"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit , sözleşmenin feshi, hakem heyeti kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR 1-Davacı, birleşen ... 7. Tüketici Mahkemesinin 2005/2318 Esas sayılı menfi tesbit ve istirdat davasında; 973,00 YTL için menfi tespit ve istirdat isteminde bulunmuş, mahkemece 05.04.2007 gününde 602,70 YTL için kabul kararı verilmiştir. 14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK nun 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 1.1.2007 tarihinden itibaren 1.170.000.000 TL.ye çıkarılmıştır....
Dolayısıyla davacı eldeki davayı Kayseri 1.Tüketici Mahkemesi nezdinde açmış olmakla seçimlik hakkını kendi ikametgahı olan Kayseri ilinden yana kullanmıştır. Bu haliyle davada, Kayseri 1. Tüketici Mahkemesi yetkili iken usule aykırı olarak yetkisizlik kararı vermiştir. Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 2021/5502 Esas 2021/10815 Karar sayılı ilamında da; "Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir....
Menfi tespit davasında öncelikli olarak bir alacağın varlığının tartışıldığı ve davanın devamı sırasında cebri icra tehdidi altında ödeme yapılması durumunda menfi tespite ilişkin talebin istirdat talebine dönüşmesi kuvvetle muhtemel olduğu , alacak ve tazminat ilişkin istirdat taleplerinin arabuluculuk dava şartına tabi olduğu tartışmadan varestedir....
Ek raporda özetle; Asıl dava yönünden; davacının dava dışı tedarikçi ----- ----öncesinde ----- pasif duruma gelmiş olduğundan tedarik ilişkisinin başlamadığı, mevzuata göre tedarikçi değişikliği için davacının önceki tedarikçi ve---- getirmesi gerektiği, kaçak elektrik tüketiminin dosya kapsamında mevzuata göre somut olduğu, davalı tarafından yapılan kaçak elektrik tüketim tespitlerinin yerinde olduğu, kaçak elektrik tüketim tespiti ve işlemlere göre,------ kesildiği somut olmadığından mükerrer kaçak elektrik tüketim tespiti ve buna göre belirlenen tahakkukun uygun olmadığı, davacı tarafından istirdat edilebilecek tutarın 4.326,34 TL olduğu, bileşen dava yönünde kaçak elektrik tüketimi tespiti ve buna göre belirlenen tahakkukun uygun olduğu, istirdat veya menfi tespit talebi yönünden davacının herhangi bir bedel talep edemeyeceği yönünde rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür. Bilirkişi tarafından düzenlenen 2....
Farklı bölge adliye mahkemelerinin yargı çevresinde kalan ilk derece mahkemeleri ile bölge adliye mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarının giderilmesi isteminin hukuki dayanağı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 21 ve 22 nci maddeleri ile 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun’un (5235 sayılı Kanun) 36 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan düzenlemelerdir. 2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) “Menfi tesbit ve istirdat davaları” başlıklı 72 nci maddesinin sekizinci fıkrası şöyledir: “Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.” 2. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (6502 sayılı Kanun) 73 üncü maddesinin beşinci fıkrası şöyledir: “Tüketici davaları, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici...
Bu durum ödeme kayıtları ve bilirkişi raporuyla ispatlanmışken, açık icra takibine karşı dava reddedilmiştir. Davacı söz konusu kredi borçlarını küsuratıyla kapattığı ve bu konudaki haksız icra dosyası devam ettirildiği için Menfi Tespit davası açmakta açıkça hukuki menfaatinin bulunmasına rağmen Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından, açılması gereken davanın İstirdat davası olduğu şeklinde yorum yapılarak davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya ayrıca aykırı olmuştur.'' şeklindeki beyanlarıyla usul ve yasaya aykırı karar nedeni ile istinaf taleplerinin kabulü ile kararın ortadan kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, İİK 72.maddesi gereğince açılan menfi tespit davasıdır. Mahkemece davacının ödemelerinin takip tarihinden sonra olması nedeniyle davanın istirdat davasına dönüştüğü kanaatiyle hak düşürücü süre geçtiği gerekçesiyle karar verilmiştir....
bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2020 NUMARASI : 2020/151 ESAS, 2020/137 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalı taraf ile müvekkili kurum aleyhine borçlu olmadığının tespiti bakımından İzmir 6. Tüketici Mahkemesi'nin 2017/179 Esas sayılı dosyasından menfi tespit davası açıldığını ve yargılama aşamasında davanın istirdata dönüştüğünü, anılan hükmün taraflarına 02/03/2020 tarihinde tebliğ edildiğini ve istinaf kanun yoluna başvuru süresinin devam ettiğini, menfi tespit konulu ilamın kesinleşmeden takibe konu edilmesinin olanaklı olmadığını, menfi tespit istemi yargılama aşamasında istirdata dönüşse bile yasa gereği bu tür ilamların icrası için kesinleşme arandığını belirterek davanın kabulü ile İzmir 5....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın ticari kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, bu nedenle tüketici mahkemesi sıfatıyla davaya bakılamayacağını, İİK'nun 72. maddesi uyarınca açılacak istirdat davasının 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddinin gerektiğini, öte yandan alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia savunma ve dosya kapsamına göre; "Dava dilekçesi, müzekkere cevapları, İcra Müdürlüğünün 2015/850 Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava ticari menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. İİK md. 72'de menfi tespit ve istirdat davaları düzenlenmiştir....
Davacı tarafça her ne kadar menfi tespit talepli dava açılmış ise de, Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararında da belirtildiği üzere, kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabilir. Ancak borçlu böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir. Somut olayımızda davacı tarafça davaya konu Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2020/31355 Esas sayılı takip dosyası borcunu ödemiştir....