DAİREMİZCE YAPILAN DEĞERLENDİRME NETİCESİNDE: 04.06.1958 tarihli ve 15/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, maddi olayları açıklamak taraflara ve ileri sürülen olayları hukuken nitelemek ve uygulanacak Kanun hükümlerini tesbit etmek ve uygulamak görevi hakime aittir. Nitekim 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 33. maddesinde hâkimin, Türk hukukunu re'sen uygulayacağı belirtilmiştir. Bu ilke gereği açılan davayı nitelemek ve açılmış bir dava hakkında doğru hukuk kurallarını bulup uygulamak hâkime düşen bir görevdir. Somut olayda davaya konu uyuşmazlığın kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, bu haliyle inceleme görevinin Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin Bölge Adliye Mahkemelerinin iş bölümüne ilişkin 02.06.2021 tarih ve 431 sayılı kararının 4....
DAVALI : HASIMSIZ DAVA : Mülkiyet (Tespit ve Tescil İstemli) DAVA TARİHİ : 09/11/2020 KARAR TARİHİ : 20/01/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Mülkiyet (Tespit ve Tescil İstemli (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı...vekili dava dilekçesinde; davacı...şirketin harfiyat işleriyle uğraştığını, faaliyet alanı gereği sürekli iş makinaları edindiğini, bedelini ödeyerek edindiği ... marka ... model dozerin daha öncesinde tescilinin hiç yapılmadığını, fatura süretinden bu iş makinasının 106.200,00-TL ödeyerek Teknik İş Makine adındaki işletmeden satın aldığını, bu nedenlerle davalarının kabulü ile davaya konu dozerin davacı...firma adına mülkiyetinin tespiti ile tescilini talep ve dava etmiştir. DELİLLER : Fatura, keşif, bilirkişi incelemesi. GEREKÇE: Talep, iş makinasının mülkiyetinin talep edene aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/274 Esas sayılı dosyasından verilmiş ihtiyati tedbir kararına dayanarak vinci müvekkili şirketten alarak davalıya teslim ettiklerini, müvekkili şirket yetkililerinin konuyu araştırmaları üzerine davaya konu malın 13/07/2010 tarihli finansal kiralama sözleşmesi ile dava dışı şirkete teslim edildiğinin anlaşıldığını, sözleşmenin müvekkilinden gizlendiğini, dava dışı şirket davaya konu malı finansal kiralama sözleşmesi ile elinde tuttuğundan emin sıfatıyla zilyet olup, müvekkilinin iyiniyetli kazanımının korunacağını, kaldı ki finansal kiralama sözleşmesinin usule uygun şekilde tescil edilmemesi sebebiyle davalı kiralayanın Finansal Kiralama Kanunu'ndaki 8/2.maddesinden yararlanamayacağını, mülkiyetin müvekkiline geçtiğini ileri sürerek, davalıya teslim edilmiş olan vincin mülkiyetinin müvekkili şirkete ait olduğunun tespiti ile müvekkiline teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin dava dışı ... İşlet. Nak. İnş....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2003/363 E. 2005/216 K. sayılı ve 21.06.2005 tarihli ilamı olduğu ilama konu dava borçlunun boşanma davası sırasında mal kaçırma amacı ile taşınmazlarını muvazaalı olarak anne ve babasına devrettiği iddiasına dayalıdır. Söz konusu Mahkeme kararında, tapu iptali ve tescil talebi reddedilmiş, ancak davacı alacaklının tazminat talebi kabul edilerek hükme bağlanmıştır. Dava konusu ... plakalı araç; karı koca arasındaki bu davanın açılma tarihinden sonra, 18/07/2003 tarihinde, borçlu tarafından babası olan davacı 3. kişi ...'a devredilmiş, aradan uzun yıllar geçmesine rağmen, satışın trafik siciline kaydı yapılmamıştır....
Davalı hazine tazminat bakımından belirlenen değere de itiraz etmiş ise de, bilirkişi raporu incelendiğinde değer tespiti için emsal karşılaştırması yapıldığı ve 3 nolu emsal taşınmazın emsal olarak alındığı görülmekle, davaya konu taşınmazın hali hazırda Tugay sahası içerisinde bulunması nedeniyle yakın çevresinde yerleşim alanı bulunmadığından aynı muhitte bulunan ve davaya konu taşınmaza mümkün olduğunca en yakın alınabilecek emsal taşınmazın 3 nolu emsal olduğu anlaşılmıştır. Kaldı ki bilirkişilerce davaya konu taşınmazın Tugay sahası içerisinde olmasından bahisle emsal taşınmazdan %50 daha az değerli olduğu ve imar uygulamasına tabi tutulmadığından %40 DOP kesintisi yapılması gerektiği belirtilmiş ve değerleme buna göre yapılmış olup, yapılan değerlendirme bilimsel verilere dayalı ve denetime elverişli yapılmıştır. Bu nedenle davalı hazinenin bu yöndeki istinaf başvurusunun da reddine karar vermek gerekmiştir....
Maddesinin 4. fıkrası gereğince iş makinesine ait mülkiyetinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLERİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE; Dava, iş makinesinin mülkiyetinin tespiti ile tescili talepli davadır.HMK'nın "Asliye hukuk mahkemelerinin görevi" başlıklı 2. maddesinde, "(1)Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. (2) Bu Kanun'da ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir" şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir....
(TBK’nın 183. ila 204.) maddeleri gereğince temlik alan kişiler tapu iptali ve tescil davası sırasında verilen yetki belgesine dayanarak elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesini isteyemez. Bu tür davalarda mirasçılık belgesine atıf yapılmakla yetinilmemeli; hüküm sonucunda infazda tereddüte neden olunmayacak şekilde elbirliği halindeki mülkiyetin veya payın mirasçılık belgesindeki paylar oranında paylı mülkiyete çevrilmesine karar verilmelidir. Somut olayda elbirliği mülkiyetine konu olan dava konusu taşınmazların tüm tedavüllü tapu kayıtları dosya içerisinde olmadığından dava şartlarının oluşup oluşmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tarafların hisselerinin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı denetlenememektedir. Ayrıca dava konusu 134 ada 6 parsel, 164 ada 2 ve 15 parsel sayılı taşınmazların oluşmasına sebep olan imar uygulaması 10.01.2022 tarihinde iptal edilmiştir....
K A R A R Davacı, dava dışı şahıstan bir ... makinası satın alıp, bu makinayı ticaret odasında kendi adına tescil ettirdiğini, makinanın davalı tarafından çalındığını ileri sürerek, ... makinasının mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya konu ... makinasına davacı ile ortak olduklarını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davaya konu ... makinasının ... başına davacıya ait olmadığı, davacının talebi aşılarak karar verilemeyeceği gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davaya konu ... makinasının tüm resmi işlemleri ve kayıtları davacı adına yapılmıştır....
Mahkemece, davaya konu aracın davalı adına tescil işleminin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir. Davalı adına kaydın iptaline karar verilmekle mülkiyet davacıya dönecektir. Ayrıca, 2918 sayılı Kanunun 19. maddesi ve devamı hükümleri uyarınca, araçların trafik tescil işlemleri idari nitelik taşımaktadır. Bu bakımdan, idari makamları belirli bir biçimde işlem tesisine zorlayıcı nitelikte tescil kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Ancak, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nun 438. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Yukarıda değinilen üç koşulun yanısıra, yapının bulunduğu arazi parçası davalıya ait taşınmazın bir kısmını kapsıyor ise tescile konu olacak yer, inşaat alanı ile zorunlu kullanım alanını kapsayacağından mahkemece iptal ve tescile karar verebilmek için bu kısmın ana taşınmazdan ifrazının da mümkün olması gereklidir. Somut olay irdelendiğinde, ilk derece mahkemesi tarafından davacının asıl talebi olan temliken tescil isteği, davacının iyi niyetli olmadığı gerekçesi ile reddedilmiş ise de, davacı dava dilekçesinde ve aşamalarda, davaya konu evi babasının rızası ile inşaa ettiğini beyan etmiş, bu hususla ilgili dinlenen tanıkların bir kısmı da bu durumu teyit etmiştir. Davacı babasının rızası ile davaya konu taşınmazı inşaa ettiğini beyan ettiğine göre, davacının iyi niyetli olmadığının peşinen kabul edilmesi ve bu gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir....