Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içeriğine göre; davalı şirket müdürü; davacı ise şirket ortağıdır. Şirket genel müdürü ile şirket ortağı arasındaki ilişki işçi- işveren ilişkisi değildir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda takibe konu bononun davacı ve dava dışı şirket ortağı tarafından şahsen keşide edilmiş olduğu, şirketi borçlandırmaya elverişli olmadığı belirtilmiştir. Taraflar arasında işçi ve işveren ilişkisi değil, şahsi borç ilişkisi bulunduğuna göre genel mahkemelerin görevli olduğu anlaşılmakla mahkemece görev yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın esasına girilerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    nin alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla dava konusu ... plakalı aracı şirket ortağının yakın akrabası diğer davalı ...'e devrettiğini belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı ...Ltd.Şti. vekili, müvekkilinin davacı şirkete borçlu olmadığının tespiti istemi ile menfi tesbit davası açmış,mahkemece davalar arasında irtibat bulunduğundan bahisle birleştirme kararı verilmiştir. Mahkemece, toplanan delile göre davalı ...Ltd.Şti.'nin davacı şirkete 3.551,90 TL borçlu olduğunun tesbiti ile davacının açtığı tasarrufun iptali davasının kabulü ile bu miktar alacak ile sınırlı olarak haciz ve satış isteme yetkisi verilmiş; hüküm, davacı ...Ltd.Şti vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemi ile ayrı bir dava olarak açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi menfi tespit davası ise yazılı yargılama usulüne tabidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine bonolara dayalı takip başlattığını, takibe konu bonolardaki imzaların müvekkili şirket yetkilisi ...’e ait olmadığını, imzaların şirketin diğer ortağı ... tarafından atıldığını belirterek müvekkilinin takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/205 E. sayılı dosyasında açılan davanın kabul edildiğini ve kararın kesinleştiğini, müvekkilinin ortağı olduğu dava dışı şirketteki ortaklıktan ayrılmaya izin ve ortaklık payının ödenmesi istemine ilişkin davanın ise, halen ....... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2013/371 E. sayılı dosyası ile derdest olduğunu, müvekkilinin derdest olan bu davadaki alacağına kavuşmasına engel olmak amacıyla dava dışı şirket müdürü olan A.. B.. ve İ.. M.. tarafından, diğer davalıların şirketten alacaklıymış gibi gösterilerek anılan davalılara- şirketin borçlandırıldığını, yapılan işlemlerin muvazaalı olduğunu, gerçekte müvekkilinin ortak olduğu dava dışı şirketin davalılara herhangi bir borcunun bulunmadığını, davalıların şirkete borç para vermedikleri ve tüm işlemlerin muvazaalı olarak oluşturulduğunu, bu itibarla, davalılar tarafından şirket aleyhine ...... İcra Müdürlüğü'nün 2013/11986 E. ve 5....

          ın ... şirketinin yetkilisi olmasının ve diğer davalı ile aynı adreste faaliyet göstermesinin işbu menfi tespit davasında iyi niyet bağlamında değerlendirilmesi tamamen hukuka aykırı olduğunu, zira bu husus bilirkişi raporunda " ...Elbette ...'ın tek başına taşıma işi ile iştigal etmesi ve şirket ortağı olması iyi niyetli olmadığını gösterecek bir durum olmamakla" şeklinde açıkça ifade edilmiş olmasına rağmen davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkeme gerekçeli kararında "... senet metninde ya da arkasında "teminat senedidir" ibaresinin yer almasının senedi teminat senedi haline getirmeyeceği, teminatın neye ilişkin olduğunun açıkça belirtilmesinin gerektiği anlaşılmıştır....

            Bu durumda, mahkemece, sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, davalı şirketlerce SPK'ya yazılan 09.02.2005 tarih 30 ve 31 sayılı yazılar ekindeki listeler dikkate alınarak tespit edilen alacağın tahsiline dair hüküm kurulması gerekirken, yanlış değerlendirme ile davacının şirket ortağı olduğunun kabulü ile söz konusu listedeki miktarlardan hisse senetlerinin nominal bedeli düşülerek tahsil hükmü kurulması hatalı ise de temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmayıp, açıklanan nedenlerle davalılar ... Holding A.Ş ve ... San. İnşaat. Tic. A.Ş.(birleşerek yeni unvanı ......

              Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda verilen kararın davacı vekili ve davalı ... A.Ş vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından verilen ... A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine yönelik kararın süresi içinde davacı vekili ve davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacı şirket ile davalılardan ... İnş... AŞ ile... İnş ...AŞ arasında adi ortaklık kurulduğunu, ortaklık sözleşmesinde ortaklığı borç altına sokacak işlemler ile ortaklık alacaklarının temlik ve ciro işlemlerinde pilot ve diğer ortakların müştereken yetkili olduklarının açıkça kararlaştırıldığını, dava konusu çekin keşidecisinin adi ortaklığın ortağı ... İnş. A.Ş.'nin grup firması...Ltd....

                - senet verildiğini, ödenmeyen senet icraya konduğunda ise davacı tarafından menfi tespit davası açıldığını, davacı yanın, davalı ----- aleyhine açmış olduğunu menfi tespit davasında, iş bu davadaki iddialarının aksine davalı ---- çalışanları olmadığını, şirket işleri ile ilgilenmediğini iddia ettiğini, davacı tarafından acılan ----- numaralı dosyadaki iddialar ile mevcut dosyadaki iddiaların birbiri ile çeliştiğini ve tutarsızlıklar içerdiğini, davacı şirket; son 2 yıl boyunca davalı ------ çalışanların ücret alacaklarını ödemediğini, davalı yanın ücret alacağının katlanarak büyüdüğünü, davalı yanın ----- şirket hizmetine karşılık kendini biraz da olsa güvende hissetmek için bir --- vadeli senedi aldığını, davalı ----- da yıllık izinlerinden kullanmak isteyip izin formu doldurduğunu ve Şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi ---- imzalattığını, Aynı gün, ---- tarafından, yeni yönetime girmiş olan ---- itibaren 40 gün ücretsiz izin almaya zorlandığını, davalı yanın maaş alacaklarına ilişkin...

                  TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirket aleyhine davalı tarafça iki adet faturaya girişilen icra takibinin kesinleştiğini, davalı şirketin % 95 ortağı olan ... aynı zamanda müvekkili şirketin kurucu ortağı olup, bilahare şirket hissesini önce eşi ... daha sonra da Kayın validesi ... devrettiğini, takibin dayanağı olan iki adet faturanın içeriği "Performans Değerlendirme Temelli Kurumsal Kaynak Planlama Yazılımı " olduğunu, müvekkili şirkete düzenlenen faturaların, şirket ortağı ... tarafından müvekkili şirketin bowling salonlarında kullanılmak üzere gerekli olduğu konusunda müvekkili şirketin diğer ortağı olan ...'...

                    E) Gerekçe: Taraflar arasındaki uyuşmazlık öncelikle hizmet süresinin tespiti noktasında toplanmaktadır. Davalı işveren, davacı işçi ve S.G.K. aleyhine davacının iş akdi ile çalışmadığı yönünde menfi hizmet tespiti davası açmıştır. Öncelikle çözülmesi gereken dava resen araştırma ilkesine tabi kamusal nitelikteki menfi hizmet tespiti davasıdır. İşbu menfi hizmet tespiti davası bu davayı doğrudan etkileyeceğinden öncelikle menfi hizmet tespiti davasının yürütülüp, o dosyanın işçilik alacaklarına yönelik bu davada bekletici mesele yapılması gerekirken mahkemece bu davanın sonuçlanıp kesinleşmesi beklenmeden eldeki davada yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 22/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu