in velâyetinin anneye verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, davalı babanın görüş günlerinde çocuğa şiddet uyguladığını, şikayet ettiklerini, davalı hakkında ceza davalarının açıldığını, ceza davaları devam ederken davalının müşterek çocukla kurduğu iki haftalık kişisel ilişki gününde gereken özen ve sorumluluğu göstermemesi nedeniyle çocuğun kulak kısmının yaralanmasına neden olduğunu, çocuğun tedavi ettirilmediğini, müvekkilinin çocuğu teslim aldığında çocuğun kulağındaki yarayı görmesi üzerine davalıya sorduğunda fark etmediğini söylediğini, müşterek çocuğun da babası ile görüşmek istemediğini iddia ederek davalının müşterek çocukla kişisel ilişki kurma hakkının çocuğun ruhsal ve bedensel gelişiminin sağlıklı bir şekilde sağlanması ve devamı için kaldırılması gerektiğini mahkeme aksi kanaatte olması halinde yatısız kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
Aile Mahkemesi'nin 2018/277 esas ve 2018/910 karar sayılı ilamı ile daha önce tesis edilen şahsi münasebetin değiştirilerek genişletil mesine, bu çerçevede her ayın birinci ve üçüncü cumartesi ve pazar günleri sabah saat 11:00 ile öğleden sonra saat 16:00 arasında, dini bayramların ikinci günü aynı saatler arasında davacı babanın müşterek çocuğu yanına alması sureti ile şahsi ilişkinin tesis ve devamına şeklinde değiştirildiğini, davalının müvekkiline icra takibi yapmadan çocuğu göstermeyeceğini belirttiğini, müşterek çocuğun anneye bağımlılığı kalmadığını, müvekkili ile müşterek çocuğun çok iyi anlaştığını, baba ile bağlarının daha iyi kuvvetlenmesi için yatılı olarak da müvekkilin yanında kalması gerektiğini belirterek müvekkil ile müşterek çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek cuma akşamı anneden alınıp pazar akşam teslim edilecek şekilde yeniden düzenlenmesini talep etmiş, 04/03/2022 havale tarihli ıslah dilekçesi ile de müvekkili ile ortak çocuk arasında kişisel...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kişisel ilişki düzenlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece ortak çocuk ile babası arasında kişisel ilişki kurulurken; her ne kadar davacı vekili kişisel ilişkinin düzenlenmesinde ortak çocuğun yatılı olarak babası olan davalıya verilmemesi gerektiğini talep etmiş ise de; çocuğun babası tarafından herhangi bir şekilde duygusal ve fiziki istismara maruz bırakılmadığı, davalının müşterek çocuğuna kötü davrandığına ilişkin dosyada hiçbir delilin bulunmadığı, çocukla babası arasındaki ilişkinin zayıflaması halinde en büyük zararı dava tarihi itibariyle yaklaşık üç yaşında olan küçüğün göreceği dikkate alınarak davalı ile çocuk arasında kişisel ilişkinin yatılı olarak düzenlenmesine karar verilmiş ise de; dosyanın...
Asıl dava velayetin değiştirilmesi bu talebin reddi halinde baba ile çocuk arasındaki şahsi ilişkinin anne refakati olmadan yatılı olarak yeniden düzenlenmesi, karşı dava, kişisel ilişkinin pedagog eşliğinde ve yatısız olarak düzenlenmesi davasıdır....
Bunun yanında davacının asıl talebi olan velayetin değiştirilmesi talebi yönünden red kararı verilmesi doğru olup kişisel ilişki süresinin yeniden düzenlenmesi talebinin Dairemizce kabul edilmesine karar verilmiş ise de, bu konuda davalının sebebiyet verdiği bir yargılama süreci olmadığı anlaşıldığından asıl davadaki ve istinaf aşamasındaki yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, tüm bu nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK md.323). Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK md.181/1- 2). Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi; çocuk ve velayet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md.9/3). Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....
Aile Mahkemesinin 2017/780 Esas sayılı dosyasında, nihai hükümle çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişkinin tedbiren de dahil olmak üzere değiştirilmesi ve sınırlandırılması istemi ile açılmıştır. Kişisel ilişkinin tedbiren de dahil olmak üzere değiştirilmesi için açılan dava, boşanma davası henüz kesinleşmeden açılmıştır. Davacı eldeki davada, Ankara 11. Aile Mahkemesinin 30/03/2021 tarih ve 2017/780 esas ve 2021/229 karar sayılı dosyasında verilen boşanma kararı ile müşterek çocuğun velayetinin kendisine bırakıldığını ve çocuk ile baba arasında kurulan ilişkinin dava sonuna kadar tedbiren de değiştirilmesini talep ettiğine göre, tedbire ilişkin talep bakımından, boşanma kararındaki kişisel ilişkiye dair düzenleme "derdestliğe" esas alınamaz. Çünkü tedbir, geçici bir hukuki koruma niteliğinde olup, davanın esasıyla ilgili değildir. Bu bakımdan tedbir talebinin derdestlik gerekçe gösterilerek, reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
Evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin kararların taraflar arasında teknik anlamda kesin hüküm oluşturmamasına , değişen şartlara göre istek halinde her zaman yeniden düzenlenmesinin mümkün bulunmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti boşanma kararı ile davalı anneye bırakılan 2005 doğumlu müşterek çocuk .... ile davacı baba arasında boşanma kararı ile düzenlenen kişisel ilişki, davacının talebi üzerine, tarafların ayrı yerlerde yaşamaları da dikkate alınarak yeniden düzenlenmiş ise de tesis edilen kişisel ilişki babalık duygularını tatmine elverişli olmayıp yetersizdir. Davalı ile çocuğun.....davacının ise ....oturdukları da dikkate alınarak, ayda bir kez ve dini bayramlarda da yatılı olacak şekilde kişisel ilişki tesisi çocuğun menfaatine uygun olur....
Bentteki kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası hükmünün 4- a bendi olarak AYNEN MUHAFAZASINA, BUNA GÖRE; - Hüküm fıkrasının 4- b bendi olarak: Boşanma hükmünün kesinleşme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 700,00 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınıp davacı kadına ödenmesine, D-) Velayeti anneye verilen müşterek çocuklarla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin dini bayramlar yönüyle infazı kabil olmadığından, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının kişisel ilişkiye yönelik olan 3. Bendinin KALDIRILARAK, bu bent yerine YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, BUNA GÖRE; -Hüküm fıkrasının 3....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda; davacının davasının kabulü ile baba ile müşterek çocuk arasında düzenlenen şahsi ilişkinin 12/12/2019 tarihinden geçerli olacak şekilde kalıcı olarak değiştirilerek yeniden kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; kişisel ilişkinin genişletilmesi konusunda talepten fazlaya karar verilemeyeceği ve de tesis edilen kişisel ilişkinin çocuğun yararına olmadığını belirterek, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nun 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkindir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır....