"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilleri aleyhine davalı banka tarafından genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacakların tahsili için icra takiplerine girişildiğini, davalı bankadan 16.04.2010 tarihinde kredi kullanıldığını ve düzenli olarak ödemelerin yapıldığını, kredi taksitinin sonuncusunun da 16.04.2011 tarihinde ödendiğini, müvekkillerinin davalı bankaya borcunun bulunmadığını ileri sürerek müvekkillerinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece toplanan delillere göre; davaya konu olayın bir tüketici işlemi olduğu, davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili ... Tüketici Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı banka tarafından başlatılan icra takibine konu kredi sözleşmesine kefil olduğunu kabul etmekle birlikte, çek yaprakları sorumluluk bedelinden dolayı bir sorumluluğu olmadığını belirterek, menfi tespit ve istirdat isteminde bulunmuştur. Davalı bankanın icra takibinde dayandığı sözleşme genel kredi ve teminat sözleşmesi olup ticari nitelikte bir sözleşmedir. TTK'nın 4.maddesi uyarınca bu davaya bakmakla görevli mahkeme ticaret mahkemesidir. Mahkemece bu husus gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir....
ve Akbank AŞ., ipotek borçlusunun ise davalı Garanti Koza İnşaat AŞ. olduğu, ipoteğin ticari kredinin teminatını teşkil ettiği, davalılar arasındaki uyuşmazlığın çözümünün 6102 sayılı yasanın 4.bölümü 4.maddesinin f bendinde sayılan ticari davalardan olduğu ve ihtilafın Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yönündeki İDM değerlendirmesi, kabulü ve gerekçesi doğru görülmemiştir. Taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğindeki ipoteklerin kaldırılmasına yönelik açılan davada taşınmazın davacı adına tapuda tescil edilmiş olması davacının tüketici sıfatını kaldırmayacağı gibi yükleniciye karşı davanın yöneltilmiş olması nedeni ile tüketici işleminin sona erdiği sonucuna varılamaz. Davacı tüketici olup davalı yüklenici ile arasındaki ilişki tüketici işlemi olmakla davaya tüketici mahkemesinde bakılması gerekir....
Bu durumda davalı yüklenici ayıpsız bağımsız bölüm devri yükümlülüğünü yerine getirdiğinden bahsedilemeyeceğinden davacı ile davalı yüklenici arasında tüketici işlemi kalmadığı ve davalılar arasında kredi sözleşmesi gereğince davalıların davacıya karşı ipoteğin kaldırılmasına yönelik açık taahhütlerinin bulunmadığı ve davaya ticaret mahkemesinde bakılması gerektiği yönündeki İDM değerlendirmesi doğru görülmemiştir. Taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğindeki ipoteklerin kaldırılmasına yönelik açılan davada taşınmazın davacı adına tapuda tescil edilmiş olması davacının tüketici sıfatını kaldırmayacağı gibi yükleniciye karşı davanın yöneltilmiş olması nedeni ile tüketici işleminin sona erdiği sonucuna varılamaz. Davacı tüketici olup davalı yüklenici ile arasındaki ilişki tüketici işlemi olmakla davaya tüketici mahkemesinde bakılması gerekir....
'in 11/05/2012 tarihinde davalı bankadan 36 ay vadeli tüketici kredisi kullandığı, banka yetkilileri tarafından kredi süresince hayat sigortasının yıllık yenilemeli olarak yapılması için mütevefadan imzalı dilekçe alınmasına rağmen davalı bankanın kredinin ikinci yılı için sigorta poliçesinin yenilenmediğini, mütevefanın 16/03/2014 tarihinde vefat etmesi üzerine davalı banka yetkililerinin mirasçısı olan müvekkilerinden kalan borç taksitlerinin ödenmesini talep ettiklerini, müvekkilleri tarafından ödemelere devam edildiğini, ödenen miktarın dava tarihi itibariyle 8.298.TL olduğunu ileri sürerek, 8.298.TL nin ticari faizi ile birlikte istirdatına ve kalan 12 taksit bedeli ile ilgili olarak borçlu bulunmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir Davalı, müteveffanın bir yıllık hayat sigortası yapılmasını istediğini ve devam eden yıllar için poliçenin yenilenmesinin istenmediğini, prim bedeli kredi müşterisince ödenmediğini, müvekkili bankanın sigorta yaptırması yükümlülüğü olmadığını...
Uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut olayımıza gelince; dava 4593652 Poliçe numaralı hayat sigorta poliçesi gereğince sigorta şirketi ve banka aleyhine açılan borçlu olmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkin olup davaya dayanak oluşturan sigorta poliçesine göre sigortalının bankaya olan tüm borçlarının sigorta şirketi tarafından kapatılacağı, kalan sigorta bedelinin hak sahiplerine ödeneceği kararlaştırılmıştır. Bu durumda taraflar arasındaki uyuşmazlık hayat sigorta sözleşmesinden kaynaklandığından sigortalı müteveffanın esnaf veya tacir olmasının somut uyuşmazlık bakımından bir önemi bulunmamaktadır. sigortalı ile davalı sigorta şirketi ile aralarında akdedilen sigorta sözleşmesi de bir tüketici işlemi olduğundan 6502 Sayılı Kanun'un 73. maddesi gereğince görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. (Yargıtay 17....
Dava, taraflar arasında akdedilen kredi kartı üyelik ve kredi sözleşmesinden kaynaklanan banka alacağı sebebiyle emekli maaşı üzerine konulan blokenin kaldırılması ve hesapta biriken paranın iadesi istemine ilişkindir. Alacağın dayanağını teşkil eden sözleşmenin 22.maddesinde bankanın rehin,hapis,takas ve mahsup hakkı hüküm altına alındığı, bankaya hesap ve alacaklar üzerinde rehin, hapis, takas ve mahsup hakkı tanındığı görülmektedir. Ayrıca ve özellikle taraflar arasındaki sözleşmenin 22. maddesinde davacı davalı bankaya kredi kartının hesabından tahisili için virman talimatı vermiş olmasına göre bankanın yaptığı işlemin 5510 sayılı yasanın 93/1 maddesine aykırı olmayacağı da açıktır. Bu durumda davacının kredi kartı üyelik ve kredi sözleşmesindeki taahhütü kapsamında davalı banka nezdindeki maaş hesabına bloke konularak kesinti yapılması haksız şart niteliğinde değildir.Taraflar arasındaki sözleşme ile bu husus taahhüt edilmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 06/03/2020 NUMARASI : 2019/850 ESAS 2020/155 KARAR DAVA KONUSU : MENFİ TESPİT KARAR : Adana 4. Tüketici Mahkemesi'nin 06/03/2020 tarih ve 2019/850 Esas 2020/155 Karar sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Müvekkilinin dava dışı Ali Delikanlı'nın davalı bankadan kullandığı tüketici kredisine kefil olduğunu, kredi taksitlerinin vadesinde ödenmemesi üzerine davalı banka tarafından dava dışı şahıs ile davacı aleyhine Adana 2....
Mahkemece, "... dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgeler incelendiğinde; davalı banka tarafından davacıya ... numaralı kredi kartının tanımlandığı, ilgili kartın tüketici kredi sözleşmesinden kaynaklı ödeme planına bağlandığının Antalya Tüketici Hakem Heyeti'nin 15/02/2019 tarihli kararı ile kabul edildiği, hakem heyeti kararının davalı banka tarafından Antalya 10 İcra Dairesi'nin ... esas sayılı dosyasından takibe konulduğu anlaşılmakla davacının, kullandırılan tüketici kredisi nedeniyle kredi kartı aldığı, kart limitinin 1.800,00-TL olduğu, dava konusu talebin de bu kredi kartı nedeniyle yapılan işlemlerden kaynaklı olduğu anlaşılmakla, davacının tüketici ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın da tüketici işlemi olduğu görülmekle görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi'dir. 6100 sayılı HMK'nın dava 114/1 maddesi uyarınca mahkemelerin görev hususu dava şartlarından olması, mahkemece yargılamanın her aşamasında gözetilmesi ve dava konusu uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanunun 73/1 ve 83/2....
Mahkemece taraflar arasındaki sigorta sözleşmesi ilişkisinin Ticaret Kanununda düzenlenmiş olup mutlak ticari dava olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine,karar kesinleştiğinde 2 haftalık süre içerisinde müracaat halinde dosyanın görevli ... Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş;hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, davacının müteveffa eşi Atila Özdemir ile davalı banka arasında düzenlenen tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi,bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde 2013/5389-11002 bakılacağını öngörmüştür....