Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sigorta İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davacıya ait konutun zorunlu deprem sigortasını yapan davalı kurumun, 6305 sayılı Kanun ile verilen yetki kapsamında sigortayı yapmama hakkının bulunduğu, bu yönde işlem yapmadan konutu sigortalayan davalının hasarı hafif hasar kabul ile tazminat ödemeyi reddetmesinin TMK'nun 2. maddesindeki iyiniyet kuralına aykırı olduğu, kamu otoritesi tarafından binanın ağır hasarlı olduğunun saptandığı ve yıkımına karar verildiği, davacının konutundaki ağır hasarın davaya konu deprem nedeniyle meydana geldiğinin tespit raporuyla saptandığı hususları hep birlikte gözetildiğinde, hasarın teminat kapsamında olduğu gerekçesiyle, davalının Hakem Heyeti kararına itirazının reddine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Dava, zorunlu deprem sigorta sözleşmelerinden ... kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir Davacının dava konusu edilen konutunu 06/12/2011 tarihinde davalı kurum nezdinde zorunlu deprem sigortası kapsamında sigortalattığı, 23/10/2011 ve 09/11/2011 tarihlerinde meydana gelen depremlerden sonra davacının konutunun bulunduğu binanın ağır hasar alması nedeniyle yıkımına karar verildiği, davacının ... poliçesine dayalı ... olarak konut bedelini davalı kurumdan talep ettiği, davalı kurumun binanın poliçenin tanzim edilmeden evvel meydana gelen deprem nedeniyle hasar aldığından bahisle ödeme yapmayı reddettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacının poliçe tanzim ettiği tarihte binasının orta hasarlı olduğu, bu şekilde kayıtlara geçtiği, poliçe tanziminden sonra gerçekleşen depremlerle ağır hasarlı olarak yıkım kararı alındığı kabul edilmiş ve davanın reddine karar verilmiştir....

      Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı tarafından alınan kredi karşılığı ilk yıl için zorunlu deprem sigortası yapıldığı, sonraki yıllar için yapılmadığı, bu durumun davacının sigorta prim bedelini yatırılmamasından kaynaklandığı, ilk yıl zorunlu deprem sigortası yaptırmış olan davalı bankanın takip eden yıl için poliçeyi düzenlettirmemiş olması nedeniyle davacıya bir güven vermediği, davacının da sonraki yıllar için poliçe sebebiyle prim tutarını ödemediği, ilk yıl için düzenlenen poliçeden haberdar olan davacının daha sonraki yıllar içinde poliçe düzenlemesini bilmesi gerektiği, yine deprem tarihi itibariyle taraflar arasındaki kredi ilişkisinin sona erdiği, kredi ilişkisinin sona erdiği tarihten itibaren davalı bankanın bir sorumluluğunun bulunmayacağı, bu tarihten itibaren davacının bağımsız olarak zorunlu deprem sigortası poliçesi düzenlettirebileceği, davalı bankanın kusurunun bulunmadığı, yine, deprem tarihinde yürürlükte bulunan 587 sayılı...

        evrakların gönderilemediği fakat 2000 yılı öncesine ilişkin tüm vergi borçlarının deprem nedeniyle terkin edildiğinin bildirildiği, uyuşmazlığın çözümünün satış tutanağında yer alan aracın davacı üzerine kayıtlı ... plakalı araç olup olmadığı hususunun tespitine bağlı olduğu, bu çerçevede davalı idarece düzenlenen satış tutanağının gerçeğe aykırı, sahte olduğu yönünde herhangi bir iddia veya somut bilgi ve belgenin bulunmadığı, tutanakta araca ilişkin plaka, şase, motor numarasına yer verilmemesi nedeniyle trafik tescil işlemlerinin yapılamamasında, davalı idarenin kusurlu olduğu, araç üzerindeki 10/08/1988 tarihli hacizle satış tutanağında yer alan takip numarasının örtüştüğü ve bu kapsamda aynı yıla ilişkin olduğu, haciz ile ilgili yaklaşık 17 yıl boyunca bir işlem yapılmamasının olağan kabul edilemeyeceği, satış tutanağında yer alan aracın yılı, model bilgileri ile dava konusu araç yıl ve model bilgilerinin birbiriyle örtüştüğü, yine haciz ve satış işlemlerinde bilgi ve belge saklama...

          -TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte ödenmesi istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, dava konusu olayda, doğal bir afet olan deprem sonucunda meydana gelen zararın mücbir sebep olarak nitelendirilmesi gerektiği, deprem nedeniyle davacının bir ev ve iki dükkanının bulunduğu apartmanın yıkılması sonucu meydana gelen zararın önceden bilinemeyen, idarenin faaliyetleri dışında, zararla idari faaliyet arasındaki nedensellik bağını ortadan kaldıran deprem nedeniyle doğduğu, davalı idarelerin tazmin sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Aktif deprem kuşağında yer alan ülkemiz bu güne kadar pek çok yıkıcı depremle karşı karşıya kalmıştır. Yaşanan yıkıcı depremlerdeki can ve mal kayıpları göz önüne alınarak yapıların inşasına ilişkin olarak bazı kurallar getirilerek deprem yönetmelikleri oluşturulmuştur. Bu kapsamda ülkemizdeki ilk deprem yönetmeliği 1940 tarihinde yürürlüğe girmiş; yönetmelikler günümüz bilgi ve teknolojisi, değişen ihtiyaçlar, mevcut binaların bir kısmının deprem dayanımının yetersizliği, yaşanan deneyimler dikkate alınarak bu güne kadar toplam dokuz kez yenilenmiştir. Son olarak; “yeniden yapılacak, değiştirilecek, büyütülecek resmî ve özel tüm binaların ve bina türü yapıların tamamının veya bölümlerinin deprem etkisi altında tasarımı ve yapımı ile mevcut binaların deprem etkisi altındaki performanslarının değerlendirilmesi ve güçlendirilmesi için gerekli kuralları ve minimum koşulları belirlemek” amacıyla 01.01.2019 tarihinde Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği yürürlüğe girmiştir....

              girip zorunlu deprem sigortası kapsamında olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

                Mahkemece, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile 12.650,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (poliçede belirtilen üst limitle sınırlı olmak üzere) davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine Daire’nin 2016/7637 Esas, 2017/10624 Karar sayılı ve 16/11/2017 tarihli ilamı ile “...Sigorta poliçesindeki deprem rizikosunun amacı deprem nedeniyle meydana gelen hasarın giderilmesi olup, sigortalı işyeri ya da konutta deprem nedeni ile meydana gelen hasar dışında sigortalı binanın eskimesine bağlı olarak güçlendirilmesi ya da yenilenmesi değildir....

                  Dava, zorunlu deprem sigortasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. ...-Dosya kapsamına göre somut olayda, bir apartman dairesi olan konutun içinde ve apartmanın ortak alanlarında (merdiven boşluğu vs) deprem nedeniyle hasar meydana geldiği; davacıya ait konutun içinde sıva, alçı, boya dökülmeleri, banyo ve tuvaletinde seramik düşmesi, kırılması nedeniyle hasarlar oluştuğu anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan, keşfen düzenlenen ........2013 tarihli raporda, davacıya ait sigortalı konutta alçı,sıva, boya, kartonpiyer, banyo, mutfak, hol seramik işleri, ahşap rabıta cila yapılması, tesisat işleri, alaturka hela taşı ve tesisatı, mermer denizlik, ortak alan tamirtaları (2500 TL) toplam ....060,00 TL zararın oluştuğu belirlenmiş, davalı ... tarafından konut içi hasarlara ilişkin olarak davadan önce davacıya ödenen ....781,00 TL tenzil edildikten sonra bakiye ....280,00 TL ye hükmedilmiştir....

                    HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ; 1-Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle davacının davasının DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN KARŞI GÖREVSİZLİK NEDENİYLE REDDİNE, 2-Dosyanın görevli mahkemenin tespiti için Konya Bölge Adliye Mahkemesi ....

                      UYAP Entegrasyonu