"tipinde", "türünde", "yöntemiyle", orada üretildiği biçimde veya benzeri diğer açıklama veya terimlerle birlikte kullanımı coğrafi işaret hakkına tecavüz sayılan fiiller arasında sayılmıştır....
Kararı davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Dava, marka hakkına tecavüzün tespit ve maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, dava tarihinden geriye doğru beş yıl için maddi tazminat hesaplaması yaptırılmış ise de taraflar arasında daha önce cereyan eden markaya tecavüz ve haksız rekabete dayalı tazminat istemli davada, mahkemece, davalı kullanımının tescile dayalı olduğu gerekçesiyle haksız rekabet teşkil etmeyeceğine hükmedilmiş, bu yolda verilen karar 16.02.2012 tarihinde kesinleşmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/496 Esas sayılı dosyasında tecavüzün giderilmesi ve tazminat istemli olarak açılan davanın da fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak kabulüne karar verildiğini, davalının işbu karardan sonra da kullanımını devam ettirdiğini, işletmelerin aynı güzergah ve coğrafi bölge içerisinde olduğunu, davalının eylemi ile müvekkilini maddi ve manevi zarara uğrattığını ileri sürerek, ....... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/496 Esas sayılı dosyasında belirlenen 6.142,00 TL fazlaya ilişkin haklarının hüküm altına alınmasını, tecavüzün men'i ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini, kullanılan tabelaların sökülmesini, basılı evrak ve broşürlerin toplatılmasını ve hükmün ilanını talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile manevi tazminat dışındaki tazminat istemlerini yükseltmiştir....
ve manevi tazminat davalarının reddine karar verilmiştir....
DAVA KONUSU : Marka ve Coğrafi İşaret Hakkına Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Önlenmesi, Men'ni, Durdurulması ve Ref'i KARAR : Taraflar arasında görülen davada Gaziantep 3....
ne göre belirlenen miktar markaya tecavüz davası da dikkate alınarak arttırılmakla, 3.931,00 TL vekâlet ücretinin davalı Terhan Demir Şirketinden alınarak, davacı tarafa ödenmesine, Davacı Lozan Pastacılık kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat davası kısmen kabul edilmekle, AAÜT.'ne göre belirlenen miktar, maktu tutara arttırılmakla, 3.931 TL vekâlet ücretinin davalı Terhan Demir Şirketinden alınarak, davacı tarafa ödenmesine, Davalı Terhan Demir Şirketi kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminat davası kısmen reddedilmekle, AAÜT.'ne göre belirlenen 762,00 TL vekâlet ücretinin davacı Lozan Pastacılık şirketinden alınarak, davalı şirkete ödenmesine, Davalı Terhan Demir şirketin kendini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat davası kısmen reddedilmekle, AAÜT.'...
Mahkemece yapılacak iş, davacının maddi tazminat alacağının 20/02/2015 tarihli raporda 31066,95 TL olarak belirlendiği dikkate alınarak bu miktar doğrultusunda karar vermekten ibarettir. 3-Ayrıca somut olayda, 20/11/2006 tarihinde davalı aleyhine açılan ve ıslah yolu ile neticeten talep edilen 55159,97 TL istemli maddi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verildiğinin anlaşılmasına göre; davalı şirket vekili tarafından dosyaya ibraz edilen vekaletname doğrultusunda reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi hatalı olmuştur. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusu "..." ibareli başvuru ile redde mesnet "..." ibareli markalar arasında, uyuşmazlık konusu 33. sınıfta yer alan mallar yönünden emtia benzerliği şartı gerçekleşmişse de, taraf markalarında ortak olarak yer alan "..." ibaresinin coğrafi yer adı olduğu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 26/11/1999 tarih ve 1999/5790-9590 E.K. sayılı kararında da belirtildiği gibi ülkemizdeki şehir, bölge, coğrafi yer veya maruf mahal isimlerinin tek bir sözcük olarak bir kişinin tekeline bırakılmayacağı, bu şekildeki şehir, ilçe veya maruf yerleşim yeri adlarının coğrafi işaret anlamını taşımamak kaydıyla yanlarına ilave ekler yapılması suretiyle marka olarak tescilinin mümkün bulunduğu, dava konusu başvurunun "..." ibaresinden, redde mesnet markalar davalı Şirket markalarının ise "... ......
DEĞERLENDİRMELER 6769 sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu Kapsamında, Ticaret Alanında Cins, Çeşit, Vasıf, Kalite, Miktar, Amaç, Değer, Coğrafi Kaynak Belirten veya Malların Üretildiği, Hizmetlerin Yapıldığı Zamanı Gösteren veya Malların ve Hizmetlerin Diğer Karakteristik Özelliklerini Belirten İşaret ve Adlandırma Kavramları; 6769 sayılı SMK 5/(1). maddesinin (c) bendi ; Aşağıda belirtilen işaretler, marka olarak tescil edilmez: c) Ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin sunulduğu zamanı gösteren veya malların ya da hizmetlerin diğer özelliklerini belirten işaret veya adlandırmaları münhasıran ya da esas unsur olarak içeren işaretler. Söz konusu kapsam dâhilinde kalan başvuruların mutlak nedenle reddedileceği hüküm altına alınmıştır....
Dairemizin bu kararında da açıklandığı üzere tanımlayıcı nitelikte olan ve tek başına marka olarak tescili mümkün olmayan maruf ve meşhur coğrafi yer adlarının o yerle özdeş olmayan mal veya hizmet adları gibi ilave sözcüklerle birlikte marka olarak tescilinin mümkün olduğunun kabulü gerekir. Bu anlamda yer itibariyle tanımlayıcılığın güncel olması da gerekir. Buna göre, coğrafi yer adlarının 556 sayılı KHK 7/1-c bendi veya 555 sayılı Cografi İşaretlerin Korunması Hakkında KHK hükümleri anlamında coğrafi işaret anlamını taşımamak ve o yöreyle özdeş olmamak kaydıyla yanlarına ilave ekler yapılması suretiyle marka olarak tescili mümkündür. Bu durumda, marka koruması, markanın asli ve tali unsurlarıyla bir bütün olarak sağlayacak olup, asli unsuru oluşturan coğrafi yer adı konusunda marka sahibine inhisari hak sağlayacak ve başvuru kötüniyetli yapılmadığı sürece başkalarının da aynı coğrafi yer adını farklı bir takım eklerle marka olarak tescil ettirmesi mümkün olacaktır....