Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydında isim tashihi istemine ilişkin davada Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesi ile Marmaris 1. Asliye Hukuk mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Takip, nüfus kaydında " ...." olarak kayıtlı isme "...." isminin de eklenerek isim düzeltilmesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 411. maddesine göre, “vesayet işlerinde yetki, küçüğün veya kısıtlının yerleşim yerindeki vesayet dairesine aittir.“ Diğer taraftan, yine TMK'nun 22. Maddesine göre, bir ceza kurumuna konulma yeni yerleşim yeri edinme sonucunu doğurmaz. Dosya kapsamından, nüfus kayıt sisteminde yerleşim yeri olarak bildirilen “Kale Bucağı, Arzularkabaköy Beldesi ..... Mah. ..... Cad. No:.... Gümüşhane” adresinin cezaevi adresi olduğu, “.... .... Mah. .... Cad. No:..... K:4 D:12 .......

    'nin nüfus kütüğündeki cinsiyet kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 10.05.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, isim değiştirme talebinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı incelenmeksizin, "birden fazla isim tashihi yapılamayacağı" gerekçesiyle istek reddedilmiştir. Mahkemenin ret kararı, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36’ncı maddesinin (....) fıkrasının (b) bendinde yer alan "Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir" şeklindeki hükme dayanmaktadır. Bu hüküm, Anayasa Mahkemesi'nin 30.03.2012 tarihli 2011/34-48 sayılı kararıyla iptal edilmiş, iptal kararının 06.10.2012 tarihli 28433 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmasıyla, sözü edilen hüküm yürürlükten kalkmıştır. O halde, işin esasıyla ilgili deliller toplanıp, incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, iptal edilmiş olan hükme dayanılarak davanın reddedilmesi doğru bulunmamıştır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, cinsiyet değişikliği için davacının ameliyat olabilmesine izin verilmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 20.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava; isim tashihi istemine ilişkin nüfus kayıt düzeltim davasıdır. Ad ve soyadı düzeltilmesine ilişkin davalar, diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hâkim istekle bağlı kalmayarak, kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermek zorunda olduğundan, istinaf sebepleri ile bağlı kalınmayarak re’sen araştırma ilkesi gereğince inceleme yapılmıştır. Öte yandan, nüfus kütükleri resmi sicillerdir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 7. maddesine göre resmi sicil ve senetler belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herhangi bir şekle bağlı değildir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 24.12.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu kayıtlarında isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.07.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 24.12.2008 tarihli dilekçesi ile; dava konusu 2760, 2762, 2764, 2768, 2770, 1143 ve 537 parsel sayılı taşınmazlarda murisinin tapu kaydında "..." yazılı soyisminin nüfus kayıtlarına uygun olarak "..." şeklinde düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir. Dava Türk Medeni Kanununun 1027. maddesi gereğince tapuda isim tashihi isteğine ilişkindir....

            Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece yapılan inceleme eksik, yetersiz olup eksik inceleme ve araştırma sonucunda verilen hüküm usul ve yasalara aykırı olduğunu, tapuda isim tashihi davalarının mülkiyetin nakline sebep olmaması gerektiğini, mahkemece verilen karar malik değişikliğine sebep olabileceğini, mahkemece komşu taşınmazların geldi gitti kayıtları incelenmeden karar verildiğini bildirerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, tapu kaydında düzeltim isteğine ilişkindir....

            Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Dava konusu edilen 299 ve 309 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında "... kızı ... Akın" şeklindeki kaydın "... kızı ..." olarak tashihi istenmiştir. Mahkemece, kayıt malikine ait olduğu belirtilen nüfus kaydında İbrahim kızı ...'nin soyisminin yazılı olmadığı anlaşılmaktadır. ... kızı ... 15.10.1930 tarihinde vefat etmiştir. Yine dosya arasındaki tapulama tutanaklarında kadastro tespitinin 1967 yılında yapıldığı, 1966 yılında ise harici ve rizai taksimin gerçekleştirildiği sabittir. Tüm bu hususlar bir arada düşünüldüğünde; tapu ve nüfus bilgileri arasında tam bir bağlantı ve tutarlılık sağlandığı söylenemez. Tapu kaydında isim tashihi davalarında en önemli husus mülkiyet aktarımına neden olunmamasıdır. Mahkemece yapılması gereken iş; tanıklar ve varsa tesbit bilirkişileri nezaretinde taşınmaz başında keşif yapılarak hak iddiasında bulunan şahısların bulunup bulunmadığını saptamak, sonucuna göre bir karar vermek olmalıdır....

              Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/226 Esas, 2019/278 Karar sayılı, 20.06.2019 tarihli kararının kaldırılarak davamızın kabulüne, müvekkilin nüfus kaydında mevcut "Mehmet" isminin "Pınar" olarak değiştirilmesine ve bu değişikliğin nüfus kayıtlarına teşmiline" karar verilmesini istediklerini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR : Taraflar arasındaki uyuşmazlık yerel mahkemece verilen kararda, dava konusu olaya uygulanması gereken usul ve yasa hükümlerine her hangi bir aykırılık, eksik inceleme ve/veya yanılgılı değerlendirme bulunup bulunmadığı, noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER: Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Samsun 1....

              Köyü 6, 7, 10, 18, 20, 23, 29 ve 34 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında "... kızı ..." şeklindeki kayıtta geçen baba adının "..." olarak tashihi ile yazılmayan soyadının "Kaya" olarak ilavesi istenmiştir. ... Köyü 299, 500, 501, 515, 517 ve 519 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında ise; "... kızı ..." şeklindeki kaydın "... kızı ..." olarak tashihi istenmiştir. ... Köyü 299 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde; dava konusu parselin davacı adına kayıtlı olmadığı, "... oğlu ... " adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda ... Köyü 299 parsel sayılı taşınmaz bakımından davanın reddi gerekmektedir. Diğer dava konusu edilen parseller bakımından ise; mahkemece yukarıda değinilen araştırmaların büyük bir kısmının yapıldığı anlaşılmış ise de mahkemece yapılan araştırmalar hüküm kurmaya yeterli değildir. Tapu kaydında isim tashihi davalarında en önemli husus mülkiyet aktarımına neden olunmamasıdır....

                UYAP Entegrasyonu