Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İPOTEĞİN KALDIRILMASI 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 148 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 153 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: İpotek borçlusu tarafından kendi taşınmazı üzerine konulan ipotek bedelinin icra dosyasına yatırdığını konulan ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ipotek bedelinin yatırıldığında alacaklı namına hıfsına, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmîştir. İpotek alacaklısı temyiz dilekçesinde, söz konusu ipoteğin İmar Kanunu uyarınca konulduğunu, ipotek bedeli arttırımı davası açtığını ileri sürmüş, ipotek borçlusu vekilinin 11.04.2005 tarihli İcra Müdürlüğüne hitaben verdiği dilekçesinde, ipoteğin İmar Kanunu'nun 18. maddesi uyarınca konulduğunu belirttiği görülmüştür....

    Hukuk Dairesince davacı bakımından reddedilip davalı bakımından ise vekille temsil olunan davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması isabetsiz görülerek bu yön itibariyle karar düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiş; karara yönelik davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava, kullanılan kredi nedeniyle davalı aracılığıyla ödenen maaşa konulan blokenin kaldırılması ve kesintilerin iadesi isteklerine ilişkin olup, davalı ... hakkındaki dava esası yönünden incelenerek rededdilmiştir. Dosya kapsamından, davacının, maaşını çektiği ve davalı olarak dilekçesinde gösterdiği ...'...

      A.Ş.’nin paraları bloke etmesi nedeniyle müvekkili şirketlerin mali durumunun bozulduğunu, borca batık hale gelen şirketlerin mali durumunu iyileştirebileceğini, firmaların ... firması ile işbirliği çalışmaları başlattığını, yurt içi ve yurt dışı siparişlerini yerine getirilmesi ile gelir elde edileceğini, davacı şirketlerin iflaslarının 13.11.2008 - 13.11.2009 tarihleri arasından bir yıl süreyle ertelenmesine karar verildiği ve kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesince onandığını, bu kez davacı şirketlerin iflas ertelenme kararlarının bir yıl daha uzatılmasına ve müdahil ... A.Ş. nezdindeki hesaplarına banka tarafından konan blokenin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        Taraflar arasındaki blokenin kaldırılması ve istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

          Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafça icra takibi olmaksızın müvekkilinin emekli maaşına bloke konularak kredi kartı hesabına aktarım yapıldığını, emekli maaşından yapılan işlemin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, hesap üzerindeki blokenin kaldırılmasını ve yapılan 2.004,00.-TL kesintinin faiziyle iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili bankanın zamanından ödenmeye kredi kartı borcuna rehin, hapis hakkı çerçevesinde tahsilat yaptığını, taraflar arasında imzalanan gerek kredi kartı üyelik sözleşmesi gerekse bireysel bankacılık hizmeti sözleşmesi gereği müvekkili bankanın rehin, hapis hakkı çerçevesinde iş bu tahsilatı yapabileceğini savunarak davanın reddini istemiştir....

            elkonulduğunu ileri sürerek, bakiye 71.836 USD alacağa yapılan itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

              - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen alacaklı cari hesap ve çek taahhütnamesine istinaden davalı yanca keşide edilen ve dava dışı ciranta Omas AŞ tarafından Garanti Bankası aracılığıyla takasa konulan 2.970.000.000 TL’lik çekin davalı hesabında para olmadığı halde müvekkilince ödendiğini ancak ihtara rağmen bu meblağı davalının ödemediğini ve aleyhine girişilen takibe de itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve %40 oranında icra inkar tazminatının, davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuş ve karşı dava ile 2.970.000.000 TL ve ferilerinden dolayı müvekkilinin davacıya borçlu bulunmadığının tespitine, hesaba konulan blokenin kaldırılarak bloke konulan 750 YTL’nin en yüksek ticari faiziyle davacıdan tahsilini istemiştir....

                Davalı vekili, davacının imzalamış olduğu genel kredi sözleşmesine göre müşterinin bankadaki alacakları, mevduatları ve bunlar üzerinde bankanın rehin, hapis ve mahsup hakkı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacının maaşından icra müdürlüğünce yapılan kesinti ve bakiye maaş üzerine konulan bloke sonucu, davalı bankanın tahsilatının 32.636,92 TL'ye ulaştığı, oysa davalı bankanın ancak bu miktarın 1/4'ü olan 8.159,97 TL'yi tahsil edebileceği, bu durum karşısında davacının iadesini isteyebileceği kısmın 24.479,94 TL olması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalının kredi borcu nedeni ile maaşının tamamına konulan 24.479,94 TL blokenin kaldırılarak bu bedelin bloke konulma tarihinden itibaren bloke miktarları oranında yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir....

                  Söke Ağır Ceza Mahkemesinin, 12.07.2017 tarihli ve 2017/161 Esas, 2017/218 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir. 4. ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Ceza Dairesinin, 10.12.2018 tarihli ve 2017/3273 Esas, 2018/3024 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince kurulan hükme yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun 5271 sayılı Kanun’un 280 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. 5.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.09.2021 tarih, 2019/18530 sayılı tebliğnamesi ile kararın onanmasına karar verilmesi talep edilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ Davacı vekilinin temyiz sebebi davacı şirketin el konulan hesabındaki parayı el koyma süresince kullanamamasından ve bu paranın değer kaybından kaynaklanan maddi zararın tazminini talep ettiklerine, denkleştirici ... ilkesine göre zararın tazminin gerektiğine ve dolayısıyla davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğine yöneliktir. III....

                    - K A R A R - Davacı vekili; müvekkili ile davalı kurum arasında hizmet sözleşmesi olduğunu, müvekkilinin sözleşmeye uygun ifada bulunduğunu ancak davalı kurumunun hakedişlerinden 12.805,75 TL'yi bloke ederek taraflarına ödemediğini, davalı kurumun haksız bloke ettiğini ileri sürerek 12.805,75TL hakediş alacağının temerrüt tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir.Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamında; davalı tarafından hakediş alacağına konulan blokenin sözleşmeye ve yasal mevzuata uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu