Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bankası banka hesabı üzerindeki blokenin haksız ve hukuka aykırı olarak kaldırılmadığını, davalı...banka tarafından tesis edilen bu bloke işleminin hiçbir yasal dayanağı bulunmadığını, davacının muaccel olmuş herhangi bir borcu bulunmadığı için de açıkça haksız ve hukuka aykırı olduğunu, söz konusu haksız bloke işlemi nedeni ile davacının kredi notunu olumsuz yönde etkilediğini, aynı zamanda davacının kredi kullanımına engel teşkil ettiği hususlarına yer verildiğini, haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkilinin ... Bankası Ümitköy Şubesindeki banka hesabı üzerine konulan bloke ve sair kayıtların kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı...vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı...tarafından müvekkili Banka aleyhine işbu dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmadığından davanın öncelikle dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkili banka ile dava dışı ... Petrol Ürünleri Med. Nakl. İnş. Gıda Taah. San. Ve Tic. Ltd....

    usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilindiği üzere 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı yasanın 56.maddesi ile değişik 5510 sayılı yasanın 93.maddesinde "...bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, … hizmeti sunucularının Genel … Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez....

    Taraflar arasındaki blokenin kaldırılması ve istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

      Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 22.07.2010 tarih ve 2009/...-2010/320 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve davalı banka vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen ....04.2013 günü hazır bulunan davacı vekili Av.... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin ortağı olduğu Turyapı İnşaat Koll.Şti. lehine ... A.Ş. ... Şubesinden alınan 4.222,00 TL tutarındaki teminat mektubu için müvekkiline ait ....000,00 ......

        ve ancak maaşın 1/4'ü kadar kesinti yapılması gerektiğini, maaş hesabı üzerine konan blokenin kaldırılması ve bugüne kadar yapılan toplam kesinti tutarı 1.651,48....

        Maddesine göre evrak üzerinde ve 355. maddesi uyarınca da istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin yönlerden yapılan inceleme sonucunda: Her ne kadar davacı taraf hakkında davalı şirket tarafından tahakkuk işleminin ve kesintilerin haksız olduğunu ileri sürerek menfi tespit ve istirdat talebinde bulunmuş ise de; davanın esası bakımından haklılığını yaklaşık olarak ortaya koyabilecek nitelikte hiçbir belge ve delil ibraz etmediğinden, olayda ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için gerekli HMK'nun 389/1 maddesindeki şartların ve yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı görülmekle, yerel mahkemece verilen ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki davadan dolayı ....Tüketici Mahkemesi’nce verilen 29/03/2016 gün ve 2016/104-2016/368 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK’un 21/07/2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanun ile değişik 427/2. maddesi hükmüne göre, miktar veya değeri 1.000,00 TL'yi geçmeyen taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar kesin olup, bu miktarın, karar tarihi itibariyle 2.190,00 TL olduğu, dava dilekçesinde emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması ve fazlaya dair hakların saklı tutularak 1.299,00 TL’nin davalıdan tahsilinin talep edildiği, mahkemece davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır....

            Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, 06.06.2003 tarihinde tebliğ edilen kooperatif yönetim kurulunca alınan çıkarma kararının itiraz edilememesi sebebiyle kesinleştiği, blokeyi kimin koydurduğu anlaşılamasa da paranın davalıca iadesi sebebiyle blokenin davalı tarafından konulduğu kanaatinin oluştuğu, çıkarılma tarihine göre Kooperatifler Kanunu'nun 17. maddesi gereğince davalının kooperatiften olan alacaklarının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın kabulüne, blokenin kaldırılarak paranın davacı kooperatife irat kaydına, yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, kooperatif hesabındaki para üzerine konan blokenin kaldırılması ve bu paranın kooperatife irat kaydedilmesi istemine ilişkindir....

              KARAR Davacı, davalı bankadan aldığı maaşa, kullandığı kredi nedeniyle bloke konulduğunu ve kesintiler yapıldığını, banka uygulamasının haksız olduğunu ileri sürerek; blokenin iptali ile yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı banka vekili, verilen taahhüt ve sözleşme kapsamına göre kesinti ve bloke işlemi yapıldığını savunarak; davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, tüketicinin maaşına bloke konularak borcu için takas ve mahsup yapılamayacağı, ayrıca 5510 sayılı Kanun'un 93.maddesi uyarınca maaşının haczedilemeyeceği, İİK'nun 83. maddesinde hacze muavafakatın düzenlendiği, davaya konu blokenin taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca yapıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, maaş hesabı üzerine konulan blokenin iptaline, 7.964,80 TL kesintinin iadesine karar verilmiş; hüküm, davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                Mahkemece, sözleşme gereğince davalı bankanın hapis hakkı bulunmasına rağmen, temerrüt olmadan konulan blokenin haksız olduğu gerekçesi ile otomatik ödeme talimatının ve blokenin iptaline, kesintilerin iadesine yönelik talebin feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı bankadan kullandığı muaccel hale gelmiş kredi taksitlerinin maaşından alınıp alınamayacağı, ödenen bedellerin geri istenip istenemeyeceğine, bu kapsamda maaş hesabının kredi taksit ödemelerini teminen sözleşme ve verilen talimat kapsamına göre bloke edilip edilemeyeceğine ilişkindir. Bilindiği üzere, 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı yasanın 56. maddesi ile değişik 5510 sayılı yasanın 93. maddesinde “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, ... hizmeti sunucularının Genel ... Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez....

                  UYAP Entegrasyonu