Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yürürlük:01/04/2018) Muayene katılım payını tahsil etmemek amacıyla reçete girilip silinmesi, hastanın ilaç almasını engellemek amacıyla reçete girilip silinmesi, hastanın rızası dışında adına devam reçetesi girilip silinmesi veya ilaç veriliş sürelerini ihlal amacıyla reçete girilip silinmesi fiillerinin tespit edilmesi durumunda yapılan her işlem için fiile iştirak eden tüm eczanelere ayrı ayrı 100 (yüz) TL cezai şart uygulanarak eczane yazılı olarak uyarılır. Maddede sayılan fiillerden herhangi birinin tekrarı halinde cezai şart miktarı 300 (üç yüz) TL olarak uygulanır. Bir sözleşme döneminde 1 reçetede tespit edilmesi halinde cezai şart uygulanmaz.” hükümleri değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, .... .... sinin sahibi ve mesul müdürü olduğunu, davalı kurum tarafından 2012 yılı .... lünün 5.3.14 maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle 3 ay süreyle sözleşmenin feshine ve 77.118,60 TL cezai şart uygulanmasına karar verildiğini, ancak söz konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu,.... sinin hastanelerin yakın bölgesinde bulunması dolayısıyla hastaların ilk başvurduğu.......

      ESASTAN İNCELEME RAPOR SONUCU: Dava, cezai işlemin iptali, menfi tespit ve muarazanın meni talebine ilişkindir. Davacı, davalı kurumun 20/08/2015 tarih ve 14/08/2015 tarihli yazıları ile müvekkili şirketin davalı kurumdan olan alacaklarından cezai şart tutarı olarak toplam 390.000,00 TL, yersiz ödeme tutarı olarak toplam 1.479,000 TL borçlu olmadığının tespit edilmesini talep etmiştir....

      ESASTAN İNCELEME RAPOR SONUCU: Dava, cezai işlemin iptali, menfi tespit ve muarazanın meni talebine ilişkindir. Davacı, davalı kurumun 20/08/2015 tarih ve 14/08/2015 tarihli yazıları ile müvekkili şirketin davalı kurumdan olan alacaklarından cezai şart tutarı olarak toplam 390.000,00 TL, yersiz ödeme tutarı olarak toplam 1.479,000 TL borçlu olmadığının tespit edilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, eczacı olduğunu, davalı kurum ile akdetttikleri sözleşmeye göre hizmet verdiğini, 30.03.2012 tarihinde 2009 yılı protokolünün 4.3.6., ve 6.3.12. maddelerine istinaden toplam 18.495.68.TL para cezası uygulanarak yazılı olarak uyarıldığını yapılan işlemin haksız olduğunu ileri sürerek muarazanın men' i ile cezai işlemin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, sözleşme ilişkisi nedeniyle verilen çekler nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti, çeklerin iptâli ve sözleşme gereği cezai şart alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın devamı sırasında iş bedelinin tamamı kadar davacı tarafından davalıya verilen çeklerin davacıya iade edilmesi ve bunun sonucu davacının menfi tespit ve çek iptâline ilişkin davasından vazgeçmesi nedeniyle menfi tespit ve çek iptâline ilişkin davanın reddine, 30.000,00 TL cezai şart alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir....

          Öncelikle, menfi tespit davası ile ilgili genel bir açıklama yapılmasında ve ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır: Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukukî ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit davası olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davası 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ise ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2019 NUMARASI : 2015/32 ESAS, 2019/173 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit KARAR : Taraflar arasındaki menfi tespit davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı sabit olmayan davanın reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Sabiha SAVAŞÇI tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin işletmesi olan Özel Asya Hastanesi'ne Dr....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı kurum ile aralarındaki sözleşmeye dayanarak kurum çalışanlarına hizmet verdiğini, davalının başkalarına ait karne ile usulsüz şekilde muayene edilip ücretlerinin kuruma fatura edildiği iddiasıyla haklarında uygulanan ıslahla birlikte dava edilen 140.000,00TL lik cezai şartın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek uygulanan cezai şart işlemi yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Dava, usule ilişkin itirazları yanında, işlemin sözleşmeye uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....

              Buna göre 2016 yılı protokolünün 6.17. maddesinde “Bir fatura dönemi için uygulanacak cezai şartın hesaplanması reçete bazında yapılır. Bir reçetede birden fazla usulsüz fiilin tespit edilmesi durumunda cezai şartlardan en yüksek olanı esas alınır. Bir fatura döneminde cezai işlem gerektiren birden fazla reçete tespit edilmesi halinde belirlenen cezai şartlar her bir reçetedeki tespit için ayrı ayrı hesaplanıp bu bedeller toplanmak suretiyle tahsil edilir. Cezai şartlar reçete/ilaç bedelinden az olamaz. (Bu maddenin uygulanmasında Protokolün 5.3.4, 5.3.6 ve 5.3.14 numaralı madde hükmü hariçtir.) Kurumca uygulanacak cezai şart tutarının her fiil için 250 (ikiyüzelli) TL’den az olması halinde, alınacak cezai şart bedeli 250 (ikiyüzelli) TL olarak uygulanır. Belirtilen aynı fiilin/fiillerin son 1 (bir) yıl içinde tekrarlandığının tespit edilmesi halinde uygulanacak cezai şart bedeli her fiil için 500 (beşyüz) TL olarak uygulanır.” hükümleri düzenlenmiştir....

                UYAP Entegrasyonu