KARAR Davacı banka; davalı ile iki konut kredi sözleşmesi, bir tüketici kredi sözleşmesi ve bir taşıt kredi sözleşmesi imzalandığını, kullanılan krediler için davacıya ait taşınmaz üzerinde kendileri lehine ipotek tesis edildiğini, davacının anılan kredi sözleşmeleri ile kullandığı iki kredi kartı ve bir mevduat hesabından kaynaklı borçlarını ödemediğini, bunun üzerine hesap kat edilerek davalıya ihtarnameler gönderildiğini, ancak davalının herhangi bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine davalı aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının itirazının haksız olduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine alacağın %20’si oranında inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı; davaya cevap vermemiştir....
Taraflar arasında 30.11.2005 tarihinde imzalanan kredi kartı üyelik ve kredi sözleşmesinin 24. maddesinde bankanın rehin, hapis ve takas hakkı düzenlendiği, 30.11.2005 tarihli virman talimatı ile davacının kredi kartı borcuna ilişkin maaş hesabından tahsilat yapılmasını kabul ettiği, yine davalı tarafın 2010 tarihli bireysel kredi sözleşmesine ek rehin sözleşmesi ve taahhütname ile bireysel kredi sözleşmesine istinaden davalı bankadan kullanılan kredilere ilişkin mevduat hesabından tahsilat yapılmasına muvafakatı içeren virman, takas, mahsup talimatı verildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Banka alacağına mahsuben Nisan, Mayıs ve Haziran 2014 aylarında davacının bankada bulunan maaş hesabından kesinti yapılmıştır. Sözleşmenin açıklanan maddesi ile bankaya bu hak tanındığı gibi ayrıca davacı tarafından gerek kredi kartı gerekse de tüketici kredisinden kaynaklı borçlar sebebiyle maaş hesabından kesinti yapılması hususunda bankaya talimat verilmiştir....
Taraflar arasındaki alacak devre mülk sözleşmesinden kaynaklı olup, davalı tacir veya bir meslek amacı olmayan bir yapı olup tüketici olarak kabul edilmelidir. Davalı 6502 sayılı yasada belirtilen tüketici tanımına girdiğinden ve dolayısıyla taraflar arasındaki ilişki de tüketici işlemi olduğundan davaya Tüketici Mahkemeleri tarafından bakılmalıdır. Bu nedenle, mahkememizin görevsizliği ile davanın usulden reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı bankanın, 2011 yılında kullanılan 2 ayrı tüketici kredisinden ve 2013 yılında açılan kredi kartı hesabının kullanımından kaynaklı ödenmeyen kredi borcu nedeniyle, davalı bankadaki maaş hesabının bloke edildiğini, işlemin haksız olup 4077 sayılı Kanun'un 6. maddesi ile İcra İflas Kanunu 84. maddesine aykırılık taşıdığını ileri sürerek, bloke işleminin kaldırılması ve haksız kesintilerin iadesine karar verilmesini istemiştir....
Davacı vekili, yerel mahkemenin kurmuş olduğu hükmün hatalı tespitler içerdiğini, ihbarnamede 30 günlük sürenin verilmediğinden bahisle arasındaki bankacılık hizmet sözleşmesinde böyle bir süre öngörülmediğini, uyuşmazlığın kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklandığını, yapılandırmanın borçluya tanınan bir ödeme kolaylığı olduğunu, 6502 sayılı kanunun 28.maddesinin taraflar arasındaki uyuşmazlıkta uygulama yerinin bulunmadığını, uyuşmazlığın tüketici kredisine dönüşmediğini beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE :Taraflar arasında kredi kartı üyelik sözleşmesinin bulunduğu, davacının kredi kartı üyelik sözleşmesinden doğan alacağını tahsil etmek amacıyla icra takibi yaptığı hususunda uyuşmazlık yoktur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit -istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı banka ile dava dışı ... arasında imzalanan Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesini davacı ... müteselsil kefil olarak imzalamıştır Davacı banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için borçlu ve kefil hakkında icra takibi yapmıştır. Dava, kredi borcunun kredi borçlusu tarafından ödendiği kredi borçlusunun aracındaki rehnin kaldırıldığı dolayısı ile davalı bankaya borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Davacı takipten ve davadan sonra ödemeleri yapmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2017/2471 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının Garanti Bankası A.Ş, borçlusunun T1, 751- 7830640 sayılı kredi sözleşmesinden kaynaklı 19.536,22 TL asıl alacak, ferileri ile birlikte toplam 20.694,72 TL; 751- 7835773 nolu kredi sözleşmesinden kaynaklı 15.095,23 TL asıl alacak, ferileri ile toplam 16.005,03 TL; 5549********9035 nolu kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan 6.546,36 TL asıl alacak, ferileri ile toplam 7.133,12 TL, 340- 6635705 nolu hesaptan kaynaklı 301,96 TL asıl alacak ferileri ile toplam 323,29 TL olmak üzere toplam 44.156,15 TL üzerinden ödeme emri gönderildiği, borca, yetkiye ve faize itiraz edildiği, takibin durduğu görülmüştür. Dava konusu uyuşmazlık 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'na istinaden davacıya verilen kredi kartından kaynaklanmakta olup uygulanacak yasa Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'dur....
Yine anılan yasanın 73/1 maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2 maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hükme bağlanmıştır. Yukarıdaki açıklamalardan sonra somut olaya dönersek; ihtiyati haciz istemi, 24.07.2014 tarihinde yapılmıştır. İhtiyati haciz istemi, kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda mahkemece, tüketici işlemi niteliğindeki kredi kartı üyelik sözleşmesinden kaynaklanan ihtiyati haciz istemiyle ilgili olarak talep tarihi itibariyle..Mahkemesi'nin görevli olduğu gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, kredi kartından kaynaklı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan genel tarımsal kredi sözleşmesi uyarınca kredi kullandığını, bankanın müvekkiline herhangi bir hayat sigortası poliçesi imzalatmamış bulunmasına rağmen 2 yıllık hayat sigortası primi olarak 4.900,00 TL bedel talep ettiğini, talep edilen bedelin fahiş olduğunu, müvekkilinin bu miktarda davalıya borçlu olmadığının tespit edilerek, tüm kredi borcunun muaccel olmaması bakımından bankaya ödenen 4.900,00 TL'nin istirdatına, alınacak bilirkişi raporunda tespit edilecek hayat sigortası priminin davalıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, bankanın kredi risklerini belirli koşullarda bertaraf etmek adına davacı A.. Ş..'...