Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

taşınmazın tapu kaydında davalı finans kuruluşları Akbank A.Ş. ve T4 tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile ipoteklerin tapudan tüm ferileri ile birlikte terkin edilerek (fek edilerek) ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu Müdürlüğü’ne bildirilmesini ve dava konusu olan taşınmazın üzerine davalılar Akbank T.A.Ş ve T4 tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile varsa haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin ve icra işlemlerinin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....

Ancak; Dava konusu taşınmazın "tapu kaydında mevcut haciz ve ipoteklerin tespit edilen bedele yansıtılması" yerine "Mülkiyet kesinleştiğinde bedelin tapu kaydındaki mükellefiyetler dikkate alınmak suretiyle hak sahiplerine ödenmesine" karar verilmiş olması doğru görülmemiş ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden gerekçeli kararın (2) nolu hüküm fıkrasının üçüncü satırındaki "tapu kaydındaki mükellefiyetler dikkate alınmak suretiyle" sözlerinin metinden çıkarılarak (2) nolu hüküm fıkrasının sonuna "tapu kaydında mevcut haciz ve ipoteklerin tespit edilen bedele yansıtılmasına" sözleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 31.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Tüketici Mahkemesi’nin 2020/988 E. sayılı dosyasında 14/06/2021 tarihinde tesis edilen ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen 01/07/2021 tarihli ara kararın kaldırılmasını ve istinaf nedenleri doğrultusunda ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yükleniciden temlik alınan ve davacı adına kayıtlı taşınmazdaki ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....

    TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 03/11/2020 NUMARASI : 2019/1730 ESAS- 2020/1182 KARAR DAVA KONUSU : Konut Satım Sözleşmesine (yüklenicinin Temlikine) Dayalı Hukuki Ayıp Niteliğindeki İpoteklerden Dolayı Borçlu Olmadığının Tespiti, İpoteklerin ve Hacizlerin Terkini KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu İstanbul İli Esenyurt İlçesi Çınar Mah. 382 Ada 43 Parselde yer alan A(Burgaz) Blok, 36 Kat, 659 gayrimenkulün 3. kişilere satış ve devrinin engellenmesi açısından HMK 389. maddesi ve devamı maddeleri uyarınca tapu kaydına teminatsız ihtiyati tedbir konulmasını, yine müvekkilimizin telafisi mümkün olmayan zararlarının önlenmesi açısından davalılar Akbank T.A.Ş ve T4 tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin dava sonuçlanıncaya...

    Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09.09.2015 tarih ve 2014/224- 2015/209 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, davalı ... 'nun, davalı bankadan almış olduğu krediler karşılığında dava konusu iki adet taşınmazı davalı bankaya ipotek ettirdiğini, dava konusu taşınmazların davalıya ait olmadığını, kendisine ait olduğunu ve davalı tarafından taşınmazların 29.03.2013 tarihinde tarafına devir edildiğini, taşınmazlar üzerine konulan ipoteğin haksız olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazlar üzerine haksız konulan ipoteklerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....

      Davacı tarafça huzurdaki dava ile menfi tespit talebinde bulunulmuş, tarafımızca daha önce bu konuda açılmış bir ipoteğin fekki davası olduğu, dava konularının ve taraflarının aynı olduğundan bahisle derdestlik itirazında bulunulmuş ve Sayın Yerel Mahkemece de aynı şekilde kanaat getirilerek dava bu nedenle reddedilmiştir. Ancak davacı tarafça her iki davanın konusun ve sonuçlarının ayrı olduğundan bahisle istinaf talebinde bulunulmuştur. İş bu davanın esasını oluşturan ilişki müvekkil banka ile dava dışı Ömer Karaoğluol arasında kabul ve imza edilen konut finansman kredisi sözleşmesidir. Bu sözleşme uyarınca borçluya kredi tahsis edilmiş ve söz konusu kredinin teminatını teşkil etmek üzere dava konusu İzmir İli, Dikili İlçesi, İsmet Paşa Mahallesi, 37 Ada, 16 Parsel, 1. Kat, 3 No’lu Bağımsız Bölüm üzerine 17.01.2008 tarihinde ipotek tesis edilmiştir....

      Mahkemece, davalının kabul beyanı nedeniyle davanın kabulüne, taşınmazlar üzerine takyidatların yasal olarak konulduğu,taşınmazlar üzerinde alacaklı olan şahıslar ya da kurumlar davaya dahil edilmeden yokluklarında konulmuş olan haciz ve ipoteklerin kaldırılmasının hakkaniyete uygun düşmeyeceği, alacaklıların hak kaybına uğrayacakları gerekçesiyle, taşınmazlar üzerindeki tüm haciz, ipotek ve tahdidatların kaldırılması talebinin reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “...Hâl böyle olunca, davaya konu taşınmazlar üzerindeki ipotek, haciz vb. takyidatın lehine tesis edildiği kişiler veya tüzel kişiler bakımından 6100 sayılı HMK'nun 124/4. maddesinin de değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsizdir....” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama aşamasında ... ve ... tarafından asli müdahale talebinde bulunulmuş, yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir...

        DELİLLER : Tapu kaydı, konut sözleşmesi, ödeme belgeleri ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına satış vaadi sözleşmesine göre tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile davalı T7 Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca mirasçı olmayan borçluya muristen intikal edecek taşınmaz hissesine konulan haczin kaldırılması istemine ve tasarrufun iptali talepli karşı davaya ilişkindir. İzmir 21. İcra Dairesi 2020/8965 Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde davalı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 02/10/2020 tarihli 1.000.000,00 TL bedelli 1 adet senede dayalı olarak toplam 738.516,37- TL alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe girişildiği ve takibin kesinleşerek davaya konu İzmir İli, Çeşme İlçesi, Ovacık Mah., 6646 ada, 1 parsel, G blo,k 2 nolu BB' e haciz konulduğunu, davacı 3 kişi vekilinin 11/06/2021 tarihli dilekçesi ile konulan haczin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünün 22/06/2021 tarihli kararında ".......

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Söz konusu taşınmazın tapu kaydına konulan haciz 18.11.2020 tarihli olduğunu, belirtilen tarihte taşınmazın borçlu Cafer Dilekçi adına kayıtlı bulunduğunu, haciz tarihinde borçlunun taşınmazın kayden maliki bulunması zorunlu ve yeterli olduğundan yapılan haciz işlemi de tamamen hukuka uygun olduğunu, memur işlemini şikayet eden Ayfer Dilekçi vekilinin sunduğu, mahkeme ilamında, söz konusu haczin kaldırılması yönünde verilmiş bir karar da bulunmadığına göre işbu karara dayanılarak haczin fekkine karar verilmesinin mümkün olmadığını, söz konusu kararın haciz tarihindeki mülkiyet durumuna etkisi olmayacağını, ayrıca tapu kayıtları yönünden geçerli ilkelerin bulunduğunu, tapu kayıtlarına yönelik tedbir-haciz-rehin ve sair takyidatlar ancak tapu siciline ulaştığı ve tapu siciline şerh verildiği andan itibaren geçerli olacağından İstanbul 35....

        UYAP Entegrasyonu