Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

şart uygulanacağını, yapılan cezai işlemin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kurum işleminin iptaline karar verilmesi ile haksız olarak avans alacaklarından tahsil edilen 21.339,91- TL'nin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

hakkında HMK 150. madde uyarınca davanın açılmamış sayılmasına, menfi tespit ve istirdat davasının kabulüne, toplam 800.000 USD bedelli bonolardan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, ödenen 200.000 USD'nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

    Davacının eczanesince karşılanan 5 adet reçetenin sahte olduğunun tespit edilmesi üzerine Kurum tarafından davacı hakkında her reçete için ayrı ayrı Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2009 protokolünün 6.3.3, 6.3.10 ve 6.3.19. maddeleri uyarınca cezai işlem uygulanmış ancak yapılan yargılama neticesinde davacının veya çalışanlarının Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte reçete faturalandırdığı tespit edilememiştir. Bu durumda protokolün 6.3.19. maddesi nedeniyle uygulanan cezai şart tahsili işleminin iptali gerekir....

      Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2012 Yılı Protokolü’nün 5.3.2. maddesinde “Eczacının Kuruma fatura ettiği reçetelerde (e-reçete olarak düzenlenenler hariç) bulunması gereken ve reçete muhteviyatı ilaçların reçete sahibine ya da yakınına teslim edildiğine ilişkin imzanın, reçete sahibine veya ilaçların teslim edildiği yakınına ait olmadığının tespit edilmesi halinde, reçete bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı yazılı olarak uyarılır, tekrarı halinde reçete bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak hastanın ilacı aldığını beyan etmesi durumunda bu madde hükmü uygulanmaz.” şeklinde düzenleme yer almaktadır....

        gelinmediğini iddia edenin bunu ispat etmesi gerektiğini, somut delile dayanmayan işlemin hukuka aykırı olduğunu, cezanın fahiş olduğunu ileri sürerek davalı kurumun 13/04/2015 tarihli ve 43454482/37020218/5.7815372 sayılı yazısına istinaden istenen 10.000,00 TL cezai şart ve 23,00 TL ücretten borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu işlemin iptalini talep etmiştir....

        kabiliyeti hususunun ceza yargılaması yönünden sonuç doğuracağı, davacının kimlik tespiti yapma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması nedeniyle sorumluluğunun ortadan kalkmayacağı, davacı eczanenin eylemi sabit olup, yapılan işlemin protokole uygun olduğu dolayısıyla uygulanan cezai işlemin hukuka uygun olduğu, tereddüte ya da duraksamaya mahal bırakmayacak şekilde sabittir....

          Mahkemece, hükmün gerekçesinde davaya konu işlemin bulunduğu dönemde ... isimli kişinin davacı hastaneden 7 defa tedavi hizmeti almış olduğu, bu durumda hastanenin sözleşmenin 11.1.5 maddesini 5 kez, 11.1.16 maddesini 2 kez ihlal ettiği tespit edilmiş olup sözleşme uyarınca her bir eylem için söz konusu hastanın tedavi bedeli olarak faturalandırılan miktarın 8 katı ceza uygulanarak toplamda 56.000 TL cezanın yerinde olduğu belirtildiği halde hükmün sonuç kısmında davanın kısmen kabulüne; davalı SGK tarafından düzenlenen 27/12/2013 tarihli ceza uygulanmasına yönelik kararın 56.000 TL'lik kısmı bakımından cezai işlemin iptaline, 14.000 TL'lik bedel bakımından SGK’nın 27/12/2013 tarihli ceza uygulamasına yönelik kararın aynen uygulanmasına karar verilerek hüküm fıkrasında cezai işlemin 14.000 TL’lık kısmının iptaline dair hüküm kurulması gerekirken 56.000 TL’sının iptal edilmesine karar verilmesi hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratmıştır....

            İlk derece mahkemesince alınan 13/03/2017 tarihli bilirkişi heyeti raporunda Mustafa Yarayışlı adlı hastanın sehven adının geçtiği, bu hastayla ilgili herhangi bir cezai işlem uygulanmadığı, ancak Ümmü Çatalbaşoğlu isimli hasta için cezai işlem uygulandığı, bu nedenle Ümmü Çatalbaşoğlu yönünden inceleme yapıldığı belirtildikten sonra Ümmü Uygun ve Mahmut Akay adlı hastalara uygulanan cezai işlemin taraflar arasındaki sözleşmenin 8.1.19. ve 7.3.7. Maddesindeki düzenlemelere uygun olduğu, ancak Ümmü Çatalbaşoğlu isimli hasta için uygulanan cezai işlemin yerinde olmadığı, bu nedenle Ümmü Çatalbaşoğlu yönünden sözleşmenin 8.1.19. Maddesine göre uygulanan 15.000,00 TL cezai işlemin ve aynı sözleşmenin 7.3.7. Maddesine göre uygulanan 93,35 TL reçete bedelinin tahsiline ilişkin işlemin iptali ile bu bedelin davacıya iadesine karar verilmesi gerektiği tespit ve rapor edilmiştir....

            Mahkememizin ---- Karar sayılı kararı ile bu dosyanın davalısı/asıl dosyanın davacısı müflis ----tarihinde davalı ---- yaptığı --- tutarlı--- ile ilgili işlemin ve tasarrufun iptaline, bu tutarın avans faizi ile birlikte davacı iflas masasına iadesine karar verilmiş, aynı kararda birleşen----davalı müflis---- Tutarında borçlu olmadığının tespiti isteminin reddine karar verilmiştir. Bu karar asıl davada davalı-birleşen dosyada davacı --- tarafından -------- edilmiştir. -----Karar sayılı ilamı ile; "Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi menfi tespit davası ise yazılı yargılama usulüne tabidir. Ayrıca tasarrufun iptali davasının temyiz inceleme yeri ile menfi tespit davasının temyiz inceleme yerinin farklı olması nedeniyle ayrı bir dava olarak açılan menfi tespit davasının tasarrufun iptali ile birleştirilmesi hatalı olmuştur....

              Dava, cezai şartın iptali ve menfi tespit davasıdır. Davalı şirket ile davalı Kurum arasında sigortalıların davacı şirketin hizmetlerinden yararlanması için sözleşme bulunduğu ve sözleşme kapsamında verilen sağlık hizmeti için 271,83 TL fatura düzenlenerek Kurumdan tahsil edildiği, ancak muayene hizmeti verilmeden söz konusu faturanın tanzim edildiği gerekçesiyle davalı Kurum tarafından 10.000,00 TL tutarında cezai şart uygulanarak yapılan ödemenin iadesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık görevli mahkemenin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Mahkemelerin görevi kamu düzeni ile ilgili olup kıyas veya yorum yolu ile genişletilmesi ya da değiştirilmesi mümkün değildir. Yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmelidir. İş Mahkemeleri 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş olan istisnai nitelikteki özel mahkemelerdir....

                UYAP Entegrasyonu