WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, mahkemece tacirler yönünden cezai şartın tenkisi nedeni olması mümkün olmayan taraflar arasındaki ticari ilişkinin boyutu ve ikinci kalite ürünlerin ortalama satış fiyatları dikkate alınarak cezai şart indirilmiştir....

    K A R A R Davacı, davalı kurum ile arasında Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi imzalandığını, imzalanan bu sözleşme uyarınca hastalara verilen sağlık hizmeti bedellerinin davalı kuruma fatura edildiğini, davalı kurumun sözleşmeye aykırı davranıldığı gerekçesiyle cezai şart uyguladığını ileri sürerek, haksız olan cezai şartın iptali ile tahakkuk ettirilen cezai şart miktarı kadar borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, cezai işlemin iptali istemine ilişkindir....

      İş hukukunda “İşçi Yararına Yorum İlkesi”nin bir sonucu olarak sadece işçi aleyhine yükümlülük öngören cezai şart hükümleri geçersiz sayılmış ve bu yönde yerleşmiş içtihatlar öğretide de benimsenmiştir. Cezai şartın işçi ve işveren hakkında ve iki taraflı olarak düzenlenmesi gereği, işçi aleyhine kararlaştırılan cezai şartın işveren aleyhine kararlaştırılandan daha fazla olmaması sonucunu da ortaya koymaktadır. Başka bir anlatımla işçi aleyhine olarak belirlenen cezai şartın, koşulları ve ceza miktarı bakımından işverenin sorumluluğunu aşması düşünülemez. İki taraflı cezai şartta işçi aleyhine bir eşitsizlik durumunda, cezai şart hükmü tümden geçersiz olmamakla birlikte, işçinin yükümlülüğü işverenin sorumlu olduğu miktarı ve halleri aşamaz. Somut olayda, mahkemece cezai şartın işçi aleyhine düzenlenmesi nedeniyle geçerli olmadığı gerekçesiyle cezai şart isteğinin reddine karar verilmiştir....

        Cezai şart, borçlunun alacaklıya karşı mevcut bir borcu hiç veya gereği gibi ifa etmemesi halinde ödemeyi vaat ettiği, hukuki işlem ile belirlenmiş ekonomik değeri olan bir edimdir. Cezai şartın amacı, borçluyu borca uygun davranmaya sevk etmektir. Cezai şart, asıl alacağı kuvvetlendirme amacı güder. Bu bakımdan cezai şart, kuvvetlendirilecek asıl borcun mevcut olmasını gerektirir. Asıl borç yoksa cezai şart da söz konusu olamaz. Bu niteliği itibariyle cezai şart asıl borca bağlı fer'i bir borçtur. Asıl borç, mevcut ve geçerli ise, cezai şart da borç doğurur. Asıl borç sona ermiş ya da geçersiz doğmuşsa, cezai şart bağımsız bir borç oluşturamaz. Cezai şart, asıl borcun bağlı olduğu şekle tabidir. Asıl borç bir geçerlilik şekline bağlanmışsa, cezai şartın borç doğurabilmesi aynı şekilde kararlaştırılmış bulunmasına bağlıdır....

          Yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere Bölge Adliye Mahkemesince, davalının ekonomik durumuna ve somut olayın özelliklerine göre hesaplanan 326.276,58 TL cezai şartın davalının ekonomik mahvına sebep olabilecek nitelikte bulunduğu kabul edilerek cezai şart alacağından taktiren % 50 oranında indirim yapılarak 163.138,29 TL cezai şarta hükmedilmiş ve tenkis edilen kısım yönünden davalılar yararına vekalet ücreti verilmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 182/son maddesi uyarınca cezai şartın tahsili istemiyle açılan davada, cezai şart miktarının fahiş olup olmadığının takdiri hakime aittir. Davacının bunu önceden takdir ve tespit etmesi mümkün değildir. O nedenle, sözleşme ile tayin edilen bir cezai şartın tahsilini istemek hakkını haiz olan davacının açtığı dava sonunda cezai şartın mahkemece fahiş görülerek tenkis edilmesi halinde, tenkis edilen miktardan dolayı davalı yararına vekalet ücretine hükmedilemeyeceği açıktır....

            ait reçetelerin adına çıkarılan sağlık raporuna uygun olarak düzenlendiğinden bu olayla ilgili cezai şartın tahsili işleminin yerinde olmadığı, kuruma fatura edilen 21 adet reçeteye yönelik hastaların ilaçları aldıklarını beyan etmeleri nedeniyle cezai şartın tahsiline yönelik işlemin yerinde olmadığı, 36 adet reçetenin sigortalının bilgisi dışında düzenlenerek kurumun zarara uğratılması eyleminde ise, sigortalıların reçetelerdeki imzaların kendilerine ait olmadığı ve reçetelerdeki ilaçları almadıkları yönündeki beyanlarına itibar edilerek bu yöndeki cezai şartın davacıdan tahsili işleminin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, Ankara 24....

              ./.... maddesinde kararlaştırılan 100.000 TL cezai şartın ihtara rağmen ödenmediğini ileri sürerek, 100.000 TL cezai şartın faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, karşı davaya cevabında, karşı davanın BK’nın 60. maddesi uyarınca zaman aşımına uğradığını, müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini savunarak, karşı davanın reddini istemiştir....

                Cezai şartın işçi ve işveren hakkında ve iki taraflı olarak düzenlenmesi gereği, işçi aleyhine kararlaştırılan cezai şartın işveren aleyhine kararlaştırılandan daha fazla olmaması sonucunu da ortaya koymaktadır. Başka bir anlatımla işçi aleyhine olarak belirlenen cezai şartın, koşulları ve ceza miktarı bakımından işverenin sorumluluğunu aşması düşünülemez. İki taraflı cezai şartta işçi aleyhine bir eşitsizlik durumunda, cezai şart hükmü tümden geçersiz olmamakla birlikte, işçinin yükümlülüğü işverenin sorumlu olduğu miktarı ve halleri aşamaz. İşçiye verilen eğitim karşılığı belli bir süre çalışması koşuluna bağlı olarak kararlaştırılan cezai şartın tek taraflı olarak değerlendirilemez. İşçiye verilen eğitim bedeli kadar cezai şartın karşılığı bulunmakla eğitim karşılığı cezai şart hükmü belirtilen ölçüler içinde geçerlidir....

                  Karakülah tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davalı işçinin, taraflar arasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinin "6.4." maddesinde öngörülen asgari üç yıllık sürenin dolmasından önce iş sözleşmesini feshettiğinden, aynı madde uyarınca müvekkili işverenin, işçinin üç aylık net ücreti tutarında cezai şart alacağına hak kazandığını, ödenmeyen cezai şart alacağının tahsili için icra takibi yapıldığını, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, müvekkili işçinin işveren yetkilisinin onayını alarak iş sözleşmesini feshettiğini, iş sözleşmesinde belirlenen cezai şartın geçersiz olduğunu, kabul ihtimalinde indirim yapılması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur....

                    Böylece, davacı, sözleşmede öngörülen kesin vadeye rağmen geç teslim nedeniyle cezai şartın davalı yararına gerçekleştiği ve bakiye iş bedelinden cezai şartın kesinti yapılması ile cezayı isteme hakkının da saklı tutulduğu, yapılan cezai şart kesintisi nedeniyle davalının davacıya bilirkişi raporunda belirlendiği üzere 4.501 TL borçlu olması nedeniyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi netice itibariyle doğru ise de, Mahkemece cezai şart istenemeyeceği ve cezai şartı isteyenin davacı olduğunun belirlemesi hatalı olduğundan kararın gerekçe yönünden kaldırılarak yeniden hüküm kurmak gerekmiştir. V. KARAR Açıklanan sebeplerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, kamu düzeni yönünden yapılan incelemede ise, ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu