Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Delil tespitinin konusunu maddi olaylar oluşturur ve bilirkişi raporunda belirtilen görüş taraflar lehine kazanılmış hak oluşturmaz. Diğer anlatım ile delil tespiti kesin delil niteliğinde değildir. Somut olayda delil tespiti dosyasındaki itiraza uğrayan bilirkişiler tarafından hazırlanan raporlar doğrultusunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2)Yangının çıkış nedeninin tam ve sağlıklı bir şekilde tespit edilip usulüne uygun rapor alınması gerekirken, delil tespiti dosyasındaki varsayıma dayalı rapora göre hüküm kurulması doğru değildir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu, dava konusu yangının çıkış sebebi konusunda uyuşmazlığı çözecek nitelikte, somut ve bilimsel veriler içermemekte, Yargıtay denetimine de elverişli bulunmamaktadır....

    İş-2021/551 Karar TALEP: Delil Tespiti İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/11/2021 GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İstinafa konu karar, HMK'nın 400. ve devam maddelerine dayanan delil tespiti talebidir. HMK'nın 341. maddesinde istinaf kanun yoluna başvurulabilen kararlar açık bir şekilde belirtilmiş olup,delil tespitine ilişkin talepler hakkında verilen kararlar yer almamaktadır. Delil tespitinin düzenlendiği HMK 400 ile 406. maddeleri arasında yer alan hükümlerde de delil tespitine ilişkin kararlara karşı herhangi bir kanun yolu öngörülmemiştir. Sadece karşı tarafa tebligat yapılmaksızın yapılan delil tespitinde karşı tarafın delil tespiti kararına itiraz edilebileceği belirtilmiş olup, delil tespiti talebinin tamamen reddedilmesi durumunda tespit talep edenin başvurabileceği bir kanun yolu açıkca düzenlenmediğinden ve kanunun açıkca düzenlemediği bir konuda yorumla da kanun yolu ihdas edilemeyeceğinden; kararın istinafa tabi olmayan kesin olarak olarak verilmiş bir karar olduğunun kabulü gerekmektedir....

      İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/53 Esas KARAR NO : 2021/65 DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) DAVA TARİHİ : 14/04/2021 KARAR TARİHİ : 19/04/2021 Delil tespiti isteyen vekilinin 14/04/2021 tarihinde açmış olduğu tespit dilekçesi, hukuk mahkemeleri tevzii bürosunda değişik iş numarası alması gerekirken, sehven esas numarası alarak mahkememize gönderildiği anlaşılmış, talebin delil tespiti olması nedeniyle bu esas numarasının bu şekilde kapatılmasına karar verilmesi gerekmiştir....

        İstem delil tespiti niteliğinde olup bu nedenle de Değişik İşler defterine kaydedilerek sonuçlandırıldığı anlaşılmaktadır. Delil tespiti bir dava olmayıp, ileride açılacak davalarla ilgili delillerin kaybolmasını önlemek için önceden toplanıp güvence altına alınmasını sağlamak üzere başvurulan bir yoldur. Delil tespiti kararına delil tespiti şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle itiraz mümkün ise de, nihai bir karar olmadığından temyiz edilemez. Bu itibarla temyiz isteminin REDDİNE ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          İş bu talep HMK 400. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gereken delil tespitine ilişkindir. HMK'nın delil tespitine ilişkin 400. maddesine göre "(1)Taraflardan her biri, görülmekte olan bir davada henüz inceleme sırası gelmemiş yahut ileride açacağı davada ileri süreceği bir vakıanın tespiti amacıyla keşif yapılması, bilirkişi incelemesi yaptırılması ya da tanık ifadelerinin alınması gibi işlemlerin yapılmasını talep edebilir. (2)Delil tespiti istenebilmesi için hukuki yararın varlığı gerekir....

            Davacı dava dilekçesinde, delil tespiti için yaptırdığı masraflara da hükmedilmesini talep etmiştir.Mahkemece, dava açmadan önce zararın tespiti için yaptırılan delil tespiti dosyasında yapılan giderlere yargılama giderleri içerisinde hükmedilmemesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla, davacı tarafından davadan önce, delil tespiti dosyasında yapılan tespit giderlerinin yargılama giderlerine eklenerek davanın kabul-red oranına göre davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken bu hususlar dikkate alınmadan yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması BOZMAYI gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              iddia, ispat ve savunma hakkının kısıtlanması ve netice olarak ispat hakkına ilişkin vasıtaların ellerinden alınması sonucunu doğuracağını, İlk derece mahkemesinin aksine karşı taraf aleyhine açılacak hükümsüzlük davasında ileri sürülecek en önemli ve esaslı delil karşı taraf adına tescilli patentin, yenilik ve buluş basamağı/tekniğin bilinen durumunu aşma kriterlerini sağlamadığının ispat edilmesi olduğunu, esas mahkemesinde açılacak hükümsüzlük davasında talep edilecek tedbir ancak yaklaşık ispat kuralının yerine getirilmesi ile mümkün olacağından, bu şekildeki yaklaşık ispat kuralının ancak delil tespiti talebi ile mümkün olduğunu, ispat hukuku çerçevesinde müvekkilin tercih ve savunma hakkını delil tespitinden yana kullanmasında da hukuken bir engelin bulunmadığını, patentin buluş basamağını aşmadığını ve ayrıca yeniliğinin de olmadığı esas dava öncesinde ancak yapılacak delil tespiti ile mümkün olacağını, bu delil tespiti esas mahkemede kullanılacak bir delil olmakla birlikte talep...

                "İçtihat Metni"Delil tespiti talep eden ... vek.Av. ... ile karşı taraf 1-... 2-... 3-... 4-... aralarındaki delil tespiti talebi hakkında ... .Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 17.11.2015 gün ve 2015/69 D.İş sayılı kararın talep eden vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - KARAR - Talep bonolardaki keşideci imzasının borçluya ait olup olmadığının tespitine ilişkin olup, ancak uyuşmazlıkla ilgili nihai kararların temyizi mümkün olmakla delil tespitine ilişkin kararlar temyiz konusu yapılamayacağından temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle talep eden vekilinin temyiz isteminin REDDİNE,peşin harcın istek halinde delil tespiti talep edene iadesine, 25/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Delil tespiti istemleri, HMK'nın 400 ve devamı maddelerinde düzenlenen geçici hukuki korumalardan olup, delil tespiti istemi üzerine verilen kararlar nihai kararlardan olmadığı gibi yukarıda anılan kanun hükmü uyarınca istinaf yoluna başvurulabilen kararlar arasında da sayılmamıştır. Geçici hukuki korumalarla ilgili hükümlerin yer aldığı HMK'nın 10. kısmında da yalnızca ihtiyati tedbirlere ilişkin 1. bölümdeki hükümler (HMK'nın 389 vd.) yönünden yasa yolu düzenlenmiş, aynı kanunun delil tespitine ilişkin 400 ve devamı maddelerinde delil tespiti kararlarına karşı yasa yolu öngörülmemiştir (Yargıtay 11. H.D.'nin 2012/5531 Esas 2013/5366 Karar). Bu sebeple, delil tespitine ilişkin ilk derece mahkemesi kararlarına karşı istinaf kanun yolu kapalıdır....

                    Karşı taraf vekili 23/09/2021tarihli dilekçesi ile delil tespiti kararında vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini ileri sürerek kararın tavzihini istemiş, mahkemece 24/09/2021 tarihinde delil tespiti kararında hükmedilen vekalet ücretinin gerekçeli karar ile birlikte infaz edilebileceğine yönelik tavzih kararı vermiştir....

                      UYAP Entegrasyonu