Vasi, 11.05.2022 tarihli dilekçesiyle kısıtlının yararı gösterilerek durumuna uygun Türkiye genelinde hizmet vermekte olan bir özel bakım merkezine nakil edilmesine izin verdiğini belirterek gereğinin yapılmasını talep etmiştir. ... Engelsiz Yaşam Bakım, Rehebilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Müdürlüğünün 01.08.2022 tarihli sayılı yazısı ile kısıtlı hakkında yapılan, bakım ve rehabilitasyon sürecine ilişkin mesleki değerlendirme sonucu, bireyin yaş ve cinsiyet durumu nedeniyle kuruluşta rehabilitasyon sürecini doldurduğu, yapılan tespit sonucu bireyin; engel, yaş ve cinsiyet durumuna uygun bir bakım merkezine naklinin yapılmasının uygun bulunulduğu, kısıtlının vesayet altında olması nedeniyle nakil ve yer değişikliği noktasında Vesayet Makamının izni gerektiği, bu doğrultuda ilgili izin ve yetkinin alınması amacıyla Mahkemeye talepte bulunulması gereğini ... Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne arz edilmiştir. ......
Asliye Hukuk Mahkemesince ise, nüfus kaydında düzeltim talep eden davacının nüfus kayıtlarına göre yerleşim yeri adresinin “Franfurt/B.Almanya" olduğu, yurt içi adresinin olmadığı, ancak nüfus kayıt örneğinde de görüleceği üzere 1997 yılında Iğdır Asliye Hukuk Mahkemesi 1997/566 E. ve 1997/664 K. sayılı ilamı ile cinsiyet değişikliği kararı verildiği ve ... tarafından nüfusa işlendiği, cinsiyet değişikliği davasında yetkili mahkemenin tarafların yerleşim yeri mahkemesi olduğu nazara alındığında davacının Türkiye'deki son yerleşim yeri adresinin Iğdır olduğu ve 5718 sayılı Milletler Arası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu'nun 41. madde düzenlemesi gereğince son yerleşim yeri yetkili yargı yerinin Iğdır Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
nin hissedar olduğu, eğer bu iki şahıs aynı kişi ise hisse oranında farklılık meydana geleceği, bu durumun tapuda isim tashihi yoluyla değil, tapu iptali ve tescil davası ile mümkün olabileceği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Tapuda isim tashihi davaları tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Taşınmazların kadastro tespitleri ya da tapuya tescilleri sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soyisim, baba adı bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi kayıt düzeltilmesi davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken taşınmaz malikinin değişmemesi şartı ile tapu kayıtları nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmelidir. Tapuda hak sahibi olduğu belirlenen kişilerin mülkiyet haklarını kullanabilmeleri için tapu kaydının nüfus kaydına uyumla hale getirilmesi zorunludur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Nüfus kaydında cinsiyet düzeltilmesi istemine ilişkin olarak açılan davada İstanbul 18 Asliye Hukuk ve İstanbul 12 Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, nüfus kaydı düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, İstanbul 12 Sulh Hukuk Mahkemesinin verdiği görevsizlik kararının taraflara tebliğ edilmeden gönderildiği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK.’nun 22/II. maddesinde " İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir." hükmüne yer verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada...6. Aile Mahkemesi ve ... 20. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta anne adının tashihi istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, davanın soybağına ilişkin olmayıp nüfus kaydında isim tashihine ilişkin nüfus davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, uyuşmazlığın soybağından kaynaklanmakta olup nüfus kaydında isim tashihi niteliğinde olmadığı ve aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davacı, eşi ...ın evlilik dışı ilişkisinden dünyaya gelen davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Cinsiyet değişikliğine izin istemine ilişkin davada ... Asliye Hukuk ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya kapsamından, ... Sulh Hukuk Mahkemesinin verdiği 16.12.2015 tarih ve 2015/1264 E. - 2015/1227 K. sayılı kararın davacı ve davalıya tebliğ edilmeden ve karar kesinleştirilmeden gönderildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nın 22/2. maddesinde "İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar, kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir." hükmüne yer verilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmış, Mahkemece uyuşmazlığın mülkiyet değişikliğine yol açabilecek tapu iptal ve tescil davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, dosyanın gönderildiği ...... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ise davanın malik ve mülk değişikliğine sebebiyet vermeyeceğinden çekişmesiz yargı işlerinden sayılan tapuda isim tashihi davası olduğunu belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Bilindiği üzere; görevsizlik kararı veren mahkeme bu kararında dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine karar vermekle yetinir. Dava dosyasını kendiliğinden (re'sen) görevli mahkemeye gönderemez. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 20. maddesi hükmü gereğince; taraflardan birinin görevsizlik kararının kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir....
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı tarafından 11/11/2014 tarihinde davalı idareye yapılan başvuruda, diplomasındaki ismin geçirdiği cinsiyet ve isim değişikliği sebebiyle … olarak değiştirilmesi talebinin, söz konusu değişikliğin mezuniyet tarihi sonrasında yapıldığı ve mezuniyet tarihi itibariyle var olan bilgilerin diploma basımına esas teşkil ettiği, yeni nüfus bilgilerine göre yeniden diploma düzenlenmesinin mümkün olmadığı, mevcut diplomanın uygun yerine mahkeme kararıyla değiştirilen nüfus ve kimlik bilgilerine dair açıklama yapılması veya bu hususu bildiren bir belge verilebileceği gerekçesiyle reddedilmesi üzerine, bu işlemin iptali ve diplomanın yeniden basılması istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda yer verilen mevzuat düzenlemeleri uyarınca, diplomalar düzenlendikleri tarihteki mevcut hukuki ve fiili durumu gösteren belgelerdir....
“Eşitlik İlkesi” en temel anlamda Anayasanın 10. ve 55. maddelerinde ifade edilmiş, 10 uncu maddede “Herkes, dil, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir” kuralına yer verilmiştir. 4857 sayılı Kanun'un 5. maddesinin ilk fıkrasında, dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi sebeplere dayalı ayrım yasağı getirilmiş; üçüncü fıkrasında ise cinsiyet ve gebelik sebebiyle ayrım yasağı düzenlenmiş ve bu durumda olan işçiler bakımından iş sözleşmesinin sona ermesinde de işverenin eşit davranma borcu vurgulanmıştır. 4857 sayılı Kanun'un yukarıda söz edilen maddesine göre eşit davranma borcuna aykırılığı ispat yükü işçide olmakla birlikte, anılan maddenin son fıkrasında yer alan düzenlemeye göre işçi ihlalin varlığını güçlü biçimde gösteren bir delil ileri sürdüğünde aksi işveren tarafından ispatlanmalıdır....
Nüfus kütükleri üzerindeki kayıt, tescil ve düzeltme işlemleri kamu düzeni ile ilgili olup hukuken geçerli belge veya kesinleşmiş mahkeme kararlarına göre yapılması zorunludur. Somut olayda, davacı ...'nın nüfus kaydında annesi olarak gözüken ...'nın gerçek annesi olmadığı, gerçek annesinin ... olduğu ileri sürülerek anne adı yönünden nüfus kaydının gerçeğe uygun şekilde düzeltilmesinin istendiği, mahkemece anne adının düzeltilmesi istemiyle daha önce davacı ... tarafından açılan ve davacının feragatı nedeniyle reddedilen ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.01.2013 tarih ve 2012/165 Esas 2013/34 Karar sayılı kararı esas alınarak feragatin kesin hüküm gibi sonuç doğurması ve feragat edilen bir davanın yeniden açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Kişisel durum sicilindeki kaydın düzeltilmesine ilişkin davalar, kamu düzeniyle ilgilidir ve re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu davalarda ilgililer arasında gerçekte bir uyuşmazlık bulunmamaktadır....