İNCELEME VE GEREKÇE : Mahkememizin----- sayılı ilamı ile bozularak dosyanın mahkememize gönderildiği, bozma ilamının içeriğinde "...Davalı, taraflar arasındaki sözleşmenin ----yıllarına ait olmak üzere asgari alım taahhüdünün davacı tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle cezai şart alacağı bulunduğunu bu alacakla ilgili ------alacak davasının devam etmekte olduğunu, nitekim işbu dava kapsamında alınan bilirkişi raporunda da cezai şart alacağının bulunduğunun saptandığını savunarak banka teminat mektubunun iadesi şartlarının oluşmadığını bildirmiştir. Nitekim yerel mahkemece davalının cezai şart alacağı bulunduğu ve bu nedenle teminat mektubunun iade koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle hüküm oluşturulmuştur. Oysa davalının savunmasında belirttiği cezai şart alacağına ilişkin davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Bu dava sonuçlanmadan somut olay bakımından iade koşulları oluşmadığı yönünde bir sonuca varmak doğru değildir....
Akaryakıt İstasyonu için istasyonun teslimi ve tahliyesi, tesliminde geçiken beher gün için 1.000 Dolar cezai ve ariyet verilen malların iadesi talep edilmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı ile davalı ... vekillerince istenmiş, davalı ... vekili tarafından duruşma istenmiş ise de davetiye masrafı bulunmadığından duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, ödenen iş bedelinin iadesi ve cezai şartın tahsili istemleri ile açılmış, mahkemece davacı idarenin cezai şarta ilişkin isteminin ıslah da dikkate alınarak kabulüne karar verilmiş, davalı yüklenicilere ödenen iş bedelinin iadesi istemi hakkında hüküm kurulmamış, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı iş sahibi ... ile davalı yükleniciler arasında 20.05.2008 tarihli kent izleme sistemine ait kamera ve ekipmanının sağlanması ve kurulması konusunda sözleşme imzalanmıştır....
Bahreyn şubesinden 24/02/2014 tarihinde 3 yıl vadeli döviz kredisi kullandığı, söz konusu döviz kredisini vadesinden önce 14/01/2016 tarihinde kapatması üzerine davacı şirkete 662.640,00 TL KKDF kesintisi ve 229.073,74 TL cezai faiz tahakkuk ettirildiği, kredi kapama işlemlerinin gerçekleştirilmesi için söz konusu tutarların davacı şirkete ait hesaplardan tahsil edildiği, davacı şirketin 29/01/2016 tarihli dilekçe ile kesilen fon payı ve cezai faizin iadesi istemiyle davalı idareye başvurduğu, mezkur başvurunun cevabını beklemeksizin tahakkuk fişinin iptali ve ödenen tutarların iadesi istemiyle 12/02/2016 tarihinde ......
K A R A R Davacı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile davalıdan daire satın aldığını, ödemelerini düzenli olarak yapmasına rağmen, konutun tesliminde gecikme yaşanması nedeniyle sözleşmenin karşılıklı mutabakatla feshedildiğini, toplamda otuz bir adet senedin kendisine iade edildiğini, ancak daire için ödediği bedelden haksız olarak %5 cezai şart kesildiğini ileri sürerek, 9.500,00 TL cezai şartın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, cezai şart kesintisinin hukuka uygun olduğunu, 19/09/2013 tarihinde yapılan taşınmaz mal satış ve inşaat yapım fesih sözleşmesi ile tarafların birbirlerini karşılıklı olarak ibra ettiklerini savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava taraflar arasında imzalanan gayrimenkul sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenen cezai şartın iadesi istemine ilişkindir....
Yapılan incelemede, bilirkişilerce yersiz ödeme bedelinin içerisinde 13.000,00 TL cezai şartın da yer aldığı, bu şekilde toplamda 58.548,09 TL yersiz ödeme bedelinin hesaplandığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince ise, hem 13.000,00 TL cezai şart bedelinin hem de 58.548,09 TL yersiz ödemenin iadesi işleminin iptaline karar verilmiş, böylece raporda belirlenen yersiz ödeme bedelinden daha fazlasına hükmedilmiştir. Ayrıca, hükme esas alınan rapora davalı tarafından hesaplama hatalarının yapıldığı gerekçesiyle itiraz edilmiştir. Bu durumda mahkemece, davalının itirazları yönünden önceki bilirkişilerden ek rapor alınarak haksız uygulanan cezai şart ve yersiz ödeme miktarının hesaplanıp açıkça belirtilmesi, tereddütsüz belirlenen bu bedele göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Yapılan incelemede, bilirkişilerce yersiz ödeme bedelinin içerisinde 13.000,00 TL cezai şartın da yer aldığı, bu şekilde toplamda 58.548,09 TL yersiz ödeme bedelinin hesaplandığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince ise, hem 13.000,00 TL cezai şart bedelinin hem de 58.548,09 TL yersiz ödemenin iadesi işleminin iptaline karar verilmiş, böylece raporda belirlenen yersiz ödeme bedelinden daha fazlasına hükmedilmiştir. Ayrıca, hükme esas alınan rapora davalı tarafından hesaplama hatalarının yapıldığı gerekçesiyle itiraz edilmiştir. Bu durumda mahkemece, davalının itirazları yönünden önceki bilirkişilerden ek rapor alınarak haksız uygulanan cezai şart ve yersiz ödeme miktarının hesaplanıp açıkça belirtilmesi, tereddütsüz belirlenen bu bedele göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Yapılan incelemede, bilirkişilerce yersiz ödeme bedelinin içerisinde 13.000,00 TL cezai şartın da yer aldığı, bu şekilde toplamda 58.548,09 TL yersiz ödeme bedelinin hesaplandığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince ise, hem 13.000,00 TL cezai şart bedelinin hem de 58.548,09 TL yersiz ödemenin iadesi işleminin iptaline karar verilmiş, böylece raporda belirlenen yersiz ödeme bedelinden daha fazlasına hükmedilmiştir. Ayrıca, hükme esas alınan rapora davalı tarafından hesaplama hatalarının yapıldığı gerekçesiyle itiraz edilmiştir. Bu durumda mahkemece, davalının itirazları yönünden önceki bilirkişilerden ek rapor alınarak haksız uygulanan cezai şart ve yersiz ödeme miktarının hesaplanıp açıkça belirtilmesi, tereddütsüz belirlenen bu bedele göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Davalı, taraflar arasındaki sözleşmenin 4 ve 5. yıllarına ait olmak üzere asgari alım taahhüdünün davacı tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle cezai şart alacağı bulunduğunu bu alacakla ilgili ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/456 E. sayılı alacak davasının devam etmekte olduğunu, nitekim işbu dava kapsamında alınan bilirkişi raporunda da cezai şart alacağının bulunduğunun saptandığını savunarak banka teminat mektubunun iadesi şartlarının oluşmadığını bildirmiştir. Nitekim yerel mahkemece davalının cezai şart alacağı bulunduğu ve bu nedenle teminat mektubunun iade koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle hüküm oluşturulmuştur. Oysa davalının savunmasında belirttiği cezai şart alacağına ilişkin davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Bu dava sonuçlanmadan somut olay bakımından iade koşulları oluşmadığı yönünde bir sonuca varmak doğru değildir. Bu durumda mahkemece davanın davalının savunmasında sözünü ettiği alacağına ilişkin ... 1....
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının asgari alım taahhüdünü yerine getirmemesi nedeniyle davacının 17.500 USD cezai şart alacağı bulunduğu, ayrıca intifanın kullanılamayan süresine isabet eden 885.000 USD’nin iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, bayilik sözleşmesi ve protokolünden doğan intifa bedeli ile asgari alım taahhüdünden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir....