Dava, taraflar arasında yapılan sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi kapsamında davalı kurum sigortalısı hastalara verilen sağlık hizmetine konu fatura bedellerinden yapılan kesintinin iadesi ve uygulanan cezai şart işleminin iptaline ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuş; mahkemece, hasta ... yönünden davalı kurumca yapılmış işlem yerinde görülerek, davanın bu miktar yönünden reddine, diğer yönden verilen cezai şartlar ile diğer hastalar yönünden verilen cezai şart ile yapılan kesintilerin yerinde bulunmaması nedeniyle davanın kabulu gerektiği benimsenerek, karar verilmiş; Dairemizce, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hastalar ... yönünden de olumsuz tespitler olduğu gerekçesiyle, bu kişiler hakkında kesilen para cezalarının da doğru olduğu, bu nedenle bu cezalar yönünden de davanın reddi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararı bozulmuştur. Oysa bu kez yapılan karar düzeltme incelemesinde, hastalar ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) - K A R A R - Davacı vekilince açılan, asıl ve birleşen davada ödenen iş bedelinin iadesi ve cezai şart alacağının tahsili ile teminat senedinin iadesi davası sonucunda mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, verilen kararın davacı-birleşen dosya davalısı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce 2019/3065 Esas, 2020/2168 Karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.Bu kez Dairemiz kararına karşı davacı-birleşen dosya davalısı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre HUMK’nın 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, 10,30 TL harç ve takdiren 490,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine, 02.06.2021 gününde oy birliğiyle...
, davalı tarafın ise tüplerin mülkiyetinin kendisine ait olduğunu ileri sürmekte olduğu, bu hususta taraflar arasında ihtilaf mevcut olduğu, sözleşmenin 20 (b) ve (c) bentlerine göre, tüplerin mülkiyetinin davacı şirkete ait olduğu, sözleşmenin bitimini takiben 15 gün içerisinde iadesi gerekmekte olduğu, buna göre, davalı yanın bu husustaki savunmasının yerinde olmadığı; Sözleşmenin “her ne sebeple olursa olsun sona ermesi” ihtimalinde; sözleşmenin 20 (b) ve (c) bentlerine göre, tüplerin mülkiyetinin davacı şirkete ait olduğu, sözleşmenin bitimini takiben 15 gün içerisinde iadesi gerekmekte olduğu, sözleşmenin 20 (e) bendine göre ise, davalı tarafın işbu iade yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde davacının uğrayacağı zararı tazmin ve bundan ayrı olarak iadesi yapılmayan her tüp için fesih tarihindeki tüp imalat bedelini cezai şart olarak ödeyeceğini taahhüt ettiği, buna göre, davalı tarafın tüpleri iade etmemesi nedeniyle davacıya tazminat ve cezai şart ödeme borcu altında olduğu...
Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taraflar arasında dava takibi için yazılım programı satın alınması ve programın yeni sürümü, kurulumu ve güncellenmesi amacıyla yapılan sözleşmenin gereğince yerine getirilmediği iddiasıyla ödenen hizmet bedelinin iadesi ve cezai şart istemine ilişkindir. Asliye Ticaret Mahkemesince, 5846 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca bilgisayar programları ve hazırlık tasarımlarının ilim eseri olarak kabul edildiği ve uyuşmazlığın çözümünde Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin yetkili satıcısı olan davalının işyerinde İpragaz harici başka marka tüpler bulunduğunun tespit edildiğini, sözleşmenin 09.03.2010 tarihli ihtarla haklı nedenle feshedildiğini, davalının sözleşmenin 24. maddesi gereğince cezai şartla sorumlu olduğunu ayrıca sözleşmenin 23. maddesine göre müvekkilinin uğradığı müspet zararı karşılaması gerektiğini, davalıya ariyet olarak verilen mülkiyeti müvekkiline ait olan malzemelerin iadesi gerektiğini ileri sürerek mülkiyeti müvekkiline ait olan emtiaların iadesine, 63.793,98 TL alacağın şimdilik 8.500,00 TL'nin (cezai şart olarak 6000 TL kar mahrumiyeti olarak 2500 TL olmak üzere) ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
davalı tarafından fazladan tahsil edilen 10.173 YTL cezai şartın, mahsubun yapıldığı 14.11.2006 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, reçete bedelinin iadesi ve cezai şartın tahsili istemine ilişkin kararın mahkeme ilamı ile iptaline karar verilmesine rağmen söz konusu bedelin davacı hakedişlerinden kesilmesi nedeniyle alacak istemine ilişkin olup, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 13.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
-Sözleşme ile hüküm altına alınan 50.000,00 TL cezai şart bedelinden, TBK'nın 182. maddesinin amacını aşacak şekilde fazla indirim yapılarak, ....000,00 TL cezai şarta hükmedilmesi isabetli olmamıştır. ...-Sözleşme ile tayin edilen cezai şart tutarının tahsilini istemek hakkına haiz olan davacının açtığı dava sonucunda cezai şartın hakim tarafından fahiş görülerek tenkis edilmesi halinde tenkis edilen miktardan dolayı davacı aleyhine avukatlık ücreti ve muhakeme masrafına hükmedilmemesi gerekir. Çünkü cezai şarttan indirim yapılması hususunda hakimin takdir hakkını kallanıp kullanmayacağının davacı tarafından dava açılırken bilinmesi mümkün değildir. Bu nedenle tenkis edilen kısım yönünden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir....
Davacı, davalı kurum tarafından uygulanan cezai şartın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Sayıştay raporunun tebliğ edilmediğini, davalı kurum tarafından karşılanmayan tedavi ve hizmetler için kurum hastalarından söz konusu hizmetler için ilave ek ücret ödemeyi kabul ve taahhüt ettiklerine dair taahhütname alındığını belirterek cezai şart bedelinin iadesini istemiştir. Davalı, taraflar arasında imzalanan sözleşme hükümlerinin açık olduğunu davacının sözleşmenin 11.1.8 maddesine aykırı hareket ettiği için sözleşmenin 11.3.6 maddesi uyarınca cezai şart uygulandığını,uygulanan cezai işlemin yerinde olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; davalı kurumun, davacı .... Hastanesi San.ve Tic....
5.000,00-TL yapılan yatırım bedeli ödemesinin işlememiş süreye isabet eden kısmının iadesi ve 5.000,00-TL sözleşmenin erken feshinden kaynaklı cezai şart olmak üzere şimdilik toplam 10.000,00-TL'nin sözleşmesel faiz/ticari temerrüt faiziyle davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....