WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları ... ile ...’nun davalının baskısı üzerine dava konusu 291 ada 159 parsel sayılı taşınmazda davalıya 2/4 pay, 291 ada 3 ve 291 ada 154 parsel sayılı taşınmazlarda tam pay devrettiklerini, mirasbırakanları İsmail’e ise yer verilmediğini, saklı paylarına tecavüz edildiğini ileri sürerek dava konusu 291 ada 3, 154, 159 parsel sayılı taşınmazlarda davalı adına olan tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tescilini, olmazsa tenkisini istemişlerdir....

    Dava, dava konusu tapulu taşınmazın, davalı Kadastro Müdürlüğü tarafından yapılan tapu ifraz beyannamesine göre aynı ebatlara nazaran eski miktarının yanlış olduğu gerekçesiyle yapılan düzeltme işleminden kaynaklanmaktadır. Davacı yapılan bu işlem sonucu tapu miktarında oluşan 491.805.79 metrekare fazlalığın düzeltilmesini istemektedir. Davacının istemi taşınmazının bir bölümünün, başka bir malikin tapusuna eklendiği iddiasıyla, bu kısmın iptali ile kendi taşınmazına ilavesine ilişkin değildir. Bu durumda Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü,sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar ile ilgili davalar sulh hukuk mahkemesince bakılacağından uyuşmazlığın, Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...

      Davalı ..., davacının arsada malik sıfatıyla zilyet bulunduğunu kabul etmekle, davacının ifraz öncesi tapu devrine yönelik talepte bulunmadığını, İmar Kanununun 18. maddesinin uygulanması ile taşınmazda ifraz işleminin yapıldığı, parsel numaralarının değiştiği gerekçeleriyle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davacının dava konusu taşınmaz üzerinde yapı inşa ettiği, imar uygulaması sonucu dava konusu bölümün 379 ada 4 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı, davalının maliki olmadığı taşınmaz hakkında davacının davalıya karşı taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayanarak hak talep etmesinde hukuki yararı olmadığından davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 18.7.2005 gününde verilen dilekçe ile 3402 sayılı yasanın 41.maddesi gereğince yapılan düzeltme işleminin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın pasif dava ehliyeti yokluğundan reddine dair verilen 9.12.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemiyle açılmıştır. Mahkemece, husumetin Kadastro Müdürlüğünce yapılan düzeltme işlemi yararına olan kişiye yöneltilmesi gerektiğinden söz edilerek dava reddedilmiştir. Hükmü davacılardan ... temyiz etmiştir. Gerçekten de, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41....

          Hükmü, davalı vekili dava konusu taşınmazın paydaşları arasında fiilen taksim edilerek kullanıldığı, dava konusu 297 parsel sayılı taşınmazın toplulaştırma sonucu 110 ada 5 parsel sayılı taşınmaza ifraz gördüğü, yeni 110 ada 5 parsel sayılı taşınmazda davalının payının mevcut olduğu ancak davacının payının ise bulunmadığı gerekçesi ile temyiz etmiştir. Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın payını kısmen veya tamamen 3. kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması 4721 sayılı TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 27/01/2014 gün ve 2013/6439 - 1167 sayılı ilâmıyla bozulmasına karar verilmiş, süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Dairemiz kararı, karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi, dava konusu ......

              sayılı taşınmazın ise davalı adına tescil edildiğini, esasen satış vaadi sözleşmesine göre davalıya 6.069,75 m2 bölümün satışının vaad edildiği halde yapılan ifraz neticesinde davalı adına 7.301,57 m2 yer tescil edildiğini, mirasbırakanın vekaletname verdikten sonra tapu müdürlüğüne gittiğinde durumu öğrendiğini, durumun düzelmesi için beklediğini ancak 2 ay içinde öldüğünü, mail yolu ile yapılan yazışmada davalının durumu kabul ettiğini ileri sürerek 1179 parsel sayılı taşınmazda davalı adına tescil edilen 7.301,57 m2’ lik yerden çekişme konusu 1.231,82 m2’ lik kısmın tapusunun iptali ile adlarına tescilini, olmadığı taktirde güncel değeri belirlenerek 35.000-Tl bedelin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemişlerdir....

                Hükmü, dahili davalı ... vekili ve davalılar ... mirasçıları vekili ayrı ayrı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre dahili davalı ... vekilinin satış vaadi sözleşmesinin yasal unsurlarının oluşmadığı yönündeki tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Davalı ... mirasçıları vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dava konusu davacı ... ile davalılar murisi ... arasında yapılan 12.11.1997 tarih, 14750 yevmiye no'lu taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde dava konusu 426 ve 713 parsel sayılı taşınmazlarda sadece "...... murisim ...'in vuku vefatı ile bana da intikal eden 425 (713) ve 426 sayılı parsellerde ....."  denilmek suretiyle kendisine intikal edecek hak ve payların satışının vaad edilmiş olması karşısında dava konusu 426 ve 713 parsel sayılı taşınmazlarda satış vaadinin konusu olmayan hak ve payların da iptaline karar vermiş olması sözleşmenin içeriğine ve dava dilekçesindeki talebe aykırıdır....

                  Dava konusu taşınmazlarda kamulaştırma şerhi bulunduğu takdirde kamulaştırma belgeleri getirtilerek kamulaştırma işlemlerinin kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, kamulaştırma kesinleşmişse kamulaştırılan kısmın ifrazı için davacıya uygun bir süre verilerek taşınmazın kalan kısmının ortaklığının giderilmesine karar verilmesi gerekir. Somut olaya gelince; davalı ... vekili, idari işlemler neticesinde 671 parsel sayılı taşınmazda irtifak yoluyla kamulaştırma yapıldığını, hisse sahibi paydaştan rızaen hisse alındığını, 671 parsel sayılı taşınmazın ifraz işlemi sonucunda 1025, 1026 ve 1027 parsellere ayrıldığını beyan etmiştir. Dava konusu 1027 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında ...'ın 10.01.2012 tarihli ifraz işlemi ile edindiği 121/2000 payının bulunduğu anlaşılmıştır....

                    Noterliğince düzenlenen 26.01.2006 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 21 adet (ifraz neticesinde 28 adet) taşınmazdaki bilumum muris ve murisi evvellerinden ırsen ve teselsülen intikal eden veya edecek olan tüm miras hak ve hisselerinin tamamını müvekkili davacıya 35.000,00 TL bedelle satmayı vadettiğini, satış bedelinin nakden ve peşinen ödendiğini, ancak tapuların halen devredilmediğini ileri sürerek dava konusu taşınmazlarda, davalılar adına kayıtlı payların iptali ile müvekkili davacı adına tescilini talep ve dava etmiş; yargılama sırasında da İsa oğlu ... mirasçılarının tamamı davaya dahil edilmiştir. Davalılar ..., ... ve ... davayı kabul etmiş; dahili davalılar ..., ... ve ... davanın reddini savunmuş; diğer davalılar ve dahili davalılar ise davaya cevap vermemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu