WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu ilkeye göre, örneğin "İstanbul" ve "Ankara" adları coğrafi işaretlerle karışmaya meydan vermeyecek şekilde, "...", "..." "..." gibi kullanılacağı mamul veya hizmetin nevi ile birlikte ancak işaret olarak kullanılabilecek ve bunun sonucu marka olarak tescili mümkün olabilecektir." denilmiştir. O halde coğrafi yer adlarının, coğrafi işaret anlamını taşımamak kaydıyla yanlarına ilave yapılması suretiyle marka olarak tescilinin mümkün olduğunun, bunun dışında tek başına yer adlarının ise tescil edilemeyeceğinin kabulü gerekir....

    Bu şekilde davacıların marka tescilinden kaynaklanan haklarını kullanma yetkilerinin bulunduğu saptandıktan sonra, davacı markasının hükümsüz sayılmasını gerektiren sebeplerin bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Kararname'nin “...” başlıklı 7/1 .a bendinde; 5. madde kapsamına girmeyen işaretler ve c bendi gereğince, ticaret alanında cins, çeşit, vasıf, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği, hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren veya malların ve hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işaret ve adlandırmaları münhasıran veya esas unsur olarak içeren işaretlerin tescil edilemeyeceği hükme bağlanmıştır....

      Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde; usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle poliçe ve kaza tarihinde yürürlükte olan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-2. maddesinde "Bu sigorta Türkiye sınırları içinde geçerlidir." düzenlemesine yer verilerek sigortanın coğrafi sınırının Türkiye olarak belirlenmiş olmasına ve sigorta poliçesinde, teminatın yurt dışında da geçerli olacağına dair özel hüküm bulunmamasına göre (Bknz. Yargıtay 17. HD'nin 09.12.2019 tarihli 2018/616 E.- 2019/11713 K. Sayılı ilamı) yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin HMK'nın 353/1-b/1 madde hükmü gereğince esastan reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır....

        Davalı ... ... ve Marka Kurumu vekili, dava konusu marka ile davacı markası arasında anlam fonetik, yazılış ve şekil itibariyle bir benzerlik bulunmadığını, taraf markalarında ortak olan "..." ibaresinin coğrafi bir yer adı olduğunu, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Diğer davalı vekili, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğünün aynı davada istenemeyeceğini, hükümsüzlük istemi bakımından ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu, taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

          KAMPANYA" ibaresinin hiçbir mal/hizmetin cinsini, kalitesini, çeşidini, vasfını, amacını, değerini ya da coğrafi kaynağını münhasır olarak belirtmediğini, ... markasının davacının çatı markası olduğunu iddia ederek ... ...’nın 2014-M-9225 sayılı kararının iptaline ve marka tescil işlemlerinin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili, standart harflerle yazılmış "... KAMPANYA" ibaresinden oluşan başvurunun ayırt edici niteliği bulunmadığını, içerdiği anlam bakımından doğrudan tanımlayıcı olduğu, anlamı herkesçe bilinen sıradan bir ifade olduğunu, işletmesel kökene işaret etmediğini, Enstitü tarafından yapılan işlem ve alınan kararların hukuka uygun bulunduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; herhangi bir logo yada şekil unsuruna yer verilmeyen düz, büyük harf karakterleri ile yazılmış "......

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Susurluk Ayranı”nın belli yöntemlerle yapılan ve köpüğü bol olan bir ayran cinsi için tescilli bir coğrafi işaret olduğu, potansiyel müşterilerin, “susurluk ayran” ibaresini bir ayranın üzerinde gördüklerinde Susurluk Ayranı özellikleri taşıyan bir ayran olduğu izlenimine kapılabileceği, davacının ürettiği ayranın bu özellikleri karşılıyorsa zaten gereken denetimlerden sonra “Susurluk Ayranı” coğrafi işaretini, coğrafi işaret olarak ticaret unvanıyla kullanabileceği, ancak “Yörsan Susurluk” markası tescil edildiğinde Susurluk ayranı için belirlenen coğrafi işaretin özelliğini taşımasa da ayran üzerinde bu markayı kullanabileceği, davalı Kurum kararının isabetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

              tüketiciler nezdinde coğrafi yer çağrışımı yapabileceği ancak Türk tüketicilerinin büyük çoğunluğunun "..." kesilemisinin Türkçede bilinen bir anlamı olmaması nedeneniyle bu kelimeyi tabelada yada restorantta görmeleri halinde bu yerin yemekleri ile meşhur coğrafi bir yer adı olduğunu bilemeyeceğini raporen beyan etmişlerdir....

                Davalı vekili, "RİZE ÇAYI" ibaresinin coğrafi işaret niteliği taşıdığını, bu nedenle tek başına davacının tekeline bırakılamayacağını, davalının kullanımının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabete sebebiyet verir nitelikte olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir....

                  A.Ş" ibaresinin, tescili talep edilen tüm mal ve hizmetler yönünden, SMK'nın 5/1-b maddesine göre tescilinin mümkün olmadığı, zira başvuruda yer alan "..." ibaresinin coğrafi yer adı olup kimsenin tekeline verilemeyeceği, coğrafi yer adlarının bir takım eklerle marka olarak tescili mümkün ise de başvuruda yer alan "A.Ş" ibaresinin de "Anonim Şirket" ibaresinin kısaltması olarak yaygın şekilde kullanılması nedeniyle dava konusu başvuruyu oluşturan ibarenin bir bütün olarak, ilgili tüketiciler tarafından, markanın asli işlevi olan belirli bir işletmeye ait mal ve hizmetleri, diğer işletmelere ait benzer mal ve hizmetlerden ayırt etmeyi sağlama işlevini yerine getiremediği, diğer taraftan SMK'nın 5/1-b maddesi kapsamında bir işaretin marka olabilme vasfını haiz bulunup bulunmadığının hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan, ilk derece mahkemesince bilirkişi raporu alınmadan yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla...

                    Bu ilkeye göre, örneğin "İstanbul" ve "Ankara" adları coğrafi işaretlerle karışmaya meydan vermeyecek şekilde, "..." gibi kullanılacağı mamul veya hizmetin nevi ile birlikte ancak işaret olarak kullanılabilecek ve bunun sonucu marka olarak tescili mümkün olabilecektir." denilmiştir. O halde coğrafi yer adlarının, coğrafi işaret anlamını taşımamak kaydıyla yanlarına ilave yapılması suretiyle marka olarak tescilinin mümkün olduğunun kabulü gerekir. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 04.06.2018 tarih ve 2016/11850 E.-2018/4241 K. sayılı ilamında da, aynı ilkeler tekrar edilmiş ve kötüniyetli yapılmadığı sürece başkalarının da aynı coğrafi yer adını farklı bir takım eklerle marka olarak tescil ettirmesinin mümkün olduğu kabul edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu