Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-YTL, iadesi gereken tüp bedelinin ise 9.293.64.-YTL bulunduğu, ancak taleple bağlı kalınması gerektiği gerekçeleri ile davanın kısmen kabulüne, 3.000 YTL cezai şart alacağının 30.4.2005 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile, 3.000.-YTL kar mahrumiyeti alacağının dava tarihinden yürütülecek avans faizi ile, 1.000.-YTL tüp bedelinin 11.5.2005 tarihinden itibaren yürütülecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 14.09.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. TL 415.80.-O.H. 95.00.-P.H 320.80.-Kalan Aslı gibidir. Karşılaştırıldı. ......

    . - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında bayilik sözleşmesi olduğunu, davalıya katkı bedeli ödendiğini, davalının müvekkiline ait ürünleri satmayarak sözleşme hükümlerini ihlal ettiğini ileri sürerek, cezai şart bedeli ile ödenen katkı tutarının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin iddia edilen katkı bedelini almadığını, müvekkilinin bir dönem ürünlerin bedelini geç ödemesi nedeniyle davacının müvekkiline mal vermediğini, ayrıca müvekkilinden cezai şart talep edilebilmesi için sözleşmede belirlenen satış miktarına müvekkilince ulaşılamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin hükümlerinin davalı tarafından ihlal edildiği, davacının iddiasını ispatladığı, katkı bedelinin davacıya iadesi ve cezai şart bedelinin davalıdan tahsili gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

      Ancak, davalı kurumun tesis ettiği cezai işleme dayanak olan 2012 yılı SGK Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi'nin 11.9.8. maddesinde hastadan/hasta yakınından Kurum mevzuatına aykırı şekilde ilave ücretin alındığının tespit edilmesi halinde, ilave ücret alınan her bir hasta için fazla alınan ilave ücret bedelinin 10 (on) katı, ancak Kurum mevzuatına aykırı olarak alınan ilave ücret bedelinin ilgili kişiye iadesi durumunda uygulanacak olan cezanın yarısı oranında cezai işlem uygulanacağı düzenlenmiştir. Mahkemece, belirtilen bu hususlar üzerinde durulmamıştır...." gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyulduğu belirtilerek, bilirkişi raporu dikkate alınarak davalı kurum tarafından uygulanan cezai şartın usul ve yasaya uygun olmadığı, dolayısı ile kesinti yapılan cezai şart miktarı olan 119,990,14 TL.'nin davalı kurum tarafından davacı şirkete iadesi yönünde davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak ve cezai şart davası yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında 04.10.2005 tarihli münhasır satış sözleşmesi akdedildiğini, davalının rakip firmaların mallarını satarak sözleşmeye aykırı davrandığını tespit edildiğini belirterek bedelsiz kalan ürün ve ekipman bedelinin iadesi cezai şartın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı 31.12.2006 tarihinde ticareti terk ederek işyerini oğluna devrettiğini kendi işlettiği dönemde sözleşmeye aykırı davranmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

          Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, sözleşmenin 9. maddesinde davacı banka kanalı ile davalı şirketçe maaş ödemesi yapılan kişi sayısının taahhüt edilen sayının altına düşmesi halinde cezai şart ödeneceğine dair bir düzenleme bulunmadığı, sözleşmenin 9. maddesindeki taahhüt kişi sayısının taahhüt edilenin altına düşmesi halinde ödenen promosyon bedelinin taahhüt edilen sayının mevcut sayıya orantılanması sonucunda bu oranda promosyon bedelinin davacı bankaya ödeneceği şeklinde düzenlendiğini, somut olayda davalı şirketin taahhüt ettiği maaş ödemesi yaptığı kişi sayısının 144 olduğu ve Haziran 2010 tarihinde maaş ödemesi yapılan kişi sayısının geçmiş aylara oranla ortalama olarak 87 kişiye düştüğü toplam yapılan promosyon ödemesinin 82.000 TL olduğu kişi sayısındaki azalmaya göre davalı şirketin bu promosyon bedelinin %40 olan 32.800 TL'lik kısmını iade etmekle yükümlü olduğu, her ne kadar davacı banka vekili kendilerinin promosyon bedelinin geri alınmasını...

            "İçtihat Metni" Davacı-k.davalı ... ile davalı-k.davacı ... arasındaki davadan dolayı Burhaniye Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 16.09.2008 gün ve 2008/223-230 sayılı hükmü onayan Dairemizin 06.07.2009 gün ve 2009/278-4117 sayılı ilamı aleyhinde davacı-k.davalı ... ile davalı-k.davacı ... vekillerince karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, tapu iptâli tescil ve fazla ödenen iş bedelinin iadesi, karşı dava ise cezai şart ile iş bedelinin ödenmeyen kısmının tahsili istemleriyle açılmış, mahkemece bozma ilâmlarına uyulmak suretiyle davacının tescil isteminin kabulüne, fazla ödendiği iddia edilen iş bedelinin iadesi isteminin reddine, karşı dava yönünden cezai şart isteminin reddine, iş bedelinin ödenmeyen kısmının tahsili isteminin kabulüne karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiş, Dairemizin 06.07.2009 gün 2009...

              nin aldığı 39.400 davacıya iadesi gerektiği, cezai şart yönünden ise sözleşmeye göre davacının cezai şarta ilişkin talebi yerinde görülerek davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden 2010/16672-12074 davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, taraflar arasında düzenlenen 16.11.2007 tarihli harici taşınmaz satım sözleşmesi gereğince ödenen bedelin iadesi ile cezai şartın tahsiline ilişkindir. Davaya konu taşınmaza ilişkin olarak taraflar arasında imzalanan 16.11.2007 tarihli harici satış sözleşmesinin Borçlar Kanunun 213.maddesi gereğince, resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olduğundan, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartta geçersizdir....

                İNCELEME VE GEREKÇE : Mahkememizin----- sayılı ilamı ile bozularak dosyanın mahkememize gönderildiği, bozma ilamının içeriğinde "...Davalı, taraflar arasındaki sözleşmenin ----yıllarına ait olmak üzere asgari alım taahhüdünün davacı tarafından yerine getirilmemesi nedeniyle cezai şart alacağı bulunduğunu bu alacakla ilgili ------alacak davasının devam etmekte olduğunu, nitekim işbu dava kapsamında alınan bilirkişi raporunda da cezai şart alacağının bulunduğunun saptandığını savunarak banka teminat mektubunun iadesi şartlarının oluşmadığını bildirmiştir. Nitekim yerel mahkemece davalının cezai şart alacağı bulunduğu ve bu nedenle teminat mektubunun iade koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle hüküm oluşturulmuştur. Oysa davalının savunmasında belirttiği cezai şart alacağına ilişkin davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Bu dava sonuçlanmadan somut olay bakımından iade koşulları oluşmadığı yönünde bir sonuca varmak doğru değildir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) - K A R A R - Davacı vekilince açılan, asıl ve birleşen davada ödenen iş bedelinin iadesi ve cezai şart alacağının tahsili ile teminat senedinin iadesi davası sonucunda mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, verilen kararın davacı-birleşen dosya davalısı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce 2019/3065 Esas, 2020/2168 Karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.Bu kez Dairemiz kararına karşı davacı-birleşen dosya davalısı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre HUMK’nın 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, 10,30 TL harç ve takdiren 490,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, 02.06.2021 gününde oy birliğiyle...

                    Akdin feshi istendiğinde ve feshe karar verildiğinde artık varlığı kalmayan sözleşmeye dayanarak o sözleşmede kararlaştırılmış bulunan cezai şart istenez. Davacı işin yapılmadığını ileri sürerek, her iki sözleşme gereğince ödediği iş bedelinin iadesini talep etmekle, sözleşmeden dönme iradesini açıkladığından ve sözleşmelerde, fesih halinde dahi cezai şartın istenebileceğine dair hüküm bulunmadığından, davacının cezai şartla ilgili talebinin tamamen reddi yerine, yanlış değerlendirme ile cezai şart yönünden kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu