Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

sebebiyle Basın İş Kanununda belirtilen surette davacı yanın eser sahipliğinden ve lisans devrinden kaynaklanan alacak ile yorumculuk işleminden kaynaklanan sözleşme bedeli kaynaklı alacakların toplamı kadar cezai şart bedeli ödeneceği belirtildiğinden, bu madde gereğince de cezai şart bedelinin belirtilen iki kalem alacak toplamı olan 18.750,00 TL olduğu anlaşıldığından, davanın kısmen kabulü ile 6.250,00 TL yorumculuk faaliyeti alacağı, 12.500,00 TL lisans devri alacağı ve 18.750,00 TL cezai şart alacağı olmak üzere toplam 37.500,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve fazla talebin reddine karar verilmiştir....

    Davalı vekili, müvekkilinin, davacının otogaz gönderiminde aksaklık olması nedeni ile sözleşmeyi haklı olarak feshettiğinden kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağının şartlarının oluşmadığını, sözleşmede davacı aleyhine cezai şart hükmü bulunmamasının haksız şart niteliğinde olduğunu, davacının müvekkiline satmadığı otogazı başka şirketlere sattığından kar mahrumiyetinin bulunmadığını, davacının akaryakıt bedeli alacağının ise talep edilen kadar olmadığını, müvekkilinin 7.000 TL borcunun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

      Davacı yan bayi ile akdettikleri sözleşme uyarınca asgari alım taahhüdünde bulunulduğu, buna karşın bu taahhüde uyulmadığı ve yine sözleşme hükümlerine aykırı biçimde işletmeyi kapattığı, sözleşmenin haklı feshi nedenine dayalı olarak cezai şart alacağı ile katkı bedeli ödemesinin iadesini talep etmiş, davalı yan ise işletmenin tahliye nedeniyle kapatılmak zorunda kalındığı katkı bedelinin ve cezai şartın istenemeyeceğini savunmuştur. İlk derece mahkemesince akdin ihlal edildiği kabul edilerek cezai şarta ve mali yardım/katkı bedelinin iadesi yönünde hüküm kurulmuştur. Mahkemenin kabul şekli itibariyle; 6102 sayılı TTK'nın 22. maddesi uyarınca; “Tacir sıfatını haiz bir borçlu Borçlar Kanunu’nun 121. maddesinin 2. fıkrasıyla 182. maddesinin üçüncü fıkrasında ve 525. maddesinde yazılı hallerde, aşırı ücret veya ceza kararlaştırılmış olduğu iddiasıyla ücret veya sözleşme cezasının indirilmesini mahkemeden isteyemez”....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/710 Esas KARAR NO:2022/488 DAVA:Menfi Tespit (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:10/11/2021 KARAR TARİHİ:08/09/2022 Davacı tarafından davalı aleyhine açılan iş bu davanın, işlemden kaldırıldığı (başvuruya bırakıldığı) ----tarihten itibaren--- aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşıldığından dosya ele alınarak incelenedi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin ---tarihli (---) ---- celseye iştirak ettiği, --- tarihli duruşma gün ve saatinden haberdar olduğu, --- tarihli duruşmaya davacı vekilinin gelmediği herhangi bir mazeret dilekçesi de vermediği, bu nedenle dava dosyasının----tarihli celsede HMK 150....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; sözleşmenin davalı tarafından süresinden önce ve haksız şekilde sona erdirilmiş olduğunun bilirkişi raporu ile de ortaya konulduğunu, ayrıca davalının da feshin haklılığını ispata yarar herhangi bir delil ortaya koymadığını, buna rağmen Protokolün 12.maddesinden kaynaklanan cezai şart alacağı talebinin " davalının sözleşme süresi bitmeden ihtarname çekerek sözleşmeyi fesh etmesinden itibaren bir yıldan fazla süre herhangi bir mal alımı yapmaması davacının bu süre içerisinde davalıdan bir talebinin bulunmaması nedeniyle davacının davalıdan cezai şart alacağı talebinde bulunamayacağı" gerekçesiyle reddedilmesinin, mantığa, sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğunu, bu gerekçenin, taleplerinin anlaşılamadığını da gösterdiğini, cezai şart talebinin dayandığı maddi olgunun, sözleşmenin davalı tarafından süresinden önce ve haksız şekilde feshedilmiş olması olduğunu, yoksa eksik ürün alımından kaynaklı bir cezai...

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; sözleşmenin davalı tarafından süresinden önce ve haksız şekilde sona erdirilmiş olduğunun bilirkişi raporu ile de ortaya konulduğunu, ayrıca davalının da feshin haklılığını ispata yarar herhangi bir delil ortaya koymadığını, buna rağmen Protokolün 12.maddesinden kaynaklanan cezai şart alacağı talebinin " davalının sözleşme süresi bitmeden ihtarname çekerek sözleşmeyi fesh etmesinden itibaren bir yıldan fazla süre herhangi bir mal alımı yapmaması davacının bu süre içerisinde davalıdan bir talebinin bulunmaması nedeniyle davacının davalıdan cezai şart alacağı talebinde bulunamayacağı" gerekçesiyle reddedilmesinin, mantığa, sözleşmeye ve hukuka aykırı olduğunu, bu gerekçenin, taleplerinin anlaşılamadığını da gösterdiğini, cezai şart talebinin dayandığı maddi olgunun, sözleşmenin davalı tarafından süresinden önce ve haksız şekilde feshedilmiş olması olduğunu, yoksa eksik ürün alımından kaynaklı bir cezai...

            Geçersiz sözleşmelerde sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre (TBK 77- 82 md) taraflar karşılıklı olarak verdiklerini geri alma hakkına sahiptirler.Ayrıca geçersiz olan sözleşmelerde cezai şarta ilişkin hükümler de geçersiz sayılacağından davacının cezai şart alacağı talep edemeyeceği de açıktır. Kaldı ki davacı dava dışı taşınmaz malikine karşı yaptığı masraflar ,zararı ve cezai şart bedeline ilişkin dava açmış ve masraf iade edildiğinin bu konuda davanın konusuz kaldığı,cezai şart ve zararı da geçersiz sözleşme nedeniyle talep edemeyeceği kararda belirtilerek bu taleplerin reddine karar verilmiştir. Bu davada ise dava dışı mülk sahibinin davalıya ödediği komisyon vs masraf bedelinin davacının kendisine ödenmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de, davalıya mülk sahibince ödenen bedelin davacıya ödenmek üzere verilmediği görülmekle,geçersiz sözleşme nedeniyle davacı cezai şart talep edemeyeceğinden davacı davasını ispatlayamamıştır....

            Taraflar arasındaki, sonradan resmi şekilde devri gerçekleşen taşınmazın satışı için imzalanan sözleşmenin 3.5 ve 3.6 maddelerinde dairenin alıcıya 1.1.2013 tarihinde teslim edileceği ,teslim süresine uyulmaması halinde satıcının her gecikme ayı için alınan gayrimenkulun bedelinin % 1 tutarındaki cezayı alıcıya ödemek zorunda olduğu kararlaştırılmıştır.Davacı,4.03.2013 tarihinde taşınmazları tapudan devir ve teslim aldığını belirterek 2 ay geç teslim edilmesi nedeniyle sözleşmeden doğan cezai şart alacağı için eldeki davayı açmıştır.Mahkemece,sözleşmedeki cezai şartın ifaya ekli cezai şart olduğu ,bu cezai şartın istenebilmesi için ihtirazi kayıtlı olarak teslimin kabul edilmesi gerektiği ,davacının ise ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin taşınmazı teslim ve tapudan devir aldığı ve cezai şart talep hakkı bulunmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.6098 sayılı TBK nun 179.ve devamı maddelerinde düzenlenen cezai şart, sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi halinde...

              Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır. Somut olaya bakıldığında ise; davalı-birleşen dava davacısı üniversite olup,------incelendiğinde, davacının tacir sıfatını taşımadığı, ticari işletmesi olmadığı, eldeki faturadan kaynaklı cari hesap alacağından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve sözleşmeden kaynaklanan alacak ve sözleşmeye aykırılık nedeniyle cezai şart istemli davaların da mutlak ticari davalardan olmadıkları, bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın da ticari nitelikte bulunmadığı açıktır. Bu nedenle, somut olayda;--- hükümlerinin uygulanamayacağı ve uyuşmazlığın çözümünde Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığı kuşkusuzdur. Bu durumda davaya bakmaya ----- ---- sayılı ilâmı ile işbu davanın istinaf incelemesini yapan ------- ilamı bu yöndedir. HMK 114/1-c maddesi uyarınca görev dava şartıdır....

                Kaldı ki taraf ticari defter ve belgeleriyle de alacak ispatlanmıştır. Her ne kadar birleşen dosyada davacı taraf edimin yerine getirilmediğini, cezai şart talebi olduğunu belirtmişse de; cezai şart içeren sipariş formu bulunmadığı gibi takibe veya davaya konu faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olması halinde veya davalının bağlı olduğu Vergi Dairesi BA formları ile bildirilmiş olması halinde fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin kabulü gerekir. (Y.19. HD. 2015/12329 Esas-2016/6138 Karar ve 2014/11846 Esas ve 15110 Karar sayılı ilamları da bu yöndedir.) Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; asıl dosyada asıl alacağın 33.618,28 TL olduğu, gerek icra aşamasında gerekse yargılama aşamasında söz konusu borcun ödenmediği anlaşılmakla asıl dava yönünden davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının kabulü ile likit olan alacağa yapılan itirazdan dolayı davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu