Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı ile davalı ... vekillerince istenmiş, davalı ... vekili tarafından duruşma istenmiş ise de davetiye masrafı bulunmadığından duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, ödenen iş bedelinin iadesi ve cezai şartın tahsili istemleri ile açılmış, mahkemece davacı idarenin cezai şarta ilişkin isteminin ıslah da dikkate alınarak kabulüne karar verilmiş, davalı yüklenicilere ödenen iş bedelinin iadesi istemi hakkında hüküm kurulmamış, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı iş sahibi ... ile davalı yükleniciler arasında 20.05.2008 tarihli kent izleme sistemine ait kamera ve ekipmanının sağlanması ve kurulması konusunda sözleşme imzalanmıştır....

    Yapılan incelemede, bilirkişilerce yersiz ödeme bedelinin içerisinde 13.000,00 TL cezai şartın da yer aldığı, bu şekilde toplamda 58.548,09 TL yersiz ödeme bedelinin hesaplandığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince ise, hem 13.000,00 TL cezai şart bedelinin hem de 58.548,09 TL yersiz ödemenin iadesi işleminin iptaline karar verilmiş, böylece raporda belirlenen yersiz ödeme bedelinden daha fazlasına hükmedilmiştir. Ayrıca, hükme esas alınan rapora davalı tarafından hesaplama hatalarının yapıldığı gerekçesiyle itiraz edilmiştir. Bu durumda mahkemece, davalının itirazları yönünden önceki bilirkişilerden ek rapor alınarak haksız uygulanan cezai şart ve yersiz ödeme miktarının hesaplanıp açıkça belirtilmesi, tereddütsüz belirlenen bu bedele göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

      Yapılan incelemede, bilirkişilerce yersiz ödeme bedelinin içerisinde 13.000,00 TL cezai şartın da yer aldığı, bu şekilde toplamda 58.548,09 TL yersiz ödeme bedelinin hesaplandığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince ise, hem 13.000,00 TL cezai şart bedelinin hem de 58.548,09 TL yersiz ödemenin iadesi işleminin iptaline karar verilmiş, böylece raporda belirlenen yersiz ödeme bedelinden daha fazlasına hükmedilmiştir. Ayrıca, hükme esas alınan rapora davalı tarafından hesaplama hatalarının yapıldığı gerekçesiyle itiraz edilmiştir. Bu durumda mahkemece, davalının itirazları yönünden önceki bilirkişilerden ek rapor alınarak haksız uygulanan cezai şart ve yersiz ödeme miktarının hesaplanıp açıkça belirtilmesi, tereddütsüz belirlenen bu bedele göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

        Yapılan incelemede, bilirkişilerce yersiz ödeme bedelinin içerisinde 13.000,00 TL cezai şartın da yer aldığı, bu şekilde toplamda 58.548,09 TL yersiz ödeme bedelinin hesaplandığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince ise, hem 13.000,00 TL cezai şart bedelinin hem de 58.548,09 TL yersiz ödemenin iadesi işleminin iptaline karar verilmiş, böylece raporda belirlenen yersiz ödeme bedelinden daha fazlasına hükmedilmiştir. Ayrıca, hükme esas alınan rapora davalı tarafından hesaplama hatalarının yapıldığı gerekçesiyle itiraz edilmiştir. Bu durumda mahkemece, davalının itirazları yönünden önceki bilirkişilerden ek rapor alınarak haksız uygulanan cezai şart ve yersiz ödeme miktarının hesaplanıp açıkça belirtilmesi, tereddütsüz belirlenen bu bedele göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

          Noterliği'nin 05.05.2010 tarih ve 114956 yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek sözleşmeyi feshetmiş ve açılan dava ile iş bedelinin iadesi, cezai şart ve gecikme tazminatının tahsilini talep etmektedir. Davalı yüklenici ise teknik şartnamede belirtilen hususların davacı tarafından proje sürecinde sürekli olarak değiştirildiğini, sözleşmenin yasaya ve sözleşmeye aykırı olarak feshedildiğini, davacı tarafından iadesi talep edilen ödemelerin karşılığında davacıya teslim edilen ve tamamlanan kısımların davacı tarafından kullanıldığını, davacı tarafından kullanılarak fayda sağlanan işlerin bedellerinin müvekkiline ödenmesi gerektiğini, bu nedenle müvekkili tarafından fesih tarihine kadar yapılan işlerin bedelinin sözleşme ve piyasa koşulları nazara alınarak tespiti ile talep edilen tutardan takas ve mahsubunu talep ederek, davanını reddini istemiştir. Uyuşmazlık ödenen iş bedelinin iadesinin gerekip gerekmediği konusunda toplanmaktadır....

            Tüm bu bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde; davacı ile davalılar arasında 25/09/2007 tarihli taşınmaz satış sözleşmesi yapıldığı, davalı Zöhre'nin 19.700.00.- TL bedel ile davacıya taşınmazları sattığı, davalı Enver'in sözleşmeyi satıcı Zöhre'nin müteselsil kefili olarak imzaladığı, satış bedelinin nakten alındığının sözleşmede belirtildiği; taşınmazlar alıcıya devredilmez ise, satıcı ve kefilinin satış bedelinin 2 katını cezai şart olarak ödemeyi kabul ettikleri; alıcı davacının, satış bedelinin iadesi ve cezai şartın ödenmesi için eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Buna göre, davaya konu 25/09/2007 tarihli sözleşme, taşınmaz satışına ilişkin olup; geçerlilik şartı olan resmi şekilde düzenlenmediği için geçersizdir. Sözleşme geçersiz olduğu için bu sözleşmede yer alan cezai şarta ilişkin hükümler de aynı şekilde geçersizdir. Bu nedenle, davacı, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartı talep edemez....

              -KARAR- Davacı vekili, müvekkili ile davalı.... arasında 03/08/2009 tarihli.... satışına ilişkin bayilik sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların akdin kefili olduğunu, ayrıca 10 yıl süreyle intifa tesis edildiğini ve intifa bedelinin peşin ödendiğini, ancak sözleşmenin 16/10/2012 tarihinde sona erdiğini ve kullanılamayan 7 yıllık süre için ödenen 885.000 USD’nin iadesi gerektiğini, ayrıca davalıların asgari alım taahhüdüne uymadıklarını ileri sürerek 885.000 USD intifa bedeli ile fazla haklar saklı kalarak taahhüdün ihlali nedeniyle 1.000 USD’nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, intifa bedelinin ödenmediğini bu nedenle iadesi gereken bir tutar olmadığını protokolün adi şekilde yapılmış olması nedeniyle kefaletin geçersiz olduğunu, taahhüdün ihlaline rağmen davacının mal verdiğini bu nedenle cezai şarttan vazgeçmiş sayılacağını beyan ederek davanın reddini istemiştir....

                GEREKÇE: Dava, bayilik sözleşmesinin haklı feshi sonucunda cari hesap alacağı, satış destek bedeli, cezai şart, kar mahrumiyeti bedelinin davalı ...den , ariyet bedeli ve ariyetleri ilişkin haksız kullanım bedelinin ise her iki davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Dava dilekçesinde; açıkça 6.325,33-TL cari hesap alacağı, 80.018,05-TL satış destek bedeli, 50.000-Euro'nun TL karşılığı cezai şart ve 1.000-TL kar mahrumiyetinin davalı ... şirketinden tahsili;- ariyetlerin aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedeli ile ariyetlerin haksız kullanım bedeli ise her iki davalıdan talep edilmiştir.Ön inceleme duruşmasında, davanın konusu aynı şekilde belirlenmiştir....

                  "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki malın iadesi- cezai şart davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, bayilik sözleşmesinin haklı feshi nedeniyle sözleşmede öngörülen cezai şartın tahsili ile ariyet olarak verilen emtiaların iadesi davasıdır....

                    Yapılan incelemede, bilirkişilerce yersiz ödeme bedelinin içerisinde 13.000,00 TL cezai şartın da yer aldığı, bu şekilde toplamda 58.548,09 TL yersiz ödeme bedelinin hesaplandığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince ise, hem 13.000,00 TL cezai şart bedelinin hem de 58.548,09 TL yersiz ödemenin iadesi işleminin iptaline karar verilmiş, böylece raporda belirlenen yersiz ödeme bedelinden daha fazlasına hükmedilmiştir. Ayrıca, hükme esas alınan rapora davalı tarafından hesaplama hatalarının yapıldığı gerekçesiyle itiraz edilmiştir. Bu durumda mahkemece, davalının itirazları yönünden önceki bilirkişilerden ek rapor alınarak haksız uygulanan cezai şart ve yersiz ödeme miktarının hesaplanıp açıkça belirtilmesi, tereddütsüz belirlenen bu bedele göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediği," gerekçesiyle bozulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu