Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin davada Ankara ... ve Ankara ... Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, hisseli gayrimenkul (devre mülk) satış sözleşmesinin tek taraflı feshi üzerine ödenen bedelin iadesi amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Ankara ..Tüketici Mahkemesince, davacı tarafından, kişisel kullanımı aşacak şekilde dokuz adet devremülk satın alındığı, alacağın ticari niteliğine göre tüketici mahkemesi görevli olmayıp, genel hükümlere göre asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara ... Asliye .....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Tesisin tamamlandığını ve faaliyete devam ettiğini, davacı tarafından 24.880 TL ödeme yapıldığını, fesih gerekçelerinin gerçeğe aykırı olduğunu, bu nedele davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir. İstanbul Anadolu 5. Tüketici Mahkemesi Mahkemesinin 15/11/2018 tarih, 2018/544 Esas, 2018/849 Karar sayılı ''Davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi ile taraflar arasında imzalanan TM01- 0576 ve TM01- 0576A numaralı yalova Thermal Palace hisseli gayrimenkul satış sözleşmelerinin iptali ile davacı tarafından davalıya ödenen 24.780 TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine'' ilişkin kararı davalı tarafından istinaf edilmiştir....

    Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun tüketici mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Somut olayda, dava, devremülk sözleşmesinden cayma hakkı kullanıldığından bahisle ödenen bedelin iadesi için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin feshi ve verilenlerin iadesi istemine ilişkin davalarda yetki konusunda özel bir düzenleme bulunmadığına göre, yetkili mahkeme genel yetki kuralı gereği davalının yerleşim yeri mahkemesidir. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir."...

      İcra Müdürlüğü'nün 2017/4262 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığı göz önüne alındığında, davanın davacı tarafından hak düşürücü süre içinde açıldığı, bağlı kredilerde konut finansman kuruluşunun sorumluluğunun kullanılan kredi miktarı ile sınırlandırıldığı, davacının dava konusu konutu davalı şirket ile aralarında yaptıkları satış sözleşmesine göre 290.000 TL'ye satın aldığı ve davalı bankadan 217.500 TL konut kredisi kullandığı gözetildiğinde, davalı bankanın kullanılan kredi miktarı ve 6502 sayılı Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen seçimlik haklar ile sınırlı olmak üzere, davacı tarafından, diğer davalı satıcı şirkete ödenen 72.500 TL, 2.900 TL KDV ve ödenen kredi taksitlerinden (72.416 TL) müteselsilen sorumlu olduğu, Mahkemece verilen kararda isabet görülmediği, davalı ONS şirketi tarafından karar istinaf edilmediğinden bu davalı yönünden kararın kesinleşmiş olduğu gözetilerek, davacının istinaf başvurusunun kabulüne, davalı Albaraka istinaf başvurusunun reddine, Ankara...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 3. Tüketici Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, resmi şekilde düzenlenmeyen konut satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Davacı, taraflar arasında yapılmış olan konut satış sözleşmesi uyarınca bedelin bir kısmının kendisi tarafından ödenmiş olmasına rağmen dairenin inşaatının bitirilmediği ve tapu kaydının davacıya verilmediği iddiasıyla dava konusu konutun tapu kaydının iptalini ve adına tapuya tescilini talep etmiştir. Büyükçekmece 2....

          Mahkemece, Davanın KABÜLÜ ile, Taraflar arasında aktedilen 26/10/2014 tarih, GEZ 1501 nolu hisseli gayri menkul sözleşmesinin İPTALİNE, Davacı tarafından davalıya ödenen 12.000,00 TL'nin dava tarihi olan 18/11/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 26.10.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....

            TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 15/09/2020 NUMARASI : 2020/571 ESAS DAVA KONUSU : Sözleşmenin Feshi ve Ödenen Bedelin İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davada, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin verilen ara karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Bahar Küçükali tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin T5 İle imzaladığı Kartal 9....

            Somut olayda, dava taraflar arasındaki gayrimenkül satış vaadi sözleşmesinin feshi ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olduğu, tapu iptal ve tescil talebinin bulunmadığı, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca "(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir." Bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK'nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. Bu durumda uyuşmazlığın, ... 7. Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince ... 7. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Alacak istemine ilişkin davada Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iptali ve ödenen bedeli iadesi istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, davalı şirket hakkında iflas kararı verilerek ikinci alacaklılar toplantısının yapıldığı, davanın kayıt kabul davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davanın kayıt kabul ve iflas davası niteliğinde olmadığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İİK.’nun 194. maddesinde, iflas açılması ile kural olarak müflisin taraf olduğu hukuk davalarının duracağı ve ancak ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonra devam olunabileceği hususu düzenlenmiştir....

                Sözleşmenin feshi ile tarafların birbirlerinden aldıklarını geri vermelerinin asıl olduğu sabit olmakla davacı adına olan davaya konu tapu hissesinin iptali ile davalı adına tesciline karar verilerek (...)" gerekçeleri ile davanın kabulüne karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEBİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faize karar verilmesinin doğru olmadığını beyanla istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın ve verilen senetlerin iadesi talebine ilişkindir....

                UYAP Entegrasyonu