Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda davacı işçinin iş sözleşmesinin feshi 4847 sayılı İK'nın 24/II-e maddesi kapsamında bir haklı fesih olarak değerlendirilmeli ve davacı işçiye hizmet süresi dikkate alınarak kıdem tazminatı ödenmesi gerekmektedir. Giydirilmiş brüt ücret üzerinden yapılan hesaplamalar da yerinde olup, kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi isabetlidir. Dosya kapsamında davalı tarafça sunulan ve davacı işçinin işe giriş çıkış saatlerini gösteren işyeri kayıtlarından davacı işçinin ödenmemiş fazla mesai alacağının bulunduğu anlaşılmaktadır. Karara esas bilirkişi raporunda söz konusu işyeri kayıtları esas alınarak ve ücret bordrolarında davacıya yapıldığı görülen fazla mesai ödemeleri mahsup edilerek hesaplama yapıldığından, davalının söz konusu itirazlarının reddi gerekmektedir....

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediği, raporun hukuki değerlendirme içerdiği, fazla mesai hesabı yapılırken davacının sürekli gece çalıştığı kabul edildiği, bu tespitin yanlış olduğunu, müvekkili işyerinde en az 3 veya ihtiyaca göre daha fazla vardiya uygulandığı, bu nedenle fazla mesai alacağının bulunmadığı, ayrıca denkleştirme esası uygulandığı, ancak dikkate alınmadığını, davacının kıdem tazminatına ha kazanamadığını, davacının işe gelmeyerek istifa ettiği, 6 günlük hak düşürücü sürenin de geçtiğini, devamlılık göstermeyen prim ödemelerinin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınamayacağını, faiz başlangıç tarihlerinin yanlış olduğunu belirterek kararı istinaf etmiştir. Dava, tazminat ve bir kısım işçi alacaklarının tahsiline ilişkindir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Uyuşmazlık ve hüküm Türk Medeni Kanunu'nun 669. maddesinde düzenlenen "mirasta denkleştirme" olmazsa tenkis, ve muris muvazaasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, mirasta denkleştirme ile tenkis davasının reddine, tazminat davasının kabulüne dair verilen karar, mirasta denkleştirme ve tazminat yönünden tarflarca temyiz edilmiş olmakla, öncelikle mirasta denkleştirme davasının görülmesini gerekmete olduğu, "mirasta denkleştirme" davasını inceleme görevinin ise Yargıtay 2. Hukuk Dairesine ait bulunmakla dosyanın Yargıtay Yüksek 2.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 10.10. 2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Yukarıda yapılan tüm saptamalar karşısında, davacının denkleştirme tazminatı talep koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

      Mahkememizin ----- tarihli celsesinde dosyanın sigortacı bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, dosya bilirkişiye teslim edilmiş, bilirkişi raporunu ibraz etmiş ve rapor taraflara tebliğ edilmiştir. ---- tarafından sunulan ---- tarihli Bilirkişi Kök Raporunda özetle; "Davalı sigorta şirketinin acentelik sözleşmesini haksız olarak feshettiğini, Haksız fesih nedeni ile davalı sigorta şirketinin denkleştirme----- tazminatından dolayı sorumlu olduğu, --- davacı şirketin denkleştirme tazminatı talep edebileceği kanaatine ulaşması halinde talep edilebilecek denkleştirme tazminatı üst sınırının ---- olduğu, " beyan ve rapor edilmiştir....

        Davalının sigorta acentesi olması sebebiyle öncelikle uygulanacak 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 23/16. maddesi hükmüne göre, sigorta acentesinin denkleştirme tazminatı talep edebilmesi için; "sigorta acenteliği ilişkisinin sona ermesinden sonra sigortacının acentenin portföyü sayesinde önemli menfaatler elde etmesi, hakkaniyetin tazminat verilmesini gerektirmesi, acentenin haklı bir nedene dayanmaksızın sözleşmeyi feshetmemiş olması yada kendi kusuruyla sözleşmenin feshine neden olmaması" gerekir. Buna göre taraflardan birinin üç aylık ihbar süresine riayet ederek sözleşmeyi feshetmesi halinde acentenin denkleştirme tazminatı talep hakkı düşmez ancak sigortacı haklı nedenle sözleşmeyi feshetmiş ve haklı neden teşkil eden durum acentenin kusurundan kaynaklanmış ise, acentenin tazminat talep hakkı düşer....

          Hukuk Dairesi 2019/2876 esas, 2020/3326 karar sayılı ve 30/06/2020 tarihli kararı) Denkleştirme tazminatı yönünden yapılan değerlendirmede; 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 23/16 hükmüne göre, sigorta acentesinin denkleştirme talep edebilmesi için, sigorta acentelik ilişkisinin sona ermesi nedeniyle sigortacının acentenin portföyü sayesinde önemli menfaatler elde etmesi, hakkaniyetin tazminat verilmesini gerektirmesi, acentenin haklı bir nedene dayanmaksızın sözleşmeyi feshetmemiş olması ya da kendi kusuruyla sözleşmenin feshine neden olmaması şarttır.Bu şartlardan birinin mevcut olmaması halinde sigorta acentesi denkleştirme talep edemez. Davacı ile davalı arasındaki sözleşme ilişkisi sigorta acenteliği ilişkisidir....

            Davacı tarafından iş sözleşmesi hafta tatili alacaklarının ödenmemesi nedeni ile feshedilmesi karşısında davacının kıdem tazminatı hakkı da bulunmaktadır. Davalı tarafından fazla mesai hesabı yönünden denkleştirme esasıyla çalışıldığı beyan edilmiştir. Bilirkişi raporunda denkleştirme hususunda davacıdan alınmış bir onay bulunmadığı belirtilmiş ise de, dosya kapsamında davacının denkleştirme esasına onayı bulunduğuna dair muvafakatnamesi bulunduğu gibi, iş sözleşmesinde de denkleştirme esasının kabul edildiği açıktır. Şöyle ki davacı tarafından dava dilekçesinde serbest zaman olarak fazla mesailerin karşılığının kullandırıldığı ancak eksik kullandırıldığı iddia edilmekte olup, davalı tarafından sunulan denkleştirme izin formları ile puantaj kayıtlarında gözüken denkleştirme günlerinin davacı kabulünde olduğu gibi serbest zaman olarak değerlendirilmesi gerekmektedir....

            tazminatı için sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra acentenin bulduğu müşteriler dolayısı ile önemli menfaat elde edilmesi şartı bulunduğunu belirterek haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir GEREKÇE: Dava, davacının acente sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle HMK 107 gereğince belirsiz alacak olarak şimdilik 6.000-TL portföy-denkleştirme tazminatı ile komisyon zararı ve alacakların 25/05/2017 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili istemine ilişkindir....

              Uyuşmazlıkta sözleşmenin fesih tarihi itibariyle uygulanması gereken 6102 sayılı TTK'nin 122. maddesine göre; acentelik sözleşmesinin sona ermesinde acentenin kusurunun bulunmaması koşuluyla; müvekkilin, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde etmesi, acentenin, sözleşmenin sona ermesine bağlı olarak işletmeye bağlı müşterilerle yapılmış veya yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme devam etmiş olsaydı elde edeceği ücreti talep etme hakkını kaybediyor olması ve somut olayın özelliklerine göre denkleştirme isteminin karşılanmasının hakkaniyete uygun düşmesi hallerinde denkleştirme tazminatı istenebilir. 5684 sayılı yasanın 23/16 maddesine göre de; sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra sigorta şirketi sigorta acentesinin portföyü sayesinde önemli menfaatler elde etmesi ve denkleştirme ödenmesinin hakkaniyete uygun olması halinde denkleştirme tazminatı istenebilecektir....

                UYAP Entegrasyonu