"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİ-CEZAİ ŞARTIN ÖDENMESİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava kayden mülkiyet hakkı bulunmaksızın sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığın giderilmesi ve cezai şartın ödenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,13.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ CEZAİ ŞARTIN ÖDENMESİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava kayden mülkiyet hakkı bulunmaksızın sözleşmeden kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve cezai şartın ödenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,13.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
CEZAİ ŞARTIN İNDİRİLMESİESER SÖZLEŞMESİTACİR 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 161 ] 6762 S. TÜRK TİCARET KANUNU [ Madde 24 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü: Dava, eser sözleşmesi uyarınca uygulanan ve hakedişten kesilen cezanın iadesi istemi ile açılmıştır. Davalı, gecikmede kendilerinin kusurlu bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece; iddia, savunma, sözleşme tespit dosyası, bilirkişi raporlarına göre, davalı yanın davacının ürünlerini satması gerekirken başka firma ürünlerini bulundurmak suretiyle sözleşmeye aykırı davrandığı, cezai şarta hükmedilme koşullarının oluştuğu, ancak sözleşmede belirtilen cezai şarta hükmedilmesi halinde davalıların ekonomik mahvına neden olacağı, bu nedenle cezai şartın tenkisi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 2.000 USD cezai şart alacağının fiili ödeme günündeki YTL karşılığının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Kural olarak, TTK'nın 24. maddesi uyarınca tacir sıfatını haiz bir borçlu, fahiş olduğu iddiasıyla cezai şarttan indirim yapılmasını isteyemez....
Davalı 2547 sayılı YÖK Kanunu hükümlerince yurt dışına gönderilmiş olup taahhüdün ihlali halinde taahhütname vermeseydi ödeyeceği miktar o tarihteki yasalar uyarınca kendisine yapılan giderler ile bunun %50 fazlası cezai şarttan ibarettir. Oysa taahhütnamede yabancı para üzerinden %100 cezai şart öngörülmüş olmakla bu cezai şartın fahiş olduğu ortadadır. Bu nedenle cezai şartın Borçlar Kanununun 161/son maddesi uyarınca hakkaniyete uygun bir biçimde tenkisi suretiyle hüküm tesisi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. öte yandan; davalı kefil Soner'in mesuliyetinin müştereken ve müteselsilen olduğu kabul edilmiş ve hüküm fıkrasının devamında kefalet senedinde yazılı limitler dahilinde sorumlu olduğu açıklanmış ise de, sorumlu olduğu miktar belirtilmediğinden bu davalıyla ilgili hükmün infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Adı geçenin sorumlu tutulacağı meblağ ve faizleri açıkça gösterilip, infazı kabil olacak şekilde hüküm kurulmalıdır....
CEZAİ ŞARTIN TENKİSİSÖZLEŞMEYE AYKIRI DAVRANIŞZARARIN TAZMİNİ 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 159 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 161 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Taraflar arasındaki sözleşmenin 8. maddesinde aynen, "Bu sözleşmeye aykırı davranan taraf diğer tarafın uğradığı zararın tamamını tazmin ile yükümlü olduğu gibi bu zarar tutarında cezai şartı karşı tarafa ödeyecektir." hükmü yer almıştır. Görülüyor ki taraflar BK.159/son md. hükmünün aksini kararlaştırmışlardır....
CEZAİ ŞARTIN İNDİRİLMESİ 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 161 ] "İçtihat Metni" Mahalli mahkemece bozmaya uyularak verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla, temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği konuşulup düşünüldü: Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca ve teslimdeki gecikme nedeniyle cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir....
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; cezai şartın 5.480 TL üzerinden hesaplanması gerekirken 4.130 TL üzerinden hesaplandığı, 10 katı tutarında cezai şart uygulandığı, ancak hastadan alınan 4.130 TL fazla ücretin davacı tarafından hastaya iade edildiği, cezai şartın yarısının indirilerek davacıya uygulanması gereken cezai şartın 20.650 TL olması gerektiği, 20.650 TL cezai şartın fazladan alınmış olduğu belirtilmiştir....
Bölge adliye mahkemesince; dava konusu 4 adet reçetenin arkasında bulunan imzaların sigortalı hastaya veya hasta yakınına ait olmadığı, bunların 3 adedinin aynı tarihli olup ardışık protokol numaralarında düzenlendiği ve reçete bedellerinin yüksek olduğu gözetildiğinde uyarı ve cezai işleme ilişkin kurum işleminin yerinde olduğu, 2016 yılı Eczane Protokolü'ne göre 4 adet reçete bedeli toplamı 3.831,94 TL, cezai şartın ise (2x3.831,94) 7.663,88 TL olacağı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile davacıya uygulanan 19.159,70 tl ceza-i şartin 7.663,88 TL'ye indirilmesine, muarazanın bu şekilde giderilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm her iki tarafça temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Davacının reçete bedelinin iki katı tutarında ceza bedeli...
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, eksik alım nedeniyle cezai şart talebinin, davacının sözleşmenin feshi tarihine kadar ihtirazi kayıt koymadan mal vermeye devam ettitği, son bir yıl için talepte bulunabileceği gerekçesi ile kısmen kabulüne, inkişaf bedelinin iadesi talebinin sözleşme ilişkisinin 04.07.2023'ten önce son bulduğu, sözleşmenin kullanılmayan kısmına tekabül eden tutarın iadesi gerektiği gerekçesi ile kısmen kabulüne, sözleşmenin feshi nedeniyle cezai şart talebinin ise reddine karar verilmiştir. Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir. (1) Dava, davacı ile davalı şirket arasında akdedilen bayiilik sözleşmesinden kaynaklanan asgari alım taahhüdünün ihlali sebebiyle cezai şart, inkişaf bedelinin kullanılmayan kısmının iadesi ve sözleşmenin feshi sebebiyle cezai şart istemine ilişkindir. Davacı ile davalı şirket arasında 15.10.2004 tarihli akaryakıt bayiilik sözleşmesi, 30.05.2005 tarihli taahhütname ve aynı tarihli bir protokol yapılmıştır....