davalıya zorunlu deprem sigortası ile sigortalı konutta deprem nedeniyle oluşan hasar bedeli talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30 uncu maddesi, 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1453 vd. maddeleri, Zorunlu Deprem Sigortası Genel Şartları. 3....
Davalı vekilinin kabul edilen temyiz itirazlarına gelince; Davacı şirket, 17/08/1999 depreminde kuruyemiş ve büfe olarak işletilen işyerinin yıkılması nedeniyle gelir kaybına uğradığını belirterek tazminat talebinde bulunmuştur. Somut olayda; mahkemece dava şirketin gelir kaybına ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve olay tarihi (17/08/1999) ile dava tarihi (1/11/2010) arasında elde edebileceği gelir hesaplanarak davacının ıslahı neticesinde hüküm verildiği anlaşılmaktadır. Davaya konu edilen gelir kaybına yönelik zarar 17 Ağustos 1999 günü gerçekleşen deprem nedeniyle oluşmuştur. Deprem dolayısıyla olayın gerçekleştiği bölgede davacı şirketin çalışamaması ve gelir elde edememesi olağan karşılanmalıdır. Bu yönüyle davacı şirkete ait işyerinin üzerine davalıya ait binanın devrilmemiş olması halinde dahi depremin yıkıcı ve olumsuz etkisi nedeniyle kazanç elde edemeyeceği kuşkusuzdur....
Dava konusu zarar, 23.10.2011 günü gerçekleşen deprem nedeniyle oluşmuştur. Bina; plan ve projesine, imar düzenlemelerine ve deprem yönetmeliğine uygun yapılmış olsa bile, gerçekleşen depremin Richter ölçeğine göre 7,2 şiddetinde olduğu gözönünde tutulduğunda binanın deprem nedeniyle hasara uğraması kaçınılmazdır (Aynı yönde bkz. HGK.nun 06.03.2013 günlü ve 2012/786 Esas 2013/318 Karar sayılı ilamı). TBK. nun 51/1 (BK.nun 43/1) maddesine göre; “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler." Davacıların oluşan zararı, deprem nedeniyle kiracı olarak bulundukları binanın yıkılması sonucu doğmuştur. Depremin mücbir sebep olarak kabul edilip, zararla illiyet bağını kestiği kabul edilemez ise de; ne zaman ve hangi büyüklükte olacağı öngörülemeyen ve gerçekleştiğinde büyük bir yıkıma sebebiyet veren, bölgede herkesi etkileyen en büyük doğal afet olduğu da kabul edilmek zorundadır....
Uyuşmalık Hakem Heyeti tarafından; zorunlu deprem sigortasının kapsamının depremin doğrudan neden olduğu zararlar olduğu, sigortalı konutta meydana gelen hasarın tamamının depremin doğrudan etkisi ile oluşmadığı, beton kalitesi- demir donatı korozyonu- etriye aralığı vs. nedenlerinden oluştuğu, depremin doğrudan neden olduğu zararın davalıca ödenmiş olduğu gerekçesiyle, ispat edilemeyen davanın reddine dair verilen karara davacı vekilinin itirazı da İtiraz Hakem Heyeti tarafından reddedilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, zorunlu deprem sigorta poliçesi nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Davacı taraf, davacıya ait olup davalı nezdinde zorunlu deprem sigorta poliçesiyle sigortalı olan 5 nolu bağımsız bölümün deprem nedeniyle ağır hasar gördüğünü ileri sürerek tazminat isteminde bulunmuş; davalı ise, depremin doğrudan sebep olduğu zarar bedelinin eksperce belirlenmesi üzerine gerekli ödemeyi yaptığını savunmuştur....
Davacı taraf, davacıya ait olup davalı nezdinde zorunlu deprem sigorta poliçesiyle sigortalı olan 10 nolu bağımsız bölümün deprem nedeniyle ağır hasar gördüğünü ileri sürerek tazminat isteminde bulunmuş; davalı ise, depremin doğrudan sebep olduğu zarar bedelinin eksperce belirlenmesi üzerine gerekli ödemeyi yaptığını savunmuştur. Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından, 20.10.2020 tarihli kök ve 03.11.2020 tarihli ek bilirkişi heyeti raporu benimsenerek, depremin doğrudan etkisiyle oluşan zararın giderildiği ve binanın yapım eksiği ile zaman içinde oluşan yapısal kusurları nedeniyle oluşan zararların da ZDS teminatında olmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş; davacının bu karara itirazı da İHH tarafından aynı gerekçelerle reddedilmiştir....
deprem sigortası (ZDS) teminatlarının üzerinde kalan kısım için geçerli olduğunu, zorunlu deprem sigortası genel şartları "C.2- birden çok sigorta aynı bina/bağımsız bölüm için birden çok zorunlu deprem sigortası yaptırılamaz....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KABULÜ İLE; -TTK'nun 82/7. madde gereğince 06/02/2023 terihinde meydana gelen deprem nedeniyle davacının iddia ettiği ve iş bu karar ekindeki ---- Marka --- GB kapasiteli; ----seri numaralı taşınır disk içinde yer alan ve kaybolma ihtimaline binaen kopyaları ----- seri numaralı,------ seri numaralı ve ------ seri numaralı taşınır disklerde yer alan davacı şirkete ait tüm tcari kayıtların deprem nedeniyle zayi olduğunun TESPİTİNE, -Bu kayıtlar yönünden zayi belgesi verilmesine, ------ ve ------ seri numaralı seri numaralı taşınır disklerin KARARIN EKİ SAYILMASINA, -Kararın eki sayılan taşınır disklerden -----seri numaralı taşınır diskin Yazı İşleri Müdürlüğü kasasında saklanmasına, -Kararın eki sayılan taşınır disklerden -----seri numaralı taşınır diskin dosyada saklanmasına, 2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 269,85-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 179,90-TL peşin harçtan mahsubu bakiye 89,95-TL harcın davacıdan tahsili ile...
---- terihinde meydana gelen deprem nedeniyle davacının iddia ettiği ve iş bu karar ekindeki --------- numaralı taşınır disk içinde yer alan ve kaybolma ihtimaline binaen kopyaları --------- seri numaralı taşınır disklerde yer alan davacı şirkete ait tüm tcari kayıtların deprem nedeniyle zayi olduğunun TESPİTİNE, -Bu kayıtlar yönünden zayi belgesi verilmesine, ------- seri numaralı taşınır disklerin KARARIN EKİ SAYILMASINA, -Kararın eki sayılan taşınır disklerden -----seri numaralı taşınır diskin Yazı İşleri Müdürlüğü kasasında saklanmasına, -Kararın eki sayılan taşınır disklerden ------- seri numaralı taşınır diskin dosyada saklanmasına, 2-Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 179,90-TL harcın, davacı tarafından yatırılan 179,90-TL peşin harçtan mahsubu ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Dosyada mevcut gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dair, davacı vekillerinin...
Mahkemece; davacının taşınmazının DASK poliçesi düzenlenmeden önce....... ilinde 23.10.2011 tarihinde meydana gelen deprem sonucu hasar aldığı, davacının DASK poliçesini bizzat sahibi olduğu acenteden yaptırdığı, konutun hasar durumunu belirtmediği, taşınmazın poliçede hasarsız gösterilmesiyle TTK.'nun ilgili maddelerine göre sözleşmenin hükümsüz sayılacağı ve DASK Genel Şartlarının C.2 maddesine göre, davalı Kurumun rizikonun sigorta sözleşmesinden önce gerçekleşmiş olması nedeniyle bir süreye tabi olmaksızın cayma hakkını kullandığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, zorunlu deprem sigorta sözleşmelerinden (DASK) kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir....