"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki cezai şartın tahsili işleminin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; Sigortalılar ve aile bireyleri hakkında bilgileri dışında düzenlenen, gerçek muayeneye dayanmayan reçeteler düzenlendiğinden bahisle 2009 yılı sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinin 5.1.1. maddesi gereğince 20.000 TL cezai şart uygulandığını, cezai şart işleminin haksız olması nedeniyle iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....
Davacı, davalı banka tarafından belirlenen cezai şartın haksız olduğundan bahisle iptali ile ödediği bedelin iadesini istemiştir. Davacının kredi kartına yansıtılan, davaya konu bedelin cezai şart olduğu bankanın da kabulündedir. Davacı tüketici olduğundan, BK.nun 161/son maddesi gereğince, hakim fahiş gördüğü cezaları tenkis ile mükelleftir. Şu halde mahkemece, belirlenen cezai şart miktarının fahiş olup olmadığı re'sen incelenmeli ve sonucuna uygun bir indirim yapılmalıdır. Mahkemece eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte belirtilen nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 6.3.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Cezai şartın işçi ve işveren hakkında ve iki taraflı olarak düzenlenmesi gereği, işçi aleyhine kararlaştırılan cezai şartın işveren aleyhine kararlaştırılandan daha fazla olmaması sonucunu da ortaya koymaktadır. Başka bir anlatımla işçi aleyhine olarak belirlenen cezai şartın, koşulları ve ceza miktarı bakımından işverenin sorumluluğunu aşması düşünülemez. İki taraflı cezai şartta işçi aleyhine bir eşitsizlik durumunda, cezai şart hükmü tümden geçersiz olmamakla birlikte, işçinin yükümlülüğü işverenin sorumlu olduğu miktarı ve halleri aşamaz. Gerek belirli gerekse belirsiz iş sözleşmelerinde, cezai şart içeren hükümler, karşılıklılık prensibinin bulunması halinde kural olarak geçerlidir. Ancak, sözleşmenin süresinden önce feshi koşuluna bağlı cezai şartın geçerli olabilmesi için, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin belirli süreli olması zorunludur. Asgari süreli iş sözleşmelerine de aynı şekilde hükümler konulması mümkündür....
. - KARAR - Davacı vekili, müvekkili ile davalı yüklenici arasında yapılan 06.06.2008 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde, inşaatın 01.09.2009 tarihinde bitirileceği ve gecikme halinde her ay 3.000,00 TL cezai şart ödeneceğinin kabul edildiğini, sözleşme gereği davalı şirkete isabet eden ve müvekkili adına kayıtlı dairelerden biri satıldığında, müvekkilinin satış bedelinden 25.000,00 TL'yi birikmiş cezai şart alacaklarına mahsup ederek bakiyesini davalı şirkete verdiğini, inşaatta eksik işler bulunduğunun mahkeme aracılığıyla tespit edildiğini, gecikme nedeniyle cezai şartın kalan kısmının tahsili için başlatılan icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında araç kiralama sözleşmesi imzalandığını,kira bedelinin 6.000.00 YTL, cezai şart miktarının ise 5.000 Euro olarak kararlaştırıldığını, kira bedelinin 3.000.00 YTL’lik kısmının davalıya ödenmesine rağmen davalının araçların plakalarını süresinde bildirmeyerek sözleşmeye aykırı davrandığını, davalıya ödenen 3.000.00 YTL’nin ve 5.000 Euro cezai şartın tahsili için yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
göre davalı adına taşınır ya da araç kaydı bulunmadığı gibi, davalının elde ettiği gelirler yıllar itibarı ile incelendiğinde elde edilen gelir miktarı ile talep edilen cezai şart miktarı arasındaki fark nedeni ile cezai şartın tamamının davalıdan tahsilinin davalının mahvına neden olacağı kabul edildiği, cezai şarttan takdiren % 50 oranında indirim yapılarak 21.000,00 TL cezai şartın tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın haklı nedene dayanmadığı için iptali gerektiği taraflarca icra inkar ve kötü niyet tazminatı talep etmiş ise de, cezai şartın verilip verilmeyeceği, verilecek ise cezai şarttan indirim yapılıp yapılmayacağı ve indirim oranının takdiri mahkemeye ait olup yargılamayı gerektirdiği için tarafların tazminat isteme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne davalının İstanbul 31....
Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin 08/07/2014 tarih ve ... sayılı yazısı ile 2012 yılı Eczane protokolünün 5.3.6 maddesine bağlı olarak bir kez uyarılmasına ve 1.921,41 TL cezai şart bedeli tayinine karar verildiği cezai şart tayini için ön koşulun uyarı veya cezai şarta esas muayene ücretlerinin kurum tarafından mahsup suretiyle tahsil edilmemesi gerektiği. Ancak davacının 1.kez uyarılması ve cezai şart bedeli tayinine esas muayene ücretleri davalı kurum tarafından mahsup suretiyle tahsil edildiği kararın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu ileri sürerek cezai şart işleminin iptali ile cezai şartın davacıya iadesine karar verilmesini istemiştir Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne SGK Başkanlığı ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü ......
Davacı ,davalı ile 3.2.2008 tarihinde tellallık sözleşmesi imzaladığını, sözleşmede yer alan taşınmazların davalıya gösterilerek tanıtıldığını, davalının bilahare kendisini devre dışı bırakarak 1 nolu taşınmazı kayınpederi adına satın aldığını, komisyon ücretini ödemediğini ileri sürerek sözleşme gereğince hak ettiği komisyon ücreti ve cezai şartın tahsili için başlattığı icra takibine vaki haksız itirazin iptali istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı sözleşmede yer alan taşınmazın kendisine gösterilmediğini, sözleşmeye sonradan eklendiğini, taşınmazı da kendisinin satın almadığını savunmuştur. Mahkemece taşınmazın davalının kayınpederi tarafından satın 2009/11060-2010/2392 alındığından bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Mahkemece davanın kabulüne ve sözleşmede kararlaştırılan 16.000 USD cezai şartın da tahsiline hükmedilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nın 22.maddesi uyarınca tacir sıfatını haiz borçlu, fahiş olduğu iddiasıyla cezai şarttan indirim yapılmasını mahkemeden isteyemez ise de, kararlaştırılan cezai şartın tarafların ekonomik yönden yıkımına sebep olacak derecede fahiş olduğunun belirlenmesi halinde makul düzeyde indirim yapılabileceği Yargıtay'ca kabul edilmektedir....
Davalı; uygulanan cezai işlemlerin taraflar arasındaki protokole uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, Kurumun davacı hakkında uyguladığı 8 hasta için 4.111,95 TL cezai şartın, 17 hasta için 1.834,35 TL reçete bedelinin ve 10.000 TL cezai şartın, 2 adet hastaya ilişkin 202,77 TL reçete bedelinin, mesul müdürün izinli olduğu dönemler ile ilgili karşılanan 1145 adet reçete bedeli 69.239,55 TL’nın, muvazaa iddiasına dayalı 2.000 TL cezai şartın tahsiline ilişkin ve sözleşmenin 3 ay süre ile feshi ile sözleşmenin 5 yıl süre ile feshine ilişkin işlemlerin iptaline, iptaline karar verilen işlemler ile ilgili herhangi bir tahsilat var ise tahsilatın davacıya iadesine, mesul müdürün görevinden ayrıldığını sözleşmede belirtilen sürede Kuruma bildirmemesi nedeniyla uygulanan 2.000 TL cezai şartın iptaline ilişkin davanın reddine dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine; Yargıtay 13....