Mahkemece, sözleşme tarihinde tapulu olan taşınmazın haricen devrinin geçersiz olduğu açıklanarak tapu iptali ve tescil talebinin reddine, sözleşmenin geçerliliği bulunmadığından cezai şart da geçersiz olduğu bu nedenle cezai şart talep edilemeyeceği ancak, haricen sözleşme ile taraflar aldıklarını iade ile yükümlü oldukları gerekçeleriyle davacının ... mirasçıları aleyhine açmış olduğu bedel iadesi talebinin kabulü ile 10.000,00 TL'nin davacıya ödenmesine, davalı ... hakkındaki bedel iadesi talebinin husumetten reddine karar verilmesi üzerine hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu 101 ada 30 parsel sayılı taşınmaz kadastro çalışmaları sırasında senetsizden, 16.06.1993 tarihinde ... adına tespit edilmiş, ..., Aziz Kale ve arkadaşlarının itirazları neticesinde ......
Kira bedellerinin iadesi, yapılan masrafların karşılanması ve sözleşmesinin kiralayan tarafından bozulması sebebiyle 1 kg altın şeklinde sözleşme dercedilen cezai şartın davalıdan tahsili için mahkemenize müracaat zaruretinde kalmış bulunmaktayız, Yukarıda açıklanan ve sayın mahkemece göz önünde tutulacak diğer nedenlerle kira bedellerinin iadesi, yapılan masrafların ve cezai şartın şimdilik 5.000,00 TL lik kısmının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline (fazlaya ilişkin haklarımızın saklı tutulmasına) yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi arz ve talep olunur" şeklinde talepte bulunmuş ve iş bu davayı açmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Ordu 1. Sulh Hukuk Mahkemesi 'nin 24/11/2022 tarih 2020/91 Esas, 2022/2211 Karar sayılı ilamıyla davanın reddine karar verilmiştir....
Açıklanan nedenler karşısında; 17/02/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunun denetime açık, bilimsel yönden yapılan açıklamaların uyuşmazlığı giderici mahiyette olması ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gözetilerek anılan rapor doğrultusunda davacının sözleşmeyi süresinden önce ve haksız olarak feshettiği, davalının sözleşmenin 9/2,maddesi uyarınca cezai şart alacağını istemeye hakkının doğduğu, değinlen sözleşme maddesi uyarınca cezai şart alacağının 30.379,14 TL olduğu halde davalının daha az tutarda 30.000,00 TL cezai şart alacağı tahsili yoluna gittiği, bu bağlamda davacı tarafa iadesi gereken cezai şart alacağının bulunmadığı, ayrıca cezai şart miktarı fahiş ve davacının ekonomik mahvına sebep olacak tutarda bulunmadığından tenkis taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla; davacının teminat mektubundan tahsil edilen cezai şart miktarından iadesini talep edebileceği bir tutar bulunmadığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Cezai şart, asıl borca ilişkin fer'i bir hak olup, geçersiz sözleşmelerde yer alan cezai şartlar da geçersizdir. Geçersiz sözleşmelere dayanarak taraflar birbirlerinden cezai şart isteyemezler. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde; davacı ile davalı arasında 07.08.2012 tarihli harici taşınmaz satış sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin 7.maddesi ile satış sözleşmesini haksız nedenlerle ihlal eden tarafın karşı tarafa 20.000TL ödeyeceğinin kararlaştırıldığı, alıcı davacının, satış bedelinin iadesi ve cezai şartın ödenmesi için eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Buna göre, davaya konu 07.08.2012 tarihli sözleşme, taşınmaz satışına ilişkin olup, geçerlilik şartı olan resmi şekilde düzenlenmediği için geçersizdir. Sözleşme geçersiz olduğu için bu sözleşmede yer alan cezai şarta ilişkin hükümler de aynı şekilde geçersizdir. Bu nedenle davacı, sözleşmede kararlaştırılan cezai şartı talep edemez....
Davalı vekili, sözleşmede işyerlerinden birinin kapatılmasının fesih nedeni olarak gösterilmediğini, davacının gazlı içecek piyasasına hakim olmasından dolayı sözleşmeyi farklı ürün satıldığı gerekçesiyle feshederek bedel iadesi ve cezai şart isteyemeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir....
iadesinin talep edilmesine rağmen, bunun yerine getirilmediğini, sözleşme uyarınca müvekkilinin ayrıca kar mahrumiyeti ve ceza-i şart talep hakkına sahip olduğunu bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu belirterek, davalıya teslim edilen malzemelerin müvekkiline iadesi ile bir kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
ın cezai şartları uygulayacağının belirlendiği, bu ihtar yapılmaksızın cezai şartın ve buna bağlı gecikme cezasının uygulandığı bu nedenle ödenen cezai şartın davalıdan alınması gerektiği, sözleşmenin 3. maddesindeki düzenleme ile taraflar arasında gecikmiş alacaklar için 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 51. maddesinin geçerli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Davacı, davalı şirketten daire satın aldığını bedelini ödediğini, davalının edimini yerine getirmediğinden ödenen bedelin iadesi için protokol yaptıklarını ve ödemelerin iki adet bono ile iki adet çekle yapılacağının kararlaştırıldığını, ancak davalının 9.000.000.000 TL'lık çeki süresinde ödemediğinden arkasının yazdırıldığını, protokolün 5. maddesi gereğince cezai şart alacağının doğduğunu ileri sürerek 9.000.000.000 TL asıl alacak, 200.000.000 TL kur farkı, 800.000.000 TL cezai şart olmak üzere toplam 10.000.000.000 TL'nin faiziyle tahsilini istemiş, ıslah dilekçesi ile de talebini 38.000.000.000 TL'ye çıkarmıştır. Davalı, davacının zararı olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nden 2006/556 Esas sayılı dosyasında davalı aleyhine açtığı satışa konu olan taşınmaza ait tapu kaydının iptâli ve davacı adına tescili, manevi tazminat ve cezai şart alacağı ile inşaat için ödenen bedelin iadesi davası sonucunda 2008/644 sayılı kararla tapu iptâl ve tescil davası, Tapu Kanunu'nun 35. maddesi iptâl edildiği ve yabancılara mülk satışını mümkün kılan Kanun yürürlüğe girmediğinden işin ifasının imkânsız hale geldiği kabul edilerek, inşaat için verilen bedelin iadesine, arsa için verilen bedelin talep edilmediği, imkânsızlık halinde cezai şart istenemeyeceği ve manevi tazminat talebi yerinde görülmediğinden tapu iptâli ve tescil davası ile cezai şart ve manevi tazminat taleplerinin reddine, inşaat için ödenen 20.000 Euronun davalıdan tahsiline karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 13....
Mahkeme, tarafların ikrar veya kabulü ile bağlı olmaksızın, ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin varit olup olmadığını re'sen araştırır. Yargılamanın iadesi sebebinin varlığını ispat yükü, davacıya aittir. Bu araştırma sonucunda, mahkeme, ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin doğru olmadığı kanısına varırsa, yargılamanın iadesi davasını reddeder. c) Mahkeme, ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin doğru olduğu kanısına varırsa, yargılamanın iadesi talebini kabul ederek, asıl dava hakkında yeni bir karar verir....