Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/344 esas sayılı dosyasında ödeme nedenine dayalı olarak takibe konu bonolardan dolayı menfi tespit davası açıldığını, yargılamanın devam ettiğini, sözü geçen dava dosyasında davalı yanca mal alışverişine dayalı alacaklı olduğunun savunulduğunu, müvekkili ... hakkında temel ilişki ileri sürülmediğini, dolayısıyla müvekkil hakkındaki takiplerin haksız ve temel ilişki dayanağından yoksun olduğunu, bonoların bedelsiz kaldığını ileri sürerek icra takiplerinden ve takibe konu 4 adet bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve %40 oranında icra inkar tazminatına, icra dosyaları üzerinden ihale ile satışı yapılan müvekkiline ait aracın ve taşınmazın dava tarihi itibari ile rayiç fiyatları üzerinden bedellerinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, mahkemenin 2002/344 esas sayılı dosyanın temyiz aşamasında olduğunu, İcra Mahkemesince dava dışı ... İnş....

    -TL toplam tutarında alacaklı olduğunun görüldüğü, dosya içeriğindeki davalı taraf defterlerinin incelendiği bilirkişi raporunda 2016 sonu itibariyle 60.672,00 TL borç kaldığının tespit edildiğinin görüldüğü, dava dışı şirket ile davalı şirket ticari defter kayıtları arasında; 245.881,84.-TL bakiye farkı olduğunun tespit edildiği, farkın sebebinin davalının, dava dışı şirkete düzenlediği faturalar içeriğinden 249.156,40.-TL toplam tutarlı, 01.12.2016 tarihli 2 adet fatura, dava dışı şirket defterlerinde davalının alacağına kaydedilirken, anılan faturaların davalının kendi defterlerinde dava dışı şirketin hesabına hiç kaydetmediğinden; davalının, dava dışı şirkete düzenlediği faturalar içeriğinden 179.462,52....

      CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; menfi tespit davasında ispat yükünün menfi tespit davası açan tarafta olduğunu, davacının iddialarını yazılı delillerle ispat etmesi gerektiğini, müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğu yazılı deliller ile sabit olduğunu, davacının 2015-2016 yılına ait sipariş belgeleri ve tarafların karşılıklı yazışmaları, vergi dairesi kayıtları, fatura suretleri, davacı şirkete gönderilen malzemelerin irsaliyeleri, nakliye faturaları ve tarafların karşılıklı ticari defter ve kayıtları ile tüm yasal deliller incelendiğinde müvekkilinin davacı şirketten alacaklı olduğunun ortaya çıkacağını, davacı şirket açısından açılan menfi tespit davasının esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince davacının davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/919 Esas KARAR NO: 2022/15 DAVA: Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) DAVA TARİHİ: 30/12/2021 KARAR TARİHİ: 10/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili-----adlı şirketi kurduklarını,---- ilan edildiğini ------- kazandığını,---------ile tescilli ---- aynı şirketin diğer iki ortakları------- bir ortaklığı kalmadığı gibi, ilgili şirket ile her hangi bir alacağı ve borcu kalmadığını, şirketi devir ettikten ---- yıl sonraki döneme ilişkin ödenmeyen ------ nedeni ile davalı şirket tarafından ---- dosyası ile müvekkili ------ ve devir ettiği şirket ile şirketin asıl sahipleri hakkında yapılan ilamsız icra takibinin müvekkilinin bilgisi dışında kesinleştiğini, ödenmeyen gecikmiş enerji bedeli adı altında usul ve yasaya aykırı olarak yapılan takipte müvekilinin borçlu olmadığı gibi bu takipte ve borcun ödenmemesinde müvekkilinin...

          A.G'nin sessiz ortağı bulunduğu, anılan şirketle davalı şirketin yetkilisinin diğer davalı bulunduğu, MASAK raporu ve ceza dosyası kapsamından bu şirketler arasında organik bağın varlığının saptandığı, ayrıca davalı şirket ile davacının sessiz ortağı bulunduğu şirket arasında hisse alış verişinin belirlendiği, davacının ortağı bulunduğu şirketin topladığı paraları davalı şirkete, bunun da davalı gerçek kişinin kişisel hesaplarıyla başka şirketlerinin hesaplarına intikalinin sağlandığı ve kullanıldığı, davalıların, davacı zararından sorumlu bulundukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 6.500.00 TL'nin davalılardan tahsiline, diğer istemlerin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir....

            Mahkemece işin esası ile ilgili bu talep hakkında bir inceleme ve değerlendirme yapılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile menfi tespit olarak ileride kesin hüküm oluşturacak şekilde davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              -TL. müspet zararın davalılardan tazmini, davalıların haksız fiil niteliğindeki işlem ve eylemlerinin tespiti, haksız fiillere bağlı yapılan tüm işlemlerin yok hükmünde olduğunun tespiti, nihayetinde kanuna aykırı işlemler ve haksız fiiller nedeniyle uğranılan menfi ve müspet zararın tespitini talep ve dava ettiklerini, Talep Miktarlarının; müvekkillerden ... A.Ş. için fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, davalılar ..., ..., ... ve... Gayrimenkul San. ve Tic. A.Ş.nin her birinden ayrı ayrı 62.5-TL. olmak üzere toplam 250.-TL. Menfi tespit zararının tazminini talep etmekte, ayrıca, yine fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, davalılar ..., ..., ... ve ...Tic. A.Ş.nin her birinden ayrı ayrı 62.5-TL. olmak üzere toplam 250.-TL. müspet zararının tazminini talep etmekte olduklarını, müvekkillerden ...için ise, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, davalılar ..., ..., ... ve ... Tic. A.Ş.nin her birinden ayrı ayrı 62.5-TL. olmak üzere toplam 250....

                Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalıların her istendiği an geri ödeneceği ve yatırılan paralar karşılığı yüksek faiz verileceği garantisiyle binlerce kişiden para topladıklarını, bu kapsamda müvekkilinden de hisse senedi devir ve kabul sözleşmesi başlıklı belge karşılığında para alındığını, ancak müvekkilince istenmesine rağmen alınan paranın geri ödenmediğini, davalıların eylemlerinin hukuki dayanağının bulunmadığını, TTK, Bankalar Kanunu ve SPK hükümlerinin ihlal edildiğini, anılan kanunlar uyarınca müvekkilinin şirket ortağı yapılmadığını, şirket yönetim kurulu üyelerinin yürütülen bu faaliyetler nedeniyle defalarca yargılandıklarını ve mahkum edildiklerini, yapılan bu yargılamalar neticesinde şirket defterlerinde bulunan kayıtların gerçeği yansıtmadığının tespit edildiğini, TTK'nın 336. maddesi...

                  Elekt.San.ve Tic.Ltd.Şti.vek.Av.... aralarındaki menfi tespit davası hakkında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 22.05.2007 gün ve 43-269 sayılı hükmün davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Davacılar vekili, davalı şirketle ticari ilişkiye girmeleri sonucu, teminat için icra dosyasında borçlandıklarını ve malları üzerine hacizler geldiğini, ilerleyen süreçte müvekkilinin ticari kayıtlarına göre alacaklı konuma geçtiğini, davalıların bu durumu 22.06.2004 tarihli protokol ile teyit ettiklerini, davalıların bu protokol gereğini yerine getirmedikleri gibi, baskı sonucu müvekkili ... ... adına kayıtlı işyeri kooperatifindeki 103 ve 105 numaralı dükkanların bedelsiz olarak davalı şirket ortağı ve yetkilisi ...’e devretmek zorunda kalındığını, müvekkilinin mağdur sıfatıyla ... 11....

                    Dava, davacının davalı şirkete ortak olduğunun ve ortaklık payının tespiti, davalı şirket yöneticilerinin eylemleri dolayısıyla şirketin zarar etmesi nedeniyle uğranılan zararın ve şirket hisselerinin nominal bedelinin üzerinde alınan bedelin tahsili istemlerine ilişkin olup yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere mahkemece davalıların eylemi nitelikli dolandırıcılık olarak değerlendirilmek suretiyle ve taraflar arasında ortaklık ilişkisinin kurulmadığı kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, mahkemece yapılan değerlendirme dosya kapsamı ile uyumlu bulunmamaktadır. Zira, davacı taraf davalı şirkete ortak olduğunu ileri sürerek ortaklığının ve ortaklık payının tespitini istemiş, davalı taraf da davacının davalı şirketin ortağı olduğunu kabul etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu