Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne var ki İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesinde borçlu tarafından açılan menfi tespit davasında davanın borçlu lehine neticelenmesi halinde takibin haksız 2014/36613-34386 ve kötü niyetli olması koşulu ile borçlu lehine kötüniyet tazminatına hükmedileceği düzenlenmiş olup istirdat davasını düzenleyen 72. maddenin devamı fıkralarında kötü niyet tazminatına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. O halde davacı tarafından açılan istirdat davasında davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1.bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının reddine,2....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit (istirdat) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı şirket davalı şirketin tutmuş olduğu kaçak tespit tutanağı sonucu düzenlenmiş olan 171.323,00 TL tutarlı ek tahakkuk nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemiyle bu davayı açmıştır. Davalı vekili, yürürlükteki Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve Perakende Satış Sözleşmesinin hükümlerine uygun olarak kaçak tespit tutanağının anılan miktarlı kaçak ve ek tahakkuk faturasının düzenlendiğini ileri sürmüş, açılan davanın reddini talep etmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK'nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Dava, kredi kartından kaynaklanan alacağa ilişkin başlatılan icra takibine karşı açılan menfi tespit ve istirdat davasıdır. İlk derece mahkemesince; Davacıların menfi tespit davasının kabulüne; Antalya 10. İcra Dairesi’nin, 2019/10642 Esas sayılı dosyasında davacıların borçlu olmadıklarının tespitine, davacıların kötüniyet tazminatı taleplerinin, yasal şartları bulunmadığından reddine, istirdat talebinin kabulüyle davalıya ödenen 750,00 TL'nin, davalıdan alınarak davacı T2 ödenmesine karar verilmiş, karar süresi içerisinde taraf vekilleri tarafından istinaf edilmiştir....

      Mahkemece toplanan delillere göre; davaya konu olayın bir tüketici işlemi olduğu, davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili ... Tüketici Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı banka tarafından başlatılan icra takibine konu kredi sözleşmesine kefil olduğunu kabul etmekle birlikte, çek yaprakları sorumluluk bedelinden dolayı bir sorumluluğu olmadığını belirterek, menfi tespit ve istirdat isteminde bulunmuştur. Davalı bankanın icra takibinde dayandığı sözleşme genel kredi ve teminat sözleşmesi olup ticari nitelikte bir sözleşmedir. TTK'nın 4.maddesi uyarınca bu davaya bakmakla görevli mahkeme ticaret mahkemesidir. Mahkemece bu husus gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/416 Esas KARAR NO : 2021/456 DAVA : Menfi Tespit ve İstirdat (Abone Sözleşmesi) DAVA TARİHİ : 12/06/2021 KARAR TARİHİ : 24/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit ve İstirdat (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili adına düzenlenmiş enerji ve dağıtım bedeli adı altında 12.03.2021 tarihli ve 201.692,14 TL bedelli fatura müvekkiline gönderildiğini, kaçak elektrik kullanımından bahisle fatura düzenlendiğini, davalının bu fatura tutarının ödenmemesi durumunda enerjinin kesileceğini belirterek müvekkili ödemeye zorladığını, bunun üzerine müvekkilinin faturanın 40.000 TL lik kısmını ödediğini, 12.03.2021 tarihli ve 201.692,14 TL ve 12/03/2021 tarihli 15.042,95 TL bedelli faturalar nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ve bu faturaya bağlı olarak 17.03.2021 Tarihinde ödemek zorunda kalınan 40.000 TL bedelin istirdatına karar verilmesini...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki davada... 5. Tüketici ve ... 7. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan ve cebri icra baskısı altında haksız yere ödenen bedelin tahsili (istirdat) istemine ilişkindir. ... 5. Tüketici Mahkemesince, açılan dava her ne kadar istirdat davası ise de davanın dayanağının ......

            Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....

            nun 72. maddesinde; menfi tespit ve istirdat davaları; başlığı altında borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. "İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir, hükmü gereğince; davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin; İİK.'...

              Menfi tespit davasının yargılaması devam ederken ihtiyati tedbir kararının (İİK m.72/2- 3)verilmemiş olması sebebiyle takibe devam edilmiş ve takip konusu borç alacaklıya ödenmişse ,menfi tespit davasına artık istirdat davası olarak devam edilir.(İİK m 76/2)Yani mevcut menfi tespit davası sonuçlanmadan önce borcun alacaklıya ödenmesiyle menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşür.Menfi tespit davası borcun ödenmesiyle kanuni düzenlenmeden dolayı kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceğinden bu hususta davacının(borçlunun)talepte bulunması şart değildir.Borcun ödenmesiyle menfi tespit davasına bakan mahkeme ,kendiliğinden menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder.İİK m.72/6'daki düzenleme gereği ,menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüştüğünden,davacının neticeyi talebini değiştirmesi için ıslah yoluna başvurmasına ya da karşı tarafın(alacaklının)mvafakatine gerek yoktur....

              Bu durumda mevcut dava İİK'nın 72/6. maddesi gereğince kendiliğinden istirdat davasına dönüşmüş olduğu halde, mahkemece istirdat yönünden bir hüküm kurulmamıştır. Davacı, daha sonra işbu istirdat davasını açmıştır. Açılan bu dava daha önce sonuçlanmış olan ve İİK'nın 72/6. maddesine göre kendiliğinden (kanundan ötürü) istirdat davasına dönüşmüş bulunan menfi tespit (daha doğrusu istirdat) davasının devamı niteliğindedir (Prof. Dr. Baki Kuru, Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, sh. 191 vd.). Bu itibarla, İİK'nın 72/7. maddesindeki hak düşürücü bir yıllık süre somut olayda uygulanamaz. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 15.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu