Noterliği'nin 09.09.1999 tarihli 5290 yevmiye sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle müvekkiline satmayı vaat ettiğini, taşınmaz üzerindeki her türlü hakkını ve zilyetliğini devrettiğini, kadastro tespiti esnasında 513 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının Hazine üzerine tespit edildiğini, bu hususa itiraz edilmesi ve dava açılması üzerine ifraz edilerek ayrı bir parsel numarası verilen 1026 parselin de ... ve eşi ... adına tesciline karar verildiğini, satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarihte dava devam ettiği için 1026 parselin sözleşmeye yazılmadığını, dava konusu 246, 513 ve 1026 parsel sayılı taşınmazların mevcut ... adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir. Bir kısım davalılar; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile, 246 parsel ile 513 parsel sayılı taşınmazlardaki tapu maliki ...'dan davalılar murisi ...'...
Tapu iptali ve tescil davaları ile açılan sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davaları aynı sebebe dayanmakta olup bekletici mesele yapılmasına gerek duyulmamıştır. Davalı kamulaştırma bedelinin ödenip ödenmediğinin sabit olmadığı belirtmiştir. Ancak davaya konu taşınmazın İskenderun Belediyesi adına olan tapusunun iptali ile T1 adına tesciline karar verildiğini, kararın 01/07/1985 tarihinde kesinleştiği, taşınmaz mülkiyetinin davacıya geçtiği sabit olmakla, artık kamulaştırma bedelinin ödenip ödenmediği iş bu dava açısından sonucu değiştirmeyecektir. Davalı adına tescilli iken 382 parselden ifraz gören ve 1031 ada 38 parsel numarasını alan yerin dava dışı Mustafa oğlu Ali Rıza Karaman tarafından satın alındığı anlaşılmaktadır. Açıklanan sebeplerle, davalı belediyenin söz konusu parseli dava dışı 3....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1330 ada 2 parsel, 1331 ada 1 parsel, 1332 ada 1 parsel, 230 ada 11 parsel ile 212 ada 5, 6 ve 10 parsel numaralı taşınmazlarda davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı Hazine adına tesciline, davalı ...’a yönelik davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir. Hükmü davalılardan ..., ... ...... Konut Yapı Kooperatifi ile davacı Hazine temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve dosya içeriğine göre hükmü temyiz eden davalılar ..., ... ...... Konut Yapı Kooperatifinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Hazinenin temyiz itirazlarına gelince; Dava dilekçesinde öncesi mera olan 187 sayılı parselin ifraz, satış ve imar uygulaması sonucu tüm gitti parsellerinde davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tescili istenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : 3402 SY'NIN 41.MD.Sİ UYARINCA YAPILAN DÜZELTME İŞLEMİNİN İPTALİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Çekişmeli 1437 ada 116, 117 ve 118 parsel sayılı taşınmazların tevhit ve ifraz işlemine tabi tutulup tutulmadığı araştırılarak, bu şekilde işlemler var ise hangi parsellerin tevhit ve ifraz işlemine tabi tutulduğu belirlendikten sonra 1437 ada 116, 117 ve 118 parsel sayılı taşınmazlar ile tevhiden ve yeniden ifrazen oluşan her bir parselin tapu kayıt suretinin, 2- Çekişmeli 1437 ada 116, 117 ve 118 parsel sayılı taşınmazlar ile var ise bu taşınmazların tevhidi ve ifrazı ile oluşan her bir parsel hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca işlem yapılıp yapılmadığı araştırılarak yapılmış ise düzeltme kararı, bu kararın taraflara tebliğine ilişkin tebliğ belgesi, düzeltme krokisi...
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 02.12.1996 tarihinde “Tarla Satış Senedi” başlıklı adi yazılı belgeye göre parasını peşin vermek suretiyle 83 parseldeki 8 dönüm hisseyi satın aldığını ve zilyetliğin kendisine teslim edildiğini, 83 parselin ifraz görerek iki ayrı parsel haline geldiğini, davalı halası Hüsne'nin 16.07.2012 tarihli resmi senet ile dava konusu parsellerdeki hisselerini diğer davalı ...'e devrettiğini, ancak bu satış işleminin muvazaalı olduğunu, bu nedenle öncelikle davalı ... üzerinde kayıtlı hissenin iptali ile adına tescilini, kabul edilmez ise şimdilik 30.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili cevabında; davacının muvazaa iddiasının 3. kişi konumundaki davalıyı bağlamayacağını, ...'ın dava konusu taşınmazda başka hissesinin de olduğunu, bu nedenle hangisine tekabül eden yeri kullandığının belli olmadığını beyanla davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında Bozçalı Köyü çalışma alanında kalan 72, 73, 74 ve 75 parsel sayılı 48.8250, 32.5250, 203.1000 ve 42.8750 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan tapu kaydı, harici ifraz ve taksim nedenleri ile 72 sayılı parsel ..., 73, 74 ve 75 sayılı parseller ...ve paydaşları adına tespit ve 27.12.1973 tarihinde tescil edilmiş, 74 sayılı parsel daha sonra 99, 100 ve 101 sayılı parsellere ifraz edilmiş, intikal ve satış nedenleri ile davalılar adına tescil edilmiştir....
Dosya kapsamına ve tapu kayıtlarına göre davacıların dava konusu taşınmazlarda bir kısım paylarının bulunduğu, satış vaadi sözleşmesinin paydaşlar arasında yapıldığı ve bu durumda karar tarihi itibariyle 5403 sayılı yasanın 8. maddesinde belirtilen üçüncü şahıslara satışa ilişkin yasaklamadan söz edilemeyeceği ve anılan maddenin uygulama yeri bulunmadığı anlaşılmıştır.Kaldı ki, 5578 Sayılı Kanunla değiştirilen 5403 Sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 Sayılı Kanunun 8....
Davalı, taşınmazlarda ifraz yapılmadan önce davacının kullanımında olan dükkan kısmından yeniden merdiven yapacağı konusunda anlaştıklarını, davalının bu anlaşmaya uymadığını, Turhal Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2006/43 Esas numarasında davalıya karşı elatmanın önlenmesi davası açtığından bu dava sonucunun beklenilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, merdiven kullanımına ilişkin davalının sataşmasının önlenmesine karar vermiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Davacı, merdivenin ortak kullanımın engellendiğinden sataşmanın önlenmesini; davalı ise davacıya karşı Turhal Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2006/43 Esas numarasında kayıtlı elatmanın önlenmesi davası açtığını ve bu davanın bekletici mesele yapılmasını istemiştir. Mahkemece incelenen 2006/43 esas sayılı dosyada, ... tarafından ...’ya karşı elatmanın önlenmesi ve kal istemi ile dava açıldığı ve davanın derdest olduğu anlaşılmıştır....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, yolsuz tescil (ketmi verese) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, çekişme konusu taşınmazlarda mirasbırakan (amcaları) İ.. D..'dan gelen miras paylarının ketmedildiğini, Akyurt Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1993/145 Esas, 1993/145 Karar sayılı veraset ilamı kullanılarak 1093 parsel sayılı taşınmazda murise ait payın yalnızca davalı mirasçılar adına intikâl ettirildiğini, sonradan ifraz gören taşınmazın 2010 ve 2011 parsellere revizyon gördüğünü, mirasçı oldukları halde tapu kaydında malik olarak gösterilmediklerini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuşlardır. Davalı L.....
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 203, 1247, 1598, 2003, 2414, 2416, 2417, 2419 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış sureti ile giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir. Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir. İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir....