Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı kurum, hak sahiplerine teslim edilmeyen ilaç kupürlerinin kuruma fatura edilmesi gerekçesine dayanarak sözleşmeyi fesih etmiş, davacı fesih işleminin geçersizliğini istemiştir. Taraflar arasındaki sözleşme iltihaki mahiyette bir sözleşmedir. Davalı kurum fesih işlemi ile kendisi ve diğer kamu kuruluşlarını da etkiler şekilde davacı ile 2007/2733-8865 muaraza yaratmıştır. Davacı tarafından açılan dava mahiyeti itibariyle muarazanın meni niteliğindedir. Bu nedenle dava açmakta davacının hukuki yararı vardır. Dairemizin istikrarlı uygulaması da bu yöndedir. Mahkemece, işin esasına girilerek, ortaya çıkacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 21.6.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    girdiğini, şifre ve reçeteye sistemin provizyon verdiğini, ilaçları verdiğini, protokoldeki düzenleme gereğince hastaya ilaçları teslim etmiş sayıldığını, Kurumun bu hususa rağmen soyut beyanlarla, dayanaksız ve mesnetsiz olarak yaptığı dava konusu işlemin hukuka açıkça aykırı ve haksız olduğunu belirterek, davalı Kurumun 16.05.2019 tarihli ve 7437515 sayılı yazısı ile yapılan haksız uyarı ve toplamda 583,23 TL borç tahakkuku işleminin iptaline ve muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı kurumun ... kırcı ve... isimli hastalara koroner antiyografi yapılmadığı halde, yapılmış gibi fatura düzenlediği gerekçesiyle 27.589,95 TL cezai şart uyguladığını belirterek muarazanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı kurum tarafından iki hastaya koroner antiyografi yapılmadığı halde,yapılmış gibi gösterilerek cezai şart uygulandığını, belirtilen hastalara belirtilen işlemin uygulandığını belirterek,muarazanın giderilmesi istemi ile,eldeki davayı açmıştır....

        Davalı kurum, sigortalılarına verilmeyen bazı ilaçların kendilerine fatura edildiğini gerekçe gösterip sözleşmeyi fesh etmiş, davacıda bu fesih işleminin geçersizliğini istemiştir. Davalı kurum bu fesih kararı ile kendisi ve diğer kamu kuruluşlarını etkiler şekilde muaraza yaratmıştır. Bu nedenle davacının dava açmakta hukuki yararı vardır. Davacı tarafından açılan bu dava mahiyeti itibariyle muarazanın meni niteliğindedir. Dairemizin istikrarlı uygulaması da bu yöndedir. Mahkemece, işin esası incelenip, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usül ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 3.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muarazanın men'i davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, ... Eczanesinin sahibi olduğunu, SGK tarafından 2012 protokolünün 5.3.2 maddesi gereğince reçete arkasındaki imzanın hasta ve/veya hasta yakınına ait olmadığı gerekçesiyle 22.324,55 TL cezai şart uygulandığını, cezai şart ile 4 adet reçete bedeli olan 4.464,91 TL toplam 26.789,46 TL'nin kurumdaki alacaklarından kesinti yoluyla tahsil edildiğini, uygulanan cezanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek 26.789,46 TL'lik kurum işlemin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

            İl Müdürlüğüne borçlu olmadığının tespitine ve işlemin iptaline karar verilmiş; hüküm, her iki tarafça temyiz edilmiştir. 1- Davacı eldeki davada; sahibi olduğu eczane nedeni ile kendisi ve diğer davacı hakkında davalı kurumu zarara uğrattıkları gerekçesi ile haklarında cezai işlem uygulandığını belirterek 12.04.2006 tarih ve 76365-61 sayılı davalıya ait işlemde belirtilen tutar olan 14.400,00 TL borcun olmadığının tespiti ve işlemin iptaline karar verilmesini istemiş, yine birleştirilen 2006/318 esas sayılı dava dosyasında ise; bir kısım sigortalı ve sahibine teslim edilmeyen ilaçların fatura edildiği iddiası ile tek taraflı olarak davalı kurumun 09.08.2006 tarihli kararı ile kendisi ile yapılmış bulunan sözleşmenin 7 yıl süreli fesih edildiğini, oysa sözleşmenin aynı olay nedeni ile daha evvel 1 yıl süre ile feshedildiğini, ikinci kez feshin yapılamayacağını belirterek sözleşmenin aynı şartlarda uygulanmasına ve fesih kararının iptaline, haksız işlem nedeniyle ödenmeyen 6.000 TL alacağın...

              Bölge adliye mahkemesince; daha önce rapor ibraz eden bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, 02/07/2019 tarihli ek raporda; uygulanacak cezai şart tutarının brüt asgari ücretin 5 katını geçemeyecek olması itibariyle, uygulandığı fatura dönemi için cezai şartın (1.647,00x5=8.235,00-TL) olması gerektiği belirtildiğinden davacının istinaf sebeplerinin kısmen kabulüne, sair istinaf başvurularının HMK’nın 353/1/b/1. maddesi gereğince esastan reddine, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile, 21/03/2016 tarihli davalı Kurum işleminin kısmen iptali ile tesis edilecek işlemin bir kez uyarı ve 8.235,00-TL cezai şart olduğunun tespitine, 13.565,00-TL cezai şartın davacıdan tahsili işleminin iptaline, iptal kararı verilen kısım yönünden davacının davalıya borcu olmadığının tespitine, muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafça temyiz edilmiştir....

                Hal böyle olunca mahkemece davalı tarafından uygulanan cezai işlemin hukuka uygun olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanını kabulüne ilişkin hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 21.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Aynı konuda, davalı kurum tarafından başka bir eczaneye uyguladığı cezai şartın iptali istemi ile ......Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davada ,mahkemece davanın kabulüne karar verildiği,Yargıtay 13.Hukuk Dairesince,davacı eczane tarafından verilen ilaca ilişkin sağlık raporunun ve reçetenin sahte olduğu ........Ağır ceza Mahkemesinin 2011/80 esaslı dosyası ile yapılan yargılamadan anlaşıldığından,davalı idarenin ceza işleminin doğru olduğuna,davanın reddine karar verilmesi gerektiği yönünde bozma kararı üzerine,mahkemece direnilmiş,Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2014/13-267 esas,2015/1673 karar sayılı ilamı ile davacının sözleşme ile üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği ve kendilerine ibraz edilen sahte reçete ve raporlarda belirtilen ilaçları teslim edirken sözleşmeye aykırı davrandıkları ,davalı kurumun işleminin hukuka uygun olduğu gerekçeleri ile direnme kararının usul ve yasaya aykırı olduğuna ve bozulmasına karar verilmiştir.Somut olaya ilişkin yukarıda açıklanan aşamalar...

                    Hal böyle olunca mahkemece davalı tarafından uygulanan cezai işlemin hukuka uygun olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanını kabulüne ilişkin hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 21/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu