Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5326 sayılı Kanunun 20. maddesi gereğince sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA 26/11/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5326 sayılı Kanunun 20. maddesi gereğince sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA 22/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır. Somut olayda; sanık ...’ın, babasının katılan ...’un müdürü olduğu kooperatiften aldığı kredi nedeniyle düzenlenen senette babasına kefil olduğu, ancak senet düzenlenirken isminin... olduğunu söylemesi nedeniyle senede kefil olarak... isminin yazıldığı, daha sonra borcunu ödememesi üzerine başlatılan icra takibi kapsamında Sakarya 1....

        Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, komşuluk hukukuna dayalı aykırı davranış nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili yargılama giderleri yönünden temyiz etmiştir. Dairemizce yapılan inceleme sonucu dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'nun 8. maddesinin gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekir gerekçesiyle 16.05.2016 tarihli ilam ile karar bozulmuştur. Davacı vekili, 02.09.2016 tarihli dilekçe ile bozma ilamına karşı maddi hata yapıldığı gerekçesiyle karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yapılan incelemede; davacı tarafça verilen 21.06.2015 tarihli dilekçede açıkça temyizden feragat edildiği bildirildiği ne varki temyiz incelemesi sırasında söz konusu dilekçenin gözardı edilerek yazılı şekilde bozma kararı verildiği bu kez yapılan incelemede görülmüştür....

          İzin alabilmek için yalan beyanda bulunmak doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış olup konu devamsızlık olmayıp işvereni yalan beyanla yanıltmak olduğundan devamsızlığa yönelik kurallar bu olaya uygulanamaz. Sonuç olarak işverenin yukarıda açıklanan olay nedeniyle gerçekleştirdiği fesih haklı olup, davacı kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamaz şeklindeki kanaatim nedeniyle aksi yöndeki sayın çoğunluk görünüşüne katılamıyorum.17.02.2016 . ......

            Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 14.11.2013 tarihli raporunda sanığın hastalığının "Davranış bozukluğu + B kümesi kişilik özellikleri + sınırlı mental kapasite" olduğunun ve sanığa yasal danışman atanmasının uygun olduğunun belirtilmesi karşısında, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan sanığın suç tarihi itibariyle 5237 sayılı TCK'nin 32. maddesi gereğince, akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığına ilişkin raporu aldırıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kabule göre de; 2) Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları...

              , bütün bu ndeenlerle hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

              Maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı kadının hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış nedeniyle açtığı boşanma davasının reddine, davacı kadın yararına aylık 200,00 TL tedbir ve 300,00 TL yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davalı erkek vekili; kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ilerine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; hayata kast, pek kötü ve onur kırıcı davranış (TMK md. 162) ile evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir. Davalı erkek vekilinin; kadın yararına hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevî tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir (TMK m.174)....

              Sizin de iyi bildiğiniz üzere, Müvekkil Şirket tüm çalışanlarının görevlerini icra ederken temel etik davranış prensiplerine uymasını şart koşmaktadır. Bu hususa ilişkin olarak birçok defa tarafınıza Etik Davranış Kurallarına ilişkin eğitimler verilmiş olup, rüşvet, gayri resmi komisyon, hediye veya ağırlanmayı teklif ve kabul etmemeniz gerektiği, bu kapsamda işinizi etik kurallarımıza ve değerlerimize uygun bir şekilde yapmanız gerektiği konusunda bilgilendirilmiş bulunmaktasınız. Dürüstlük, şeffaflık ve etik davranış Müvekkil Şirket'in temel değerlerinden olup, etik davranış yükümlülüklerine uyumun bir işe alım şartı olduğu ve ihlal edilmesinin yaptırımının iş akdinin feshi olacağı tarafınıza açıkça ifade edilmiştir....

              Bu aracın satış tarihinden (28.10.2016) kısa bir süre sonra (05.11.2016) davacı tarafından internet üzerinden satışa çıkarıldığı, imzalanan muvafakatnameye uymadığı dolayısıylada güvenin kötüye kullanıldığı, doğruluk ve bağlılığa uymayan bu davranış nedeniyle iş sözleşmesinin yasanın 25/II-e mad. dayanarak davalı tarafından fesh edildiği saptanmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu